Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

26 Temmuz '11

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Erkekler Neden Aldatır?

Erkekler Neden Aldatır?
 

Geçtiğimiz günlerde arkadaşlarımın fikirlerini alarak oluşturduğum iki yazı vardı. "Kız çıkmadı zaar!" ve "Kız çıkmadı zaar! 2" Bu defa farklı bir konuda aynı yola başvurmak istedim ve sayfamda bunu belirterek arkadaşlarımdan bana mesaj ya da mail yoluyla düşüncelerini yazmalarını rica ettim. Bu defa konu ihanet idi, erkeklerin ihaneti. "Erkekler neden aldatır?"
Arkadaşlarıma, rumuz kullanabileceklerini belirtmiştim. Çünkü belki de herkes bu konudaki net fikrini açıklamayacaktı. Ama sandığım gibi olmadı. Herkes yorumlar halinde ne düşündüğünü yazdı. Ve bunu sayfamda eğlenerek tartışmış olduk.
Aşağıda okuyacağınız diyaloglar o yorumların düzenlenmesiyle oluşmuştur.



Gülistan Sinanoğlu: Arkadaşlar; daha önce bekaret konusunda fikirlerinizi almış ve bununla ilgili iki yazı paylaşmıştım. Şimdi farklı bir konuda görüşlerinize başvurmak istiyorum. Sizce erkekler neden aldatır?

Ali Rıza İzgi (MB yazarlarından): Bugün "aldatma"deyince neden hep erkeklerin aldatması akla geliyor? En az erkekler kadar kadınlar da bu konuda masum değil. Tek fark; erkek fırsatı bulunca affetmiyor ya da işi icraata döküyor. Kadınlardan da bir kısmı icraata geçiyor, bir kısmı ekonomik, sosyal, toplumsal.vb. nedenlerle kafasında kurgulamış olduğu, ya da aklından geçirdiği işi eyleme geçiremiyor. Ama kafasında bu olgu var. Biz bunları çevremizde rahatlıkla görüyoruz erkek olarak. Bayanlar da belki olayların farkındadır. Oranlara gelince: Erkeklerin ya da kadınların aldatmada sayıca üstünlüğü tartışma konusu olamaz bence. Önemli olan iki tarafın da kafasında şekillenen düşüncedir. Malum, eyleme dönüşmese de beyindeki aldatmaya da aldatma deniyor günümüzde. Nedenine gelince; birçok kanıtlanmış, ya da kanıtlandığı iddia edilen sebepleri olmasına karşın, herkes sebebi kendisinde aramalı diye düşünüyorum.

Bulent Sinanoglu:Bilimsel olarak; doğanın erkeğe ve kadına yüklediği görevler farklıdır. Değer yargılarımızı bir tarafa bırakmayı başarırsak görürüz ki, erkek mümkün olduğu kadar çiftleşmeli ve soyunun devamını sağlamaya uğraşmalıdır. Erkek aynı anda yüzlerce çocuğa sahip olabilecekken kadın için bu sayı "bir"dir. Kadın gebe kaldığı andan itibaren kendini karnındakine adamalıdır. Genetik neden diye bahsedilen şey budur. Bence %100 gerçeğe uygun bir teoridir ve akla en yatkın açıklamadır. Şimdi değer yargılarımızı yerlerine geri koyalım ve o şekilde bu durumu yorumlayalım; erkek amiyane tabir ile, genlerinin kendisine emri gereği "midesiz"dir, kadın ise seçicidir. Sadece çocuğuna baba olarak seçtiği kişilerle birlikte olabilir. Sonuç olarak, bu yazdıklarımın hiçbiri şu gerçeği değiştirmez: ilkel yanlarımızı törpülemek, uygarlaşmak, sosyalleşmek, değerlere sahip olmak zorundayız. İlkel insandan bize miras kalan genler mazeret olamaz, "Haklı Aldatma" yoktur.

Alierk Küçük: Çünkü erkekte belirli kişiye ait olma içgüdüsü yoktur. Kadınlar bir erkekle beraberken ona ait olmayı, korunup kollanmayı ister. Erkekler ise tam aksi biçimde birine sahip olma isteği taşırlar. Birine ya da bir şeye ait olmak tekillik gerektirir, aynı anda birçok insana ait olamazsınız. Lakin sahiplik aynı şeyden birden daha fazlasına elde etmeyi engellemez. Kadın kendi dürtülerini bu aidiyet duygusu çerçevesinde ve erkeğin de sahip çıkması ölçüsünde (kadının kendi duygularına göre bu sahip çıkma biçimi değişebilir) bastırabilir çünkü zaten istediğini elde etmiştir. Ancak erkek sahip olduğu şeyden birden fazla elde etmenin gereksiz olduğunu bilir lakin bu fazlalığın gerek kendi içinde, gerek çevresinde itibar kazanmasına yardımcı olabileceğini düşünür. Ama yine erkekte bu içgüdünün ortaya çıkması, evlendiği kadına karşı hissettiğidir. Erkek gerçekten içten seviyor ve eşine saygı duyuyorsa hiç bir şekilde aldatamaz. Aldatan erkek ya sevmiyordur ya da eşine saygı duymuyordur.

Impossible Love:
Dürüstlük en güzelidir ama insanlar hatalarıyla vardır.

Fatma Künter :İlahi Gülistan bir konu attın ortaya sorma gitsin. Gerçi bu konuda yıllarca konuşulsa da sonuç değişmez. Bence bu dünya döndüğü sürece tartışılacak bir konudur. Ama belki bir gün bilim erkeğin kimyasını değiştirmeyi başarır:))

Gülistan Sinanoğlu
:Erkeklerin genlerinde olduğu iddia ediliyor ama bunu iddia edenler de erkek bilim insanları!

Fatma Künter:
Bu da bir kılıf tabii. Böyle gelmiş böyle gider diyeceğiz yani!!

Nzht Gzyşl: Gider tabii. Ne genleri değişir ne de kimyaları. Yaptıklarının yanlış olduğunu bilseler bile tutamazlar kendilerini!

Impossible Love: Bayanlar çoğaldı, kaçmak lazım!

Fatma Künter: Hep merak ederim; roller değişse ve erkeklerin yaptıklarını kadınlar yapıp da af dilese ne olur acaba?

Nzht Gzyşl: Olmaaaz! Dayak ve ölümle sonuçlanır.

Fatma Künter: Bol bol üçüncü sayfa haberi çıkar o zaman.

Nzht Gzyşl: Erkekler yapınca elinin kiri, kadınlar yapınca namus meselesi!

Gonca Kılıç: Peki Gülistan'cığım; sanal alemde yapılan sohbetler, chatleşmeler ve arkadaşlık sitelerine üye olunarak yapılanlar da ihanete girer mi acaba?

Gülistan Sinanoğlu: Hararetine bağlı Gonca'cığım:)

Gonca Kılıç: Geçenlerde okuduğum bir yazı internetin boşanmalar üzerinde etkili olduğunu söylüyordu. Erkekler sanal ortamı pek güzel kullanıyorlar. Benim birçok arkadaşım evli oldukları halde burada durumlarına bunu yazmıyorlar. Sorunca da gerek duymadıklarını söyleyip geçiştiriyorlar. Oysa kadınlar bu konuda çok dürüst. Bence bu erkeklerin alyanslarını çıkarıp da gezmesi gibi bir şey.

Gülistan Sinanoğlu: Her an yeni bir ilişkiye hazırlar diyorsun yani??

Gonca Kılıç: Hazır ne demek Gülistan'cığım? Ben öğrencilerimden tut da ellili yaşlara kadar gözlemliyorum da hepsi de böyle bir arayış içindeler. Eşlerinin güzel olması da yetmiyor. Ama şu var; aldatan mutlaka bir gün aldatılır. Ben onayladığım için demiyorum bunu tabii.

Ümran Konyalı: Ahhh ah! Ben ne diyeyim şimdi? Bana söylediği şuydu; "senin mükemmelliğin karşısında ihanet ettim!" Böyle bir mazeret olur mu?

Gonca Kılıç: Tutup dövdürseydin keşke. O ancak bundan anlar. Hem sen de derdin ki; "bak sandığın kadar mükemmel değilmişim, şiddete eğilimim varmış!"

Ümran Konyalı: Yapamadım işte. 25 yıldan sonra mükemmelliğim karşısında fazla ezilmesin diye "yolun açık olsun" dedim.

Gonca Kılıç: Çok iyi demişsin. Herkes kendi şeytanıyla ya da meleğiyle yaşar. O kendi cehenneminde şeytanıyla yaşasın bundan sonra!

Feride Alış: Aldatmanın kadını erkeği yok. Erkekler bu işi yalnız yapmıyorlar, karşılarında bir başka kadın var. Genleri öyleymiş, değişiklik arıyormuş, eşinden memnun değilmiş gibi şeyler çirkinliğe uydurulan kılıflar. İhanet bencilliktir ve anlaşamıyorsan ayrılırsın!

Berrin Hoşlan: Arkadaşlar size hayatın her alanında geçerli çok basit bir kural; karşı tarafı dönüştürmek istiyorsanız kendinizi değiştirin. Şimdi konuyla ne alakası var demeyin. İşte bir neden: Kadın o hep beklediği muhteşem erkeği bulduğunda bu duygusunu erkeğe hiç saklamadan anlatır mı? Evet anlatır. Bununla da yetinmez. Hele bir çocuk doğursun, kendini adamın mülkü olarak görme duygusu iyice pekişir. Ama aslında adamı kendi mülkü olarak görmektedir. Böylece sevgi biter ve zorunluluklar başlar. Aldatma bundan sonra ortaya çıkar. Eskiden aldatma sadece erkeklere has görülen bir durum gibiydi ama artık toplum değişiyor ve kadınlar birçok şeye başkaldırmaya başladı.

Gülistan Sinanoğlu özel mesajla: Berrin çok güzel yazdın, tam benim düşündüğüm şeyleri ifade ediyorsun. Ben biraz da kadınların kendine ayna tutması gerektiğini düşünüyorum.

Berrin Hoşlan özel mesajla: Katılıyorum canım. Aldatmak nedir, altında yatan nedenler nelerdir? Burada kadının gücünü ve evliliğe bakışını sorgulamak gerek. Maalesef insanlar kendileri ile yüzleşmekten kaçınıyorlar. Ben bu konuya her birimizin kendi bakış açısıyla katkıda bulunması gerektiğini düşünüyorum.

Nurhayat Kızıltuğ:
İnsanlar kendilerine güveni olmadığı için aldatmayı seçebilirler. Kendini kanıtlama düşüncesi vardır. Benim düşüncem bu.

Türkan Yeniay:
Kendine güvenmeyen kişiler aldatır bence de.

Bünyamin Baykara: Erkeğin ve kadının doğasında vardır değişiklik yani aldatma isteği. Kendimizi kandırmayalım. Neden-sonuç ilişkisi daha sonra başlar.

Güllü Türkoğlu:
Sanırım en doğru cevaplar aldatan erkeklerdedir. Samimi cevaplar verirlerse elbette:)) Ben bir gözlemimi söyleyebilirim; aldatan erkeklerin bir kısmı annelerini kesinlikle sevmiyorlar, bilinçaltında annelerine karşı bir nefret duygusu var. ... Annelerini ve dolayısıyla kadınları sevmiyorlar, bunu kadınları incitmek ve aşağılamak için yapıyorlar. Tekrar altını çizeyim sadece bir kısmı için geçerli hepsi böyledir demiyorum beyler alınmasın:)))

Teşekkürler...

Gül Sina

 
Toplam blog
: 12
: 7515
Kayıt tarihi
: 24.05.10
 
 

22 yıl eğitimcilik yaptım. Ege'nin güzel kenti Denizli'de yaşıyorum. Evliyim ve iki kızım var. ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara