- Kategori
- Deneme
Enkaz altından insanlık devşirmek
“Merhametten maraz doğar.” Dedi büyükler. Dedi ve çekildiler kendi dünyalarına. Merhametten maraz doğmasın diye, merhamet etmeyi unuttuk. Sevmeyi unuttuk. Sevmeye layık kimseler bulamadığımızdan mıdır nedir bilinmez ama?
Hep bizi sevsinler istedik, biz kimleri seviyorsak onları sevsinler istedik. Merkezinde biz vardık dünyanın, etrafımızda dönmeyen hiçbir şeyi istemedik.
Acı bizim içimize düştüğü an acıydı. Bizden başkasının acısına sözde ortak olduk. Sözde kaldık. Öze inemedik.
Nasıl bir ülkede nasıl bir toplumda yaşıyoruz?
Hamurumuz, mayamız o kadar sağlamken, neden bu kadar hoyrat olabiliyoruz?
Kim oynadı bizim genlerimizle? Kime sattık onurumuzu? Pazarlığa tabii tutulmayan değerlerimiz vardı oysa…
Yitirdik, kaybettik kendimizi.
Ocağımıza ateş düşmeden ateşin yakıcılığının farkında olmayıverdik, avuçlarımızla yoklamadığımızdan mıdır nedir, çaresiz kalmadığımızdan mıdır nedir? Pis pis sırıtarak acı çekiyormuş gibi yapıyoruz olana bitene.
“Dicle kenarında bir kuzuyu kurt kapsa hesabı benden sorulur.” Diyordu ya büyük halife! Ne oldu şimdi?
Acıyla örülmüş binaların altında kalan ve yardım çığlıkları arş-ı alaya yükselen insanlığımıza ne oldu?
Kimin ümmetiydik biz? Kime kul?
Ne çabuk unuttuk benliğimizi, ne çabuk geçemedik serden?
Canımızı verirdik değil mi vatan için, insanlık için? Birkaç kuruş vermeyi akıl edemedik oysa.
Nutuklar, naralar attık, attık ne varsa kimsenin işine yaramayan şeyleri. Nutuklar eşliğinde, insanlığı da attık içimizden, vicdanla vedalaştık, zor olmadı!
Sokağa çıkıp gündüz vakti el feneriyle insan arıyorum diyen filozoflara imrendik, insanlık ölmüş dedik, insanlara güven kalmamış, herkes menfaat düşkünü, çıkarcı olmuş, dedik. Yalnızlıktır en iyisi, en makbulü, kimseye acımayacaksın, merhamet etmeyeceksin, hak etmiyor kimseler, dedik.
Bunu derken de en adam bizdik ha! Bizden daha iyi adam yoktu! Olması da gerekmiyordu.
Bir depremle sarsıldık, köklerimiz toprağın yüzündeymiş meğer.
Kök salamamışız meğer. Kendi ellerimizle, kendi dallarımızı kırmışız meğer.
Bir toplumu ayakta tutan değerleri kökünden sökmüşüz de haberimiz yokmuş meğer. Haberdarmışız aslında ama saklıyormuşuz meğer.
“Para kimseyi değiştirmez, herkesin maskesini düşürür.” Sözündeki gerçeklik gibi, bir zelzeleyle nasıl da düşüverdi tüm maskeler.
Gemi batarken bizi kurtarıcı olarak gönderseler, kimlik kontrolü yapacağız artık.
Ne büyük acı, depremden daha çok enkaz altında kaldı insanlık.
Tedaviye ihtiyaç var deniliyor, asırlardır bizi biz yapan özü içimizden attıysak şayet, bize hiçbir tedavi yöntemi ilaç olmaz.
Zira içinde yıkıntılar olmayanın ruhu tedaviye cevap vermez.
Şehitlerin acısıyla ben böyle düşündüm, e insanız neticede, biz de çok acı çektik, gibi zevahiri kurtaracak cümleleri söyleyenler için söylenecek tek söz:
“İnsanın kalitesi öfke anında ortaya çıkar.”