Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mayıs '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Erkekler akla yatan kadınla evlenirler, ama heyecan katan kadınlar ararlar

Erkekler akla yatan kadınla evlenirler, ama heyecan katan kadınlar ararlar
 

Mükremim abi, Bir Demet Tiyatro dizisinde eskisi kadar güldürmese de, geçen gün güzel bir söz etti, “akla yatan kadın, heyecan katan kadın” dedi. Bu sözü de uzatmalı sevgilisi ile hayatı sürerken , karşısına birden çıkan, futbol oynayan, espri yapan kıza gönlü kayınca, “ne oluyor” diye soran kız kardeşine “sister bacım, akla yatan kadın başka, heyecan katan kadın başka” dedi. Bu mudur acaba erkek milletinin beyninin kıvrımlarında yerleşik olan düzen. Kılcal damarlarına kadar işlemiş olan “akla yatan kadın” evde bekleyecek, “heyecan katan kadın” ile yaşamın adrenalin kısmı çözülecek.

Aylar önce yazdığım “kadınlar öküzlerle evlenmek ister, ama boğa hayal eder” yazımın erkek kısmına çevirisi oldu Mükremin’in sözü. Yani erkekler “akla yatan kadınlarla evlenmek isterler, ama hayatları “heyecan katan kadınların “peşinde koşmakla geçer. Galiba bu cümle kadınların kafalarındaki soruların yanıtını da içeriyor.

Evli kadın heyecan yaratma yoksunu olarak mı yaşıyor? Sanmıyorum. Evlilik aslında erkeklerdeki genetik bakış açısı nedeniyle mazbut bir yaşam oluyor. Mafya babası rolünde Robert de Niro bir psikiyatra başvurmak durumunda kalıyordu filmde. Psikiyatr karısı ve sevgilisi ile ilişkilerini sorduğunda, Niro sevgilisi ile seks yaparken yaşadığı fantezileri, karısı ile hayal bile edemediğini söylemişti, yani karısını kutsal kısmına koyduğu için, sevgilisinde denediklerini karısında deneyemiyordu.

Akla yatan kadınlar sadece bizim toplumda değil, ABD de bile mazbut ve kutsal ve sıkıcı sınıfına sokuluyor, heyecan katan kadınlar ise yaşamın tadı olarak ortaya çıkıyor.

Sorun akla yatan kadının heyecan yaratamamasından ziyade erkeğin o kadını nereye koyduğu ile ilgili olarak ortaya bir sıkıcılık çıkıyor. Erkek akla yatan kadın figürünü kutsal ve dokunulmaz bir yere oturtuyor, ve kadına içindeki heyecanları yaşamasına izin vermiyor. Eğer kadın öyle heyecanlı olursa belki de kocası tarafından kötü karşılanır hale geliyor. Erkek kadına , akla yatan dediği evindeki kadına hayatına heyecan katma iznini vermiyor. Mazbut bir kadının heyecanlı sevişmesine, hayata neşe dolu bakmasına erkek bizzat kötü gözle bakıyor. O zaman kendisinin yarattığı abuk mazereti ortaya sunuyor, akla yatan kadın heyecan katmıyor diyor. Ve hakikaten de akla yatan kadın kocasının veya hayat arkadaşının bu tutumu karşısında kendini koyveriyor, balinalara dönüşüyor. Peki diyeceksiniz ki “medyadaki bazı ünlü ve sürekli kendine bakan kadınların kocaları niye dışarılarda dolaşıp heyecan arıyorlar?”. Bunu yanıtı basit, artık o kadın da ya evde kutsal ana pozisyonuna düşmüştür onunla heyecan ve fanteziler ayıptır, ya da çocuk yoksa yine de kutsallık kazanmıştır.

Geldiğim noktada ortaya çıkan durum yine erkeklerin bazı konulardaki tutumları neticesinde oluşuyor. Anamız, bacımız, karımız üçlemesindeki kutsal değerler bu üçlüyü adrenalin üretmeyen ama akla yatkın sığınılacak liman haline getirirken, sevgili, metres, ikilisini de heyecan katan ama güvenilmez sınıfına sokuyor. Bu güvenilmezlik, erkeğin adrenalini artırdıkça artırıyor.

Ne dersiniz?

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..