Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '09

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Enstantane

Enstantane
 

Bazı kelimelerin telaffuzu benim için çok zor. Anlamlarını tahmin ediyorum :))) yani herhalde... ama şahsen günlük yaşamda daha kolay kelimeleri tercih ederim. Bu şekliyle benim için söylemesi nerdeyse imkansız. Hani biri çıkıp da tekrarla dese tekrarlayamam. Tekerleme gibi...

Enstantane...

:) Ne alakaysa enstantane deyince aklıma pas-ta-ha-ne/has-ta-ha-ne /pos-ta-ha-ne geliyor... Ya da hemen öyle söylemek istiyorum. :)))))) Nedenini sormayın, neden böyle yaptığım konusunda en ufak bir fikrim bile yok.

Kaldı ki “enstantane” bu zor kelimelerden en sık kullanılanı. Bazen öyle kelimelere rastlıyorum ki bu bir kitapsa okurken ne okuduğumu unutuyorum.

Olayı çözdüm, benim beynim tembel. Hiç uğraşmak istemiyor. Basit olacak, anlaşılır olacak günlük olacak. Ben zoru severim geyiği hiç bana göre değil :) Kolay olacak...

Eskiden tam bir kitap kurduydum ama son beş sene tembellik beni esir aldı. Kitap okumak marifet değil okuduğunu anlamak marifet olduğundan anlamadığım şeyi okumak da içimden gelmiyor.

Bu konuda bazen kitap kurdu sevdiklerimin ısrarlarıyla karşı karşıya kalıyorum. Kitap hediye ettiklerinde kendimi zorlayarak okumuşluğum daha da önemlisi anlamışlığım bile var. Şimdi hatırladım, felsefe kitabı bile okumuştum. Sonunu getirdin mi diye sorup da beni yalana teşvik etmeyin... Zaten kitabım çalınmıştı...

:) Ne hoş... Bu ülkede halâ kitap çalan insanlar var...

“Tanrılar Okulu” adlı kitap beni çok etkilemişti. Bir felsefe kitabından bu kadar keyif alacağımı asla düşünmezdim. İnsanın ufku genişliyor... herşeyi sorgular hale geliyor...

Elio D’Anna, “bağımlı olmak her zaman kişisel bir seçimdir. Ne var ki, sen ne istediğini bilmiyorsun, çünkü yıllardır düşlemeyi bıraktın” demiş.

:) Bu düşünce üzerine tefrika yazılır...

"Başucumda müzik" isimli bir kitap okumuştum o da inanılmaz güzeldi. :) Konuyla ilgisi yok ama olsun... güzeldi... Kürşat Başar’ın bir kitabıydı. Konusu aşktı...

“Bir maniniz yoksa annemler size gelecek” diye bir kitap okumuştum. Kitap öyle rahat okunan bir kitaptı ki beni içine çekmişti. Bahse konu olan olaylar mekanlar beni geçmişe götürmüştü. Mazi gözlerimden film şeridi gibi geçti... Gözümde canlanır koskoca mazi/Sevgilim nerede ben neredeyim/Suçumuz neydi de ayrıldık böyle/Mutluluktan haber ver dilektaşı... Öyle işte ... Ne diyordum; yazıdaki akıcılık beni cezbetmişti. Onu bitirmeden uyumadığımı hatırlıyorum.

Nerden nereye geldik... İmge de beni güldüren kelimelerden... irdelemek...

“Olabilitesi var” diye konuşan insanlarımız var :)))))))

Tamam tamam, odaya çok güneş geliyor... beynim sulandı. Bu kırık hallerim tahminim ondandır... Yazıya koyacağım resim için de şimdiden affınıza sığınıyorum. "Enstantaneler" yazacağım bakalım artık şansınıza ne çıkarsa...

:) İyi bayramlar...

http://www.esmakahraman.com/enstantane/

 
Toplam blog
: 1929
: 661
Kayıt tarihi
: 11.11.06
 
 

  Hayatı ciddiye almam, emeği çok ciddiye alırım. Dünyanın en vazgeçilmez üçlüsü; çocuklar, çiçek..