Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Eylül '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Erkekler neden saldırgan?

Erkekler neden saldırgan?
 

netten


Erkekler zordur. Dışardan bakınca uzak ve anlaşılmaz gözükürler. Yakından tanışınca ise herşey daha kötüye gider, savunmacı ve ulaşılması imkansız olabilirler. İç benlikleri son derece kapalı olduğundan başkalarına açılarak ya da zayıf yönlerini açığa vurmak onları incitir. Neden psikolağa gitmez istemezler? Konuşmazlar...

İncinmekten ve iç benliklerinden korkarlar. Onlar için konuşmak ucuzdur, davranışlar daha fazla şey anlatır. Biz kadınlarda ise tam tersidir. İletişim kurmayı red ettikleri veya esas olarak öfke patlamaları ya da diğer uygunsuz boşalımlar yoluyla iletişim kurdukları için sürüklenmişlerdir. Bilindiği üzere erkekler alkolizm ve anti sosyal davranışlara daha eğilimlidirler. Gerçek başarısızlıklar bir yana, erkeğin beceremediğini algılaması bile bir kriz başlatır. Yani bunun adı hazımsızlık ve kabullenememek...

Bir başka taraftan başarılı erkekler meslekleri ve özel hayatlarında zirveye çıkana kadar ödedikleri bedeller eşe ve çocuklara yabancılaşma kendini yeterince gerçekleştirememiş olma ya da, eğer çocukluk dönemi gibi ağır durumlar geçirildiyse gerçekten desteğe ihtiyaçları vardır. En önemlisi de cinsel ya da cinsel olduğunu düşündüğü belirtiler yüzünden terapiye gider.

ERKEKLERE ÖZGÜ YEDİ ÖZELLİK

1) UTANÇ (erkeler ağlamaz)

2) DUYGU YOKLUĞU (ne hissettiğimi bilemiyorum)

3) ERKEĞE ÖZGÜ GÜVENSİZLİK(üstte olmaktan yoruldum)

4) KENDİNE DÖNÜKLÜK ( beni gör, beni duy, beni hisset, bana dokun)

5) SALDIRGANLIK (sana patronun kim olduğunu göstericem)

6) KENDİNE DÖNÜK YIKICILIK(kendimi öyle yenik hissediyorum ki)

7) CİNSEL EYLEM( şimdi seks istiyorum)

Kısacası genellemek gerekirse, bir tartışmada bir erkek alaycı ve kötüyse büyük olasılıkla utanç ve yetersizlik duygularını inkar etmeye çalışıyordur. Utanır ve incinebilir durumu onu kaba ve saldırgan yapar. Onun için en iyi savunma yöntemi budur. Hissetmeyen bir erkek asla empati yapamaz. Bu da ona duygu yokluğu verir. Çocukluk ve ergenlik dönemindeki bir acı kayıp ve benzeri türdeki olaylar yarasını daha da açığa çıkartır. Kendilerine ve başkalarına karşı empati eksikliği olan erkelerin ''özür dilerim'' lafını edemememleri bu yüzdendir. Bu lafı edenler ise inanmadan ''dostlar alış-veriş de görsün'' kabilinden yaparlar.

Bir diğer hadise diş gıcırdatan erkekler kendi yapılarından bi haber oldukları için başkalarının algılayış biçimlerinide kendilerinin yansıması olarak görürler.Bu huy tamamen narsisitlikle ilgilidir.Narsisizm ise öz saygı düşüklüğü , çocuklukda ailenin dışlaması ve aşırı güzel kadınlarla birlikte olma isteği ile örneklenebilir.Ve en son cinsel eylem ki en önemlisi....

İktidarsızlık, erken boşalma vs... gibi sorunu olan erkekler bu onlar için acı ve somut bir sorun olarak görünür. Erken boşalan bir erkek ergen yaşlarda korku ve baskıyla bir an evvel orgazm olmayı öğrendiği için sorun burda başlar. Bu baskı çevresel faktörler değil ergenin cinsel olarak kendisini kanıtlama arzusudur. Sıklıkla zevkli bir cinsel tecrübe yaşamak ister. Ama erkek defalarca kendini kanıtlama ihtiyacı içindedir. İnanmış olarakda başarma baskısı artıkça boşalma hızıda başarısızlık duygusunun verdiği acıyla birlikte artar. Sonunda yetersiz ve üstte olmaktan yorulan ve cinsel sorunları olan erkeler görürüz.

Bu benim çok yakın tanıdığım bir psikolog arkadaşımın bana anlatmaya çalıştığı kısa sohbetten alıntılardır. Beni çok bilgilendirdi. Umarım sizlerede faydası olur.

Diyorum ki biz anneler, kadınlar erkek çocuk doğurduğumuzda seviniyoruz.... Ama lütfen onları yetiştiren bizleriz. İlerde bu güzelim dünyaya hizmet edebilecek sağlam, öz güveni yüksek, aklı başında aile babaları ve iyi bir eş olabilmeleri için lütfen yetiştirirken aman DİKKAT ....

NOT: Yazdığım bu yazı eşime ve benzer erkelere itafendir.

 
Toplam blog
: 2
: 1638
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Şehrime aşığım. Özel bir şirkette muhassebe departmanında çalışmaktayım. H..