Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

Erdoğan Erbil'deki Barzani'nin düşlerini yıkabilir mi?

Erdoğan Erbil'deki Barzani'nin düşlerini yıkabilir mi?
 

Başbakan Erdoğan, 'Benim ülkemde savaş yok' (20 Mart 2013)


OSMANLI bize gerekir mi gerekmez mi?

Bence gerekir!

Onun kuruluşundan, gelişmelerinden ve çözülüşünden dersler çıkartmak gerekir.
Bize en yakın büyük bir Türk Devleti olması bakımından kendimi yeri geldiğinde 'Osmanlıcı' diye de nitelerim.

Çünkü 1299'da ya da 1302'de onu kuran Kayı Oymağı'nın Reisi Osman Bey'e olan hayranlığımdan dolayı yeri geldiğinde Osmanlı Tarihini okumak gibi bir tutkum var.

Her şeye rağmen bize Küçük Asya'da ya da o çağlardaki deyişiyle Diyar-ı Rum'da Şanlı MALAZGİRT ZAFERİ ile yeni bir anavatanın yolunu açan Büyük Selçuklular ile Anadolu Selçukluları ve yirmi kadar Türk Beliklerinin gücüne de dayanarak ondan sonra bu topraklarda var olmaya çalışıyoruz.

Ondaki kahramanlık ve bağımsızlık tutkusu ne yazık ki 'dâhili ve harici' nice sorunlar yanında Batı'daki gelişmeleri çözümleyemeyişi yüzünden son (150) yıllık çabasına rağmen paramparça olmuştur.

OSMANLI kahramanlıkla dolu TÜRK TARİHİ'nin son imparatorluğu idi. Onun yıllar içerisinde çürüyerek özellikle arkadan vurularak ve Batının üstün teknolojisi karşısında sanayileşemeyerek ve çağdaşlaşamayarak çöküşü bizdeki en büyük toplumsal ve düşünsel ‘travma’ değil midir?

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde vurguladığı gibi ne yazık ki 'dâhili ve harici' nice şerefsizler ile Batı'nın sıcak ve soğuk savaşları ile paramparça oldu gitti.

İşte Batı’nın ve içimizdeki kimi zavallıların türlü desiseleri ile parçalanması sırasında Osmanlı’nın küllerinden Türkiye Cumhuriyeti adlı çağdaş bir devlet kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de hayran olmamak ne mümkün?

Osmanlı Devletimizin parçalanmasına benzer bir süreci ne yazık ki bugün TC de yaşamaktadır.

O da Osmanlı gibi Batı'yı yeterince çözümleyemediğinden yine Batı'nın sömürgeci tutkularına da bağlı olarak özellikle G. Doğu Anadolu Bölgesindeki Kürt, Türk, Arap, Zaza, Ermeni, Süryani ve çok az da Asuri kökenli yurttaşlarımızın Batılı ajanlar ile adı belli uluslararası Terör Örgütünün yarattığı güvensizlikler ve yoğun 'ayrılıkçı' propagandalar yüzünden parçalanmak gibi bir uçuruma doğru sürüklenmektedir.

Bazı yönleri ile bir Dünya Liderliği'ne doğru yürümekte olan Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz Mart atı sonunda Danimarka'da, ‘Barışa gölge düşürülmesin diyorum. Benim ülkemde zaten barış var. Benim ülkemde savaş yok. Kelimeleri dikkatli seçelim'diyerek Terör Örgütü ile siyasi propagandacılarının kavramlarına teslim olmayacağını vurgulaması umarım hayırlara vesile olacaktır.

M. Barzani başkanlığındaki son Erbil Toplantısının ayrıntıları yakında açıklandığında göreceğiz ki 2010 yılı başındaki Erbil Anlaşması ile Türkiye, Irak, Suriye ve İran'da Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı toprakların türlü desiseler ve gizli örgütler kurarak bir an önce koparılarak 'Kürt Federe Devleti' gibi çok yönlü bir oluşuma doğru yelken açıldığını kim bilmiyor? Hiç kimse bilmese bile eğer olay saklanmadı ise Başbakan Erdoğan da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Erbil Anlaşması'nın nelere gebe olduğunu sanırım çok iyi bilmektedirler.

Bu bağlamda Başbakan Erdoğan'ın kaptanlığında ya da reisliğindeki Türkiye Cumhuriyeti Gemisi daha önceki iktidarlar gibi nice zikzaklar çizerek Orta Çağ kalıntısı Feodal Düzen artığı nice oluşumlar ile boğuşmaktadır. İçine sürüklenilen kavram kargaşaları ile AKP İktidarının dayattığı Çözüm Süreci elbette şu an için kamuoyunca açık seçik bilinmeyen ve bu toprakların parçalanmaması için tasarlanan bazı uygulamaları da içeriyor olmalıdır.

Bana göre Feodal Düzenin artığı nice oluşumlar gibi uluslararası destekli olduğunu Başbakan Erdoğan’ın da söylediği çifte standartlı ve çıkarı için her yolu mubah gören sömürgeci Batı'nın türlü yollarla desteklediği adı belli Terör Örgütü gibi dirençlerle boğuşurken bile Osmanlı’dan ders almayan 'ayrılıkçı' ve mesnetsiz iddiaların sahibi hayalperest propagandacılara yuh olsun!

 
Toplam blog
: 570
: 1034
Kayıt tarihi
: 14.09.08
 
 

1974'te H.Ü. Sosyoloji ve İdare Bölümü'nü yüksek lisans tezi ile bitirdim. 1976 yılında yapımcı y..