Erkek Güzin Abla oldum

Sevgili Erkek Güzin Abla Ağabey
Diyorlar ki; bir genç kız kafasına koyduğu meslekten biri ile mutlaka evlenirmiş. Ben de bir doktorla evlenmek istiyorum. Sizce, her gün hastaneye gelsem bir faydası olur mu, yada tıp fakültesinin kantininde sabahtan akşama çay içsem diyorum? Ne dersiniz bana bir akıl verin, olmadı genç bir doktor arkadaşınız varsa tabii bekar olmak kaydıyla, beni bilgilendirir misiniz? :)))
Rumuz: Çıtır ve sarışın bayan

*

Sevgili “çıtır” ve “sarışın” kız: Sen de sağda solda okumuşsundur mutlaka ama ağabeyin olarak ben de hatırlatayım dedim. Çay gerçekten de faydalı bir içecektir. İçerdiği kimi yararlı maddeler ile damar sağlığına iyi geldiği tıbben gösterilmiştir. Ayrıca antioksidan etki ile kanser gelişimini önlediği de varsayılmaktadır. Günde 4-5 bardak çay sağlığına son derece iyi gelecektir. Ancak kilo problemin varsa çayı şekersiz içmeyi denemen gerek. Hem zaten şeker çayın “gerçek” lezzetini maskeleyen bir maskeli balo aparatından başka bir şey değildir. Şahsen kendim bizzat şekersiz çay içerim. Sana da şiddetle ve hiddetle tavsiye ederim.

İkinci soruna gelecek olursak (bir dahaki sefere sadece bir soru sor, kafam karışıyor) sen söyleyince hatırıma geldi, uzun zamandır görmediğim genç bir arkadaşım vardı. Bu vesileyle onu arama fırsatım oldu, hazır aklıma gelmişken bir hal hatır sorayım, en çok 10 kontör gider dedim. Fakat arkadaşım yurt dışındaymış. Nerden bileyim. Fatura gelince gördüm ki kol gibi girmiş. Cep telefonunu kırdım attım. Teknoloji böyle bir şey işte. Ne zaman nerden gireceği belli olmuyor. Bir bakıyorsun yanı başında bitivermiş. O yüzden cep telefonu kullanırken çok dikkatli olmanı tavsiye ederim. Hem ayrıca cep telefonlarının yaydığı radyasyon beyin gelişimini kötü yönde etkiliyormuş. Onun yerine sek sek oyna, ip atla…

***

Sevgili Erkek Güzin Abla Ağabey
Kardeşim yaşındasınız ama saygıdan ağabey dedim.
Ben bu sarışınla ne yapacağım allasen?
Rumuz: Yukarıdaki “çıtır” ve “sarışın” kızın annesi

*

Sevgili çıtır kız annesi.
Bu devirde anne olmak gerçekten yürek ister (başka şey istediği de oluyor haliyle). Görüyorum ki sizde kocaman yürek var zaten. O halde hayıflanmanıza mahal yoktur. Ancak kocaman yüreğim var bir şey olmaz bana şeklinde sorumsuzluk ve vurdumduymazlık timsali olmanıza da hacet yok. Tez vakitte check-up (çek-ap) yaptırın. Damar sağlığınıza dikkat etmeniz gerek. Kızartma türü gıdalardan ve kırmızı etten kaçının. Yalnız kaçarken koşmak yerine hızlı adımları tercih edin. Maazallah yol ortasında düşersiniz, ayrıca geçerken önce sola sonra sağa ve sonra tekrar sola bakmayı da ihmal etmeyin. Günümüzde trafik canavarı bollaştı. Kesesine bereket. Ne demiş atalarımız: “Nerede hareket orada bereket”

***

Sevgili Abla Ağabey
Size ne diyeceğimi yani nasıl hitap edeceğimi şaşırdım. Abla mısın, ağabey misin?
Rumuz: Şaşkın Ördek

*

Sevgili Şaşkın Ördek
Keşke “Yeşil Ördek” olsaydın da göllere dalsaydın. Hatta ne bileyim Van Gölü’ne dalsaydın. Orada nam salan “Van Gölü Canavarı” gibi sen de nam salsaydın. Ne zaman Tango’ydun, ne zaman Salsa’ydın. Sallasaydın da yeri yerinden oynatsaydın. Elini sallasaydın da ellisini alsaydın. Ziyanı yok ben oynardım, yeter ki sen çalsaydın. Buyurup geçseydin içeriye, kendine bi içki alsaydın…

***

Sayın Yetkili
Günlerdir telefonla ulaşmaya çalıştığım halde bir türlü ulaşamadım. En sonunda mektup yazmaya karar verdim. Kız arkadaşımla (kendisi sadece kız arkadaşımdır) geçen gün yağmura yakalandık. Baktık ki çok ıslanacağız. Otobüs duraklarından birine sığındık. Biraz da üşüdüğümüz için birbirimize yaklaştık, hatta birazcık da sarıldık. Sarılınca içim bir tuhaf oldu, acaba kız arkadaşım hamile kalmış mıdır, kaldıysa ne yapmamız gerekir?

*

Evladım. Yiğenim. Siz beni Haydar Tümen ile karıştırdınız galiba. Böyle soruları ona soracaksınız, bana değil. Ama madem sordun bildiğim kadarıyla cevap vereyim. Öncelikle küresel ısınma nedeniyle bundan böyle mevsimlerin patavatsız olacağını aklınızdan çıkarmayın. Kış ortasında yaz, yaz ortasında kış yaşarsanız şaşırmayın. Küresel ısınma böyle yapıyor. O nedenle siz siz olun, sokağa çıkarken yanınıza 3 (üç) şey almayı unutmayın. Bir; eldiven, iki; şemsiye, üç; kitap… Eldiveni her türlü kapı açmak için kullanabilirsiniz, eliniz kirlenmesin. Şemsiye adı üstünde şemsiye. Ne yapacağınızı da ben mi göstereyim. Kitap almasan da olur ama otobüs beklerken okuyarak vakit geçirebilirsin diye söyledim. Zira akşam vakitlerinde otobüsler hep dolu geçer.

***

Sevgili Güzin Abla
Geçen gün Nimet Abla’dan bilet aldık. Kocam bileti saklamış. Çekilişten sonra da ortadan kayboldu. Zengin olup beni terk etmesinden korkuyorum. Telefonlarını da kapatmış. Oysa ben onu çok seviyorum. Ne yapacağım şimdi?
Rumuz: Bahtsız Bedevi

*

Sevgili Bahtsız Bedevi
Bu Nimet Abla hep böyledir. Yılbaşında ben de bilet aldım ama bana zırnık koklatmadı. Ben de bir daha oradan almaya tövbe ettim. Sen de bundan sonra öyle yap. Hoş rumuzuna bakılırsa Nimet Abla’dan değil de Köksal Ağabey’den de alsan durum değişmez ama. Yahu galiba sana yardım edemeyeceğim. Bir de gerçek Güzin Abla’ya yaz istersen.

***

Sevgili günlük
Bugün günlerden pazartesi. Yine yalnızım. Her sabah hayalimdeki sevgiliyle evleniyorum ama her akşam boşanıyorum. Bekara karı boşamak kolay derlerdi de inanmazdım. Ne yapayım elimde değil. O kadar dır dır ediyor ki dayanamıyorum. Dövmemek için boşamak zorunda kalıyorum. Biliyorsun ben hassas bir insanım. Başkasına el kaldıramam, yufka yürekliyim. Yufka deyince aklıma geldi, annem bakkaldan yufka al dediydi. Börek yapacakmış. Ama almayı unuttum. Yazık kadıncağız çok üzüldü. Ben çok mu sorumsuzlaştım acaba? Yalnızlıktan mıdır? Neyse, bugünlük bu kadar yeter. Yarın görüşürüz.
Musti

*

Oğlum sen manyak mısın? Günlüğüne yazacaksın bunları, bana niye gönderdin. Allah Allah yahu. Hayır sinirlenmeyeyim diyorum, ama zorluyorsunuz. Allah akıl fikir versin, daha ne diyeyim…

(Sorunlarınızı yazın ki anında yanıt bulasınız. Haydi kalemler fora)

Murat HACIOĞLU
25 Ocak 2009 Pazar