Erguvan ve İstanbul

Ben İstanbul'u ilk o kitapla sevdim. Sene 1999'da kitabı elime aldığımda o gün anladım, İstanbul ve erguvan benim için başka birşeyi ifade edecekti. Kitabın adı Erguvan Güzeli (The Beauty of the Purple), Yazarı William Stearns DAVIS ve çevirmeni Solmaz KÂMURAN'dı.

Kitap özetle, İsauiralı bir çobanken Bizans İmparatorluğu'na kadar yükselen Leon ile büyük aşkı Antuza'nın romanı. III. Leon olarak 717 yılında tahta çıktığında Bizans'ı ele geçirmek için gelen Arap orduları ve donanmasını güçlü kişiliği ve zekasıyla bozguna uğratan imparator, tarihe geçecek bir zafer kazanmıştı. Bu zaferde en büyük pay, kuşkusuz, 'rum ateşi'ni icat edip ilk kez bu savaşta kulanılmasını sağlayan Kallinikos'tu. Ama Kallinikos'un kızı Antuza'ya duyduğu derin aşk olmasa, Leon için ne zaferin anlamı vardı, ne de yaşamının.

Kitapseverler "Erguvan Güzeli"nde ölümsüz bir aşka tanık olurlarken, dönemin İstanbul'unu sokak sokak gezecek ve bugünkü İstanbul'u yeniden keşfedecekler!. . Hikayeyi inanılmaz güzel bir dille anlatıyordu. Kitap bittiğinde anlamıştım ki İstanbul hayat demekti, aşk demekti, sevgi demekti, erguvan demekti.

İşte o gün bugündür ben İstanbul İstanbul diye döndüm durdum. Bir de badem gözlü yar varki, onu aşkıdır beni buralara getiren. O ki Erguvandan, İstanbul'dan başka birşey, o binlerce İstanbul, milyonlarca erguvan. O ki Prens adalarında İstanbul'a karşı evlendiğim, o ki uzun ama kısa ömrümde yaşamıma anlam verdi, o İstanbul, o erguvan, o hayat.

Şimdi başladı bir İstanbul hikayesi, işte burada onu yazacağım. Gün be gün başından sonuna kadar, söyleyecek çok sözüm var, dinleyene, dinlemeyene.