Erdoğan haklıdır!.. Eşitlik ve iyilik, sosyalizmdir!…

Erdoğan’ın kendisi, kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliğin, madencilerinin iş cinayetlerinde ölümlerinin, “fıtrat” gereğine olduğuna inanır mı?

 

Eğer dinsel buyrukların karanlığına gömülmüş sıradan bir fani olsa, buna olumlu yanıt verilebilirdi.

 

Ama o, dünyanın gerçeklerinin ayırdında, orada para ve güç dışında hiçbir “kutsiyet” barınmadığının bilincinde tırmandı bulunduğu yere. “Fıtrat”ın, mülkiyet sistemlerini gizlemeye yönelik bir inanç örtüsünden ibaretliğini bilerek. Bunlar, bir dişli görevi üstlendiği sömürü çarkının dönmesine, kendisini iktidarda tutacak bir “kütle” inşasına, halka afyon sunmaya yönelik yalanlardır artık onun ağzında.

 

O yüzden “fıtrat” konusunda kendisine anlatılacak gerçek, verilecek ders yoktur. Kapitalizmin ve gericiliğin dünyasında kadın gerçekliğini, bir alternatif sistemdekinin kıyasıyla “fıtrat” uydurmasının karşısına dikerken, sadece ona yanıt vermiyorum.

 

Sosyalizmin çözülüşünü de bir haklılık payesi olarak çıkınına sokanların, kapitalizmin alternatifsizliğini ilan ederken dayandıkları “insanın doğası” teziyle de yüzleşiyorum.

 

Binlerce yıllık özel mülkiyet sisteminde kadına ve yüz yılı bulmamış sosyalizm deneyinde kadına bakıyorum.

 

İnsanın kendisine yabancılaşmasının kadınlar ve erkekler nezdinde yansıdığı dünya ile kadınların ve erkeklerin insan potasında biçimlendikleri dünya. İki zıt dünya arasındaki uçurumda yok olan, gericiliğin “fıtrat”ıdır, bilgiçlerin “insan doğasının kötücülüğü”dür. Ve Erdoğan Haklıdır. Bu iki Palavranın geçersizleşmesi, ancak payanda oldukları sistemin yıkılışıyla mümkündür. Yazıyorum ki, EŞİTLİK VE İYİLİK, SOSYALİZMDİR !…