Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Erkekler seks için evlenir.

Erkekler seks için evlenir.
 

Hayatı paylaşmak için birbirine söz verildiği halde erkek ve kadın birbirini anlayabilir mi? Anlamaya çalışır mı? Empati kelimesinin hayatımızdaki rolü nedir? Ne yazık ki ben erkek ve kadınların birbirlerinin ihtiyaçlarını anlamak için yeterli çabayı gösterdiklerine inanmıyorum.

Peki birbirlerini anlamayan ve anlamaya çalışmayan iki kişi neden evlenir? Kadınlar psikolojik; erkekler ise fizyolojik ihtiyaçları için evlenirler. Bu ihtiyaçlar tarihsel süreç içinde şekillenmiştir.

Erkeği sefere giden kadın yüzyıllar boyunca yalnızlığa alışmış, erkeği seferden dönünce ise onunla paylaşımda bulunmak ve onun tarafından sevildiğini görmek istemiştir. Bu istek zaman içinde alışkanlık yaratmış ve genler yoluyla günümüz kadınına kadar uzanmıştır. Kadınlar başlarını erkeğin omuzun koymak, onunla konuşmak istemektedir. Saçlarının okşanmasına, erkeğince söylenen güzel sesleri duymaya ihtiyacı vardır.

Erkek ise seferden yorgun döndüğü için dinlenmeye ihtiyacı vardır. Erkeğe göre saç okşanması, şiirler okunması gereksiz ve faydasız işlerdir. Seferden gelen yorgunluğu atmak için eve gelince kendini yatağa atıp horul horul uyumak gereklidir.

Sağlıklı bir evlilik ilişkisi için ise her iki tarafın birbirlerinin isteklerini anlaması ve elinden geldiğince bu istekleri karşılamaya çalışması gereklidir.

Erkek biraz dinlendikten sonra kadınıyla karşılıklı gelip konuşmalı ve onu ne kadar özlediğini söyleyip gönlünü almalıdır. Kadın ise erkeğin yorgunluğunu anlayışla karşılamalı ve bir müddet yorgunluğunu atması için ona izin vermelidir.

Günümüz koşulları ise tarihsel evrim sürecini geçirmiş ve kadınların işgücüne daha fazla katılmaları sonucu ortaya çıkmıştır. Buna rağmen erkek ve kadın genlerinden aldıkları bilgileri kullanarak alışkanlıklarına devam etmektedirler. Kadın ve erkek beraber işten dönmelerine karşın ev işlerinin büyük çoğunluğunu kadın üstlenmekte, erkek ise TV karşısında kumanda tuşlarına basma egsersizleri yaparak parmak kaslarını güçlendirmektedir. Bu da yetmezmiş gibi kadınını okşamak, şiirler okumak, sevdiğini söylemek fiillerini ataları gibi gereksiz görmeye devam etmektedirler. Diğer bir deyişle erkekler, kadınları anlamamaktadır.

Peki kadınlar, erkekleri anlıyor mu? Buna da evet cevabı vermek mümkün değildir. Kadınlar, erkeklere kızdıkları zaman ilk kullandıkları silah cinselliktir. “Yorgunum”, “Günüm geldi” gibi türlü bahanelerle cinsellikten uzak durarak erkek cezalandırılmaktadır. Oysa erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır. Zaten erkeğin evlenme nedeni fizyolojik ihtiyaçları (seks), kadının evlenme nedeni ise psikolojik ihtiyaçlarıdır.

Yapılması gereken ise kadınların duygusal ihtiyaçlarını ve isteklerini anlaşılır biçimde (imada bulunmadan direk) erkeğe söylemektir. Örneğin; “ev işlerinde bana biraz yardım et”, “beni eskiden sevdiğini söylerdin yine söylesene” direk biçimde istek ve ihtiyaçları anlatan kelimelerdir. Hatta bazen bu ortamlar yaratılarak erkeğin bunu yapması da sağlanabilir. Mesela sahilde erkekle beraber yürüyüş yapmak erkeğin içinde bir yerlerde romantizm kaldıysa ortaya çıkartabilir.

fotoğraf: milliyet galeri "lise aşkı şöhret getirdi no:16"

 
Toplam blog
: 28
: 3592
Kayıt tarihi
: 12.08.07
 
 

Yaşadım özgür olduğumu düşünerek... Zincirlerimi görmeyerek... Düşlerim kaldı yadigar... Bir de sevd..