Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

22 Kasım '13

 
Kategori
Deneme
 

Erkekler; Kadınlar ve Kediler

Erkekler; Kadınlar ve Kediler
 

Evlilikte en büyük zorluk farklılıkları kabullenmektir. Fakat bunu yapamadığımız takdirde gerçeklerle değil, hayalimizde var olanlarla yaşamayı sürdürürüz. Anlamsız bir değiştirme mücadelesiyle, anlamsız sıkıntılar içinde hayatımız geçip gider. Son yıllarda farklılıkları kabullenmek, farklı olana saygı duymak için olağanüstü bir çaba harcıyorum.

Erkekler kadınları, kadınlar da erkekleri tanıdıkça, iki ayrı sonuç çıkabilir ortaya; Küçümseme, ya da kabullenme. Evliliklerde mutluluk için iki tarafın da; küçümseme veya aşağılama yerine, farklı oluşu anlaması ve içine sindirebilmesi şarttır.

“Erkekler şöyledir, böyledir…” diye atıp tuttuğum bir gün, bir avukat arkadaşım tek cümleyle ders vermişti bana! “Erkek değil, insan” demişti. “Karşındaki kişiyi sadece insan olarak değerlendir.”

Bu söz o kadar doğruydu ki, kendimden utanmamı sağladı. Ayrıca erkeklere değişik bir perspektifle bakmamı da sağladı. Hatta daha da ötesinde; onların gözüyle kadınları görebilmemi ve yaşadıkları sorunları anlamaya çalışmamı sağladı.

Erkeklerin hataları çoktu gerçekten. Bizim içinde kaybolduğumuz duygusal ayrıntıları tam olarak algılayamamaları, köşeye sıkıştıklarında kaçamak cevaplar vermeleri vs.

Fakat kadınların da onlardan kalır yanı yoktu ki! Erkek olduğumu ve bir kadınla evlenmek zorunda kaldığımı hayal ettiğimde tüylerim diken diken oldu. Nelerle karşılaşacaktım kimbilir? Muhtemelen kıskançlıklarla, gereksiz birçok duygusal ayrıntıyla, evle ilgili gereksiz titizliklerle savaşacaktım. Yani özgürlüğüm elimden gidecekti ve hayatım işkenceye dönüşecekti.

Yirmi sekiz yıldır evliyim ve itiraf etmeliyim ki, bir kadın olarak bunların hepsini eşime yaşattım. Geçmişteki bütün kavgalarımızda beni tetikleyen, eşimin beynindeki o “kadın işte ne olacak!” tarzındaki sabit fikri olmuştur. Artık frene basma zamanı diye düşünüyorum. İkimiz için de durup, sağlam bir değerlendirme yapma zamanı. Aşağılamalarla hiçbir yere varılmıyor çünkü! Farklılıkları olduğu gibi kabul etmek zorundayız.

En yakın arkadaşım, kedim için şöyle bir yorum yapmıştı;

“Böyle uyuşuk olduğu zaman soğuyorum ondan, sevmem için biraz daha fazla aktivitesi olması lazım.”

Ona kedilerin yalnızca kedi olduğunu, insan benzeri davranışlar beklentisine girilirse hayal kırıklığına uğranacağını anlattım. Yani kedileri kendi bakış açıları ile değerlendirmek gerekiyordu. Farklı bir türden söz ediyorduk ve bizim değer yargılarımız kediler açısından bakıldığında önemini kaybediyordu. Örneğin, nankör oluşları tam bir palavraydı. İnsanlar sadece kişisel beklentileri giderilmediği için böyle bir yorumda bulunuyordu. Kediler geçmişin ve geleceğin hesabını tutmuyordu sadece… Onlar pek çok canlı gibi anını yaşıyor; sevildiği zaman sevgi veriyor, unutulduğu zaman ise unutuyordu. Birlikte keyifli bir hayatı paylaşırken “Bak, sana bakıyorum canımın içi ama ileride büyüyünce sen de bana bakacaksın ona göre!” deme lüksüne sahip değildik. Bana göre bu çocuklarımız için de geçerliydi ya, neyse…

Kedilerle yıllardır pek çok mutlu birlikteliği paylaşma sırrım, onları kendi dünyalarında ve oldukları gibi kabul edebilme becerisini kazanabilmiş olmamadan ileri geliyor. Erkekler içinse bu beceriyi yeni yeni kazanmaya başladım. Keşke şu an fark ettiklerimi yıllar önce, evliliğimin başındayken görebilseydim. Geçmişteki bütün o tartışmaları yapmamış, her zaman şu son dönemlerimizdeki gibi huzurlu ve güzel bir hayat geçirmiş olurduk. Ne yapalım, zararın neresinden dönülse kârdır!

Neredeyse evliliğin sloganı haline getirilmiş olan “beni anlamıyorsun” sözünü değiştirmek zorundayız artık. Onun yerine değişik bir slogan bulmalıyız. Örneğin; “seni anlıyorum” ya da “farklılığını kabul ediyor, saygı duyuyorum” gibi…

Diğer bir alternatif ise yalnız yaşamayı tercih etmektir. Kedilerin dünyasını kabullenemeyen kişi, evine kedi almaz. Karşı cinsin davranış biçimlerini kabullenemeyecek kişi ise evlenmeye kalkışmamalı. Evlendikten sonra eşini değiştirme düşüncesi tam bir hayaldir çünkü!

Erkeklerin veya kadınların doğasını değiştirmek, en az kedilerin doğasını değiştirmek kadar olanak dışıdır. Kadınlar daima alışverişten, kuaförden ve duygusal ayrıntılardan hoşlanacaktır. Erkekler de maçlardan, arabalardan ve güçten… Aşk için değişmeye çabalamak veya değişmiş gibi görünmek, zamanla çok sağlıksız durumlar ortaya çıkaracaktır.

Dediğim gibi; farklılıkları kabullenemeyeceksek kesinlikle yalnız yaşamalıyız. Eğer mutlaka evlenmek istiyorsak sıkı bir beyin egzersizi gerekiyor.

“O farklı, o farklı, o farklı” tarzında…

 

 

 

  

 
Toplam blog
: 27
: 1563
Kayıt tarihi
: 22.09.13
 
 

Ege Üniversitesi mezunu. Emekli öğretmen. Yayımlanmış romanları ve deneme kitapları var. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara