- Kategori
- Siyaset
Erdoğan, kaç milyonun Cumhurbaşkanı oldu?
2007 Türkiye anayasa değişikliği referandumu, 21 Ekim 2007 tarihinde Türkiye'de, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi başta olmak üzere birtakım anayasa değişiklikleri halkoyuna sunulmuş. 2007 Türkiye Anayasa’sı değişikliği referandumu sonucu, evet19,422,714 %68.95;hayır 8.744.947 %31.05;Toplam oy28.794.216%100,00 Seçmen katılımı %67.49.Seçmen sayısı42,665,149.
Halkın % 32.51 oylamaya katılmamıştır. Katılmayanlar, demokrasiye inanmadıklarından mı, yoksa ülkemizde halk oylamasının ve seçimlerin yeterince demokratik olmadığı bilincinde oldukları için mi ya da “demokrasiyi araç olarak” algılayan birinin cumhurbaşkanı olacağı kaygısında oldukları için mi katılmamışlardır? 42.665.149 seçmenden sadece19,422,714 ‘ücumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesine “evet”,8.744.947 “hayır “ demiş; 13870 933 seçmen de referanduma katılmamış; hayır diyenlerle katılmayanların oranı evet diyenlerden çoktur.(22 615 880 seçmen)Bu durumda,21 Ekim 2007’deki Anayasa değişikliği seçmenlerin çoğunluğuyla kabul edilmemiş; ne var ki katılanların 19.422.714 oyuyla referandum kabul edilmiştir.
Erdoğan da 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın halkoyu ile kabulü sonucu Anayasanın Geçici 1’inci maddesi uyarınca%51,74 oyla Cumhurbaşkanı sıfatını kazanmıştır. Bu, Cumhuriyet Tarihi’nde cumhurbaşkanlarının aldıkları oy oranlarının en düşüğüdür. İşte tablo:
Mustafa Kemal Atatürk 29 Ekim 1923 287 158 158 (1. Tur) %100 29Ekim1923
Mustafa Kemal Atatürk 1 Kasım 1927 316 288 288 (1. Tur) %100 1Kasım1927
Mustafa Kemal Atatürk 4 Mayıs 1931 317 289 289 (1. Tur) %100 4 Mayıs1931
Mustafa Kemal Atatürk 1 Mart 1935 399 386 386 (1. Tur) %100 1 Mart 1935
İsmet İnönü 11 Kasım 1938 399 348 348 (1. Tur) %100 11 Kasım 1938
İsmet İnönü 3 Nisan 1939 429[1] 413 413 (1. Tur) %100 3 Nisan 1939
İsmet İnönü 8 Mart 1943 455 435 435 (1. Tur) %100 8 Mart 1943
İsmet İnönü 5 Haziran 1946 465 451 388 (1. Tur) %86 5 Haziran 1946
Celâl Bayar 22 Mayıs 1950 487 453 387 (1. Tur) %85 22 Mayıs 1950
Celâl Bayar 14 Mayıs 1954 541 513 486 (1. Tur) %95 14 Mayıs 1954
Celâl Bayar 1 Kasım 1957 638 607 434 (1. Tur) %71 1 Kasım 1957
Cemal Gürsel[2] 26 Ekim 1961 541[3] 513 486 (1. Tur) %95 26 Ekim 1961
Cevdet Sunay[2] 28 Mart 1966 636[4] 532 461 (1. Tur) %87 28 Mart 1966
Fahri Korutürk[2] 6 Nisan 1973 635[5] 557 365 (15. Tur) %66 6 Nisan 1973
Kenan Evren 7 Kasım 1982[7] - - - - 9 Kasım 1982
Turgut Özal 31 Ekim 1989 450 285 263 (3. Tur) %92 9 Kasım 1989
Süleyman Demirel 16 Mayıs 1993450 431 244 (3. Tur) %57 16 Mayıs 1993
Ahmet Necdet Sezer 5 Mayıs 2000 550 533 330 (3. Tur) %62 16 Mayıs 2000
Abdullah Gül 28 Ağustos 2007 550 448 339 (3. Tur) %76 28 Ağustos 2007
10Ağustos 2014 ‘te Türkiye’nin seçmeni 55.892.858’tir. Seçime katılmış 41.026.021’seçmenden 20.844.232 ‘nin oyunu alan Recep Tayyip Erdoğan (1. Tur) %51,74’lecumhurbaşkanlığını kazanmıştır.
Bu durumda Erdoğan,55.892.858 seçmenden 20.844.232’in -hani şu zor tutuyorum dediği kesimin- cumhurbaşkanı olmuş; 35 048 626 seçmen Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını onaylamamıştır. AKP ‘liler bu durumu nasıl başarı olarak görüyorlar anlamak güç.
Çatı adayı başarılı mı? Ekmeleddin İhsanoğlu özellikle MHP’den yeterli desteği göremedi.Oysa Ekmeleddin İhsanoğlu ,eğitimiyle yaşam felsefesiyle MHP’ye yakın duruyordu, diyebiliriz. MHP örgütü,seçim kampanyasında sahaya inmekte gecikmiştir. Yazılı basından Sözcü seçim sonucunu şöyle değerlendiriyor:CHP ve MHP’nin ortak adayı Ekmel Bey, yüzde 38,5 oy aldı. Muhalefet,”Neden kazanamadık?”sorusuna yanıt aradı. MHP oylarının Erdoğan’a, CHP oylarının ise Demirtaş’ a gittiği sonucu çıktı.(11 Ağustos 2014)
Tüm olanaksızlıklara, arkasında belli bir parti desteği olmamasına karşın Ekmeleddin İhsanoğlu % 40’a yaklaşan oyuyla başarılı sayılır. Ekmeleddin İhsanoğlu, bu oyun çoğunluğunu CHP seçmeninin yoğun olduğu sahil kentlerinden almıştır. Bu seçimde de Türkiye’nin seçim haritası değişmemiş. Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu’da HDP adayı, tutarlı bir politika izleyerek oyunu % 50 artırarak seçmenden % 10’a yakın destek görmüştür.
Erdoğan, balkon konuşmasında “Bugün milli irade bir kez daha kazanmıştır ”diyerek güçler ayrılığı-yaşam, yürütme, yargı-ilkesini bir tarafa itmiş;%51,74 ‘le tüm yetkileri tek elde toplamayı amaçlamıştır. Erdoğan’a göre 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluklarını halk aklamıştır; ilgililerin yargılanmasına gerek yoktur. Milli irade varsa yargıya gerek kalır mı? !Bu anlayış, hukuk devletiyle nasıl bağdaşır?
Sonuç
Erdoğan, kendi deyimiyle Paralel Yapı’yla birlikte Türk Ordusu’na kumpas kurmuş, daha sonra Paralel Devlet, kendinin ve bakanlarının yolsuzluklarına yönelince bu sefer de Paralel Yapı’a savaş açmıştır. Ülkeyi, kendinden olan ve olmayan diye ayırarak germiş; tüm halkı ve kuruluşları huzursuz etmiştir. Bundan sonra da “tek adam” rolünü oynarsa ülkede huzursuzluk daha da artacak komşu ülkelerle ve dış dünyayla da sorunlar çözümsüzlüğe doğru gidecektir.
Son söz
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yüzde 51,74’e hayırlı olsun…