Eneramo, Fenerbahçe’yi Galatasaray’ın iki maç uzağına düşürdü!..

Geçen çarşamba Sivas’ta Ziraat Türkiye Kupası, pazar Kadıköy’de Spor Toto Süper Lig maçı... Her ikisi Sivasspor, ikincisi Fenerbahçe için önem taşıyordu.

Sivas’taki maçta bir beraberlik Sivasspor’un gruptan çıkması için yeterliydi. Ama Sivasspor, maçın son 10 dakikası bir yana, 3 puan için oynadı. Fenerbahçe’nin ise acelesi yoktu; arada bir hızlandı, parladı.

Sivas’taki maç Süper Lig maçı olsaydı, Fenerbahçe, eleştiriyi o kadar hak edecekti ki...

Ama maçına, takımların o anki konumlarına, amaçlarına göre değerlendirmek, en iyisi. En kötüsü ise, bunun başka maçlara olduğu gibi yansıyacağı üzerinde durmak. Çünkü sonucun olumlu/ olumsuz olması bir yana, önemli olan, takımlardan birinin amacına uygun bir skor elde edip etmemesidir.

Süper Lig maçında roller değişecek miydi?

Fenerbahçe, dün maça amacına uygun başladı; ama...

Galatasaray’ın Bursa’dan bir puanla dönmesi, Fenerbahçe’nin kazanması durumunda “tepe”deki puan farkı azalacaktı. Fenerbahçe’yle Galatasaray arasındaki “uzaklık”, bir maça inecekti; ama...

Galatasaray’ın puan yitirdiği haftalarda ezeli rakipleri öteki “Büyükler” de puan yitiriyordu. Beşiktaş, geleneğe uydu.

Ya Fenerbahçe?

“Tepe”deki puan farkı, bir maç uzağa inebilirdi. Gel gör ki, Sivasspor, Fenerbahçe’nin gelenek dışına çıkmasına izin vermedi. Sakatım diye oyundan sedyeyle çıkan, hastaneye gideceğine vazgeçen, ama sonradan sahaya dönen Eneramo, sonunda yapacağını yaptı.

O Eneramo ki, kaleye gönderdiği üç toptan ikisini gol yaptı.

*****

Emre ile Ziegler’in dönüşü, Webo’nun gelişi, ilk onbirde yer alacak olmaları taraftarı umutlandırdı. Ama asıl umutlandıran, Galatasaray’ın Bursa’da puan yitirmesiydi.

Tribünlerdeki görüntü, tribünlerden yansıyan coşku görülmeye değerdi; final oynanıyordu sanki.

Fenerbahçe, hızlı başladı. Gol gelecekmiş havası vardı; ama...

Sivasspor savunmada kaldı; ilk yarı boyunca kaleye tek şut vardı. Eneramo, pas verecek kimseyi bulmayınca çaprazdan kaleye şu çekti, o da Volkan Demirel’in hatasıyla gol oldu. “Penaltı fakiri” Fenerbahçe, Kuyt’ın ayağından penaltı kaçırdı.

Başka kaçanlar, uygun gol pozisyonları da vardı.

Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin yenilerini, iyi oynamalarına karşın 90 dakika sahada tutmadı. Webo, Ziegler’in pasıyla ilk golünü attı. Emre, en yararlı futbolcuydu.

Sivasspor, çarşamba günkü oyunun aksine ilk yarıda durdu, Fenerbahçe ise tam tersi bir oyun tutturdu.  Sivasspor, ilk yarıya göre, ikinci yarıda daha ataktı. Fenerbahçe ise eşitliği sağladıktan sonra da, üstünlüğü sağlayacak fırsatları değerlendiremedi.

Fenerbahçe, hiç bu kadar korner kazanmış mıydı?

Atmayana atarlar!..

Eneramo, 90. dakikada yapacağını fazlasıyla yaptı.

*****

Fenerbahçe’yi zor haftalar bekliyor.

10 Şubat’ta Mersin İdmanyurdu, 17 Şubat’ta ise Trabzonspor maçları var. İki maç da dışarıda. Mersin İdmanyurdu alt sıralarda. “Büyükler”in bu durumda olan takımlarla oynaması zor. Trabzonspor maçının zorluğundan söz etmeye gerek yok.

İkinci yarıda “lider”le aradaki puan farkı kapanacağına değişmedi.

Son söz/ler:

Fenerbahçe kötü oynamadı, ama kötü sonuç aldı.

Rıza Çalımbay, Fenerbahçe’yle nasıl oynanması gerektiğini çok iyi biliyor.

Büyük umutlarla tribünleri dolduran taraftarı düşünen yok mu?

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutc@ttmail.com