Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '11

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Endüstriyel Ekonomi Çağının bitişi

Endüstriyel Ekonomi Çağının bitişi
 

Ekonomik sisteme yeni bir oyuncu giriyor


Endüstriyel Ekonomi Çağı, kısa süre içinde, Manhattan, Wall Street’de yapılacak cenaze törenini müteakkiben tarihe gömülecektir. Sevenlerine duyurulur” 

Değişen çevre şartlarına en hızlı uyum sağlayanlar yaşarlar, diğerleri ölürler. Öznenin insan, hayvan, bitki, ülke ya da başka bir şey olması sonucu değiştirmez.  

Dünya üst üste krizler yaşıyor ve ekonomik göstergeler bir türlü düzelmiyor. Bunun nedenini ekonomilerde mi aramak lazım, yoksa değişen ekonomi unsurlarında mı? İşte cevap verilmesi gereken esas soru bu.  

İtalya’nın iflas edeceğini söyleyen Moody’s ve S&P bir anda “ tu kaka” şirketler oldular. Bu da yetmezmiş gibi S&P, Amerika’nın kredi notunu AAA’dan AA+’a çevirdi. Avrupa ve Amerika 3. dünya ülkelerinin kanlarını bu şirketlerin verdiği notlar sayesinde emerken, durum ne kadar şendi halbuki.  

Bazı teorisyenler, yaşadıklarımızın, ulus devletlerle global sermayenin kavgası sonucu olduğunu, global sermayenin 11 Eylül’de ulus devletlerin başlattığı savaşın rövanşını gerçekleştirdiğini söylese de, durum biraz farklı olabilir.  

Dünyadaki ekonomik sistemlerin gelişimini şöyle bir ele alalım. Önceleri son derece basit bir ekonomi sistemi vardı. Doğal ekonomi yöntemiyle yaşanıyordu. Aile, kabile, aşiret, sülale, avcı toplayıcı toplumun dayattığı kurallarla yaşıyordu. Bu dönemde önemli olan sadece topraktı. Toprağın potansiyeli, ekonominin temelini oluşturuyordu.  

Derken toprağın işlenmesine başlandı. Bu yeni düzen, toprağın değerini arttırırken, işgücüne olan ihtiyacı da arttırıyordu. Monarşilerin, feodalizmin ve imparatorlukların yükseldiği bu dönemde, artık yiyecek depolanabiliyor, nüfus artışı düzenli bir şekilde sürdürülebiliyordu. Herkesin ava çıkmaya ya da meyve toplamaya ihtiyacı yoktu. İnsanlar yaptıkları işte uzmanlaşmaya ve bu uzmanlıklarını değerlendirmeye başladılar. İnsan öğesi arazi potansiyelinin önüne geçmiş, insan öğesinin çokluğu toprağı elde etme ve kullanmada esas unsur haline gelmişti.  

Ve endüstri devrimi gerçekleşti. Toprak ve birey, yanlarında birikime yer açmak zorunda kaldılar. Uzmanlaşmalar, alt uzmanlaşmalar doğurmuş, endüstriyel ekonomiler, devletlerin hayatlarını sürdürme metotları haline gelmişti. Komünizm, soyalizm ve kapitalizm endüstriyel çağın ekonomik sistemlerini oluşturdular. Ulus devletler ve şirketler dönemi yaşanmaya başladı. Kapitalin büyüklüğü, diğer öğeleri bir anda değiştirebiliyordu. Bu dönemde zaman zaman devletler ve şirketler karşı karşıya geldiler, kapitali güçlü olan kazandı.  

Şimdi ise, bu üçlünün yanına yeni bir ortak geldi. Uzun zamandır oyunda olan ama kendisini gösteremeyen bu kardeş, zaman içinde irileşti, irileşti ve karşı konulamaz şekilde ortaya çıktı. Ailede, babanın uzaklarda yaptığı bir çocuk gibiydi. Varlığını ve önemini kimse reddetmiyordu ama hiçbir zaman diğer kardeşlerle aynı masaya oturamıyordu. Onu görmezden gelmek, işleri eskisi gibi idare etmek, herkesin işine geliyordu. Çünkü var olan bütün standartlar, adeta hiç değişmeyecek gibi ortaya konmuştu. Bu gayrı meşru kabul edilen kardeşin adı; bilgiydi.  

Diğer üç oyuncudan daha güçlü ve hepsini değiştirebilecek düzeyde olmasına rağmen henüz hakkının verilmeye hazır olunmaması, günümüz krizlerini yaratıyor. Ekonomi dünyasındaki bu allak bullaklığın nedeni, makinistin de trende yapılan eğlenceye katılmak istemesi.  

Yaının devamını http://diflek.com/1150/aci-kaybimiz-endustriyel-ekonomi-cagi/ adresinden takip edebilirsiniz.  

 
Toplam blog
: 32
: 1615
Kayıt tarihi
: 01.06.11
 
 

Olduğu gibi kabullenmek yerine "neden" sorusunu sormayı yeğlerim. 25 seneye yakındır senaryo çalışma..