Güven mi? Üzgünüm, o çoktan bitti

"Hayır, senin alacağın yok o işten, şirketin kuruluş masrafları içindi alınan meblağ." "Ama benim de emeğim var, bin kişi ile görüşürken benim de sesim kısıldı, yolculuklar sırasında ben de yoruldum, masraf yaptım, emeğimin karşılığını alacağım diyerek borçlandım. Şimdi nasıl hakkın yok dersiniz, sanki o çalışmalarda hiç bulunmamış gibi. Böyle mi olacaktı on aylık çabanın, gayretin sonu, söylesenize ? Soruyorum söylesenize böyle mi sizin iş ahlakınız?"

Söyleyemezsiniz değil mi? Çün ki güçlü durumda olan sizsiniz, sizin elinizde hakkım olan. Ne önemi var, sizin için benim yaşadığım hayal kırıklığının, haksızlığın, kandırılmanın, insanlara olan güvenimi kaybetmemin. Ne önemi var, maddi manevi kayıplarımın, on aylık çabanın karşılığının uçup giden umutlar olmasının. Nereden bileceksiniz yağmurda çamurda her gün yüz seksen kilometre yaparken yaşadığım zorlukları, son arabayı kaçırdığımda yaşadığım telaşı. Nereden bileceksiniz, "sonu yok, boşa kürek çekiyorsun" sözleriyle karşıma aldığım en yakınlarıma "olmadı, anlaşamadık, beni istemediler" cevabını vermenin mahcubiyetini, onları haklı çıkarmanın yarattığı sıkıntıyı. Nereden bileceksiniz, yaşamadınız ki?

Sabahları erken kalkıp yollara düşmediniz gelen değil, gelinen olduğunuz için. Korku yaşamadınız, şikayet ederek, dolmuştan attırdığınız yankesici "acaba takip etmiş midir, bir sonraki durakta karşıma çıkar mı" senaryosu allak bullak ederken. Dolmuş sırası beklemediniz, arabanızla rahatça gidip gelirken. Bilemezsiniz, çünkü hep rahattınız, imkanlarınız genişti. Hayal kırıklıklarınız, "hakkın yok!" diyen biri olmadığı için. Güveniniz de tamdır hayata, umutla sarıldığınız dallar kırılmadığı, kıran siz olduğunuz için. Haksızlığı, hak yemeyi de bilmezsiniz değil mi?

Kimbilir, belki siz de emeğinizin karşılığını alamadınız, haksızlıklara uğradınız, artık rolleri değiştirmek istediniz, o da bana denk geldi. Ne kazanacaksınız üç kuruşu vermemekle, hak yemekle ? Nasıl dürüstlükten bahsedeceksiniz bizimle çalışın dediğiniz insanlara? Nasıl, nasıl, nasıl? "Siz üç kişiydiniz, seçilmiş bir ekiptiniz, diğer ortağınız nerede?" dediklerinde, rahatsız etmeyecek mi yalan söylemek, "yolunu ayırdı, yalnız çalışacak" demek. Hayır hayır hiç merak etmiyorum artık, ne haliniz varsa görün.

Bitti, bitirdim üzülmeyi, nedenleri, niçinleri. Bitirdim, haksızlığı düşünmeyi, emeklerim boşa gitti demeyi. Bitirdim, sildim aklımdan, herşeyin güzel olduğu günleri. Arkadaşlık bitti, ortaklık bitti, hedefler bitti. Umut bitti, istek bitti, saygı bitti. Ne dediniz, güven mi? Üzgünüm o çoktan bitti.

resim kaynağı:wwwçkadinvizyon.com sitesidir.