- Kategori
- Futbol
Erman Toroğlu, istiyor ki, “derbi”den çok, kendi söyledikleri konuşulsun!

Erman Toroğlu...
Huylu, huyundan vazgeçer mi?
Genel kanı, “vazgeçmez” yönündedir.
Erman Toroğlu da, o “vazgeçmez”lerden biridir.
Niye mi?
Erman Toroğlu, “yorumculuk"u, “kabzımallık”la birleştirince, iyi bir “pazarlamacı” olarak karşımıza çıkıyor.
Toroğlu’nun söyledikleri aklınıza yatar ya da yatmaz, o ayrı.
Toroğlu’nun futbol kurallarından “bihaber” olduğunu kimse söyleyemez?
Toroğlu, kimsenin doğru dürüst bilmediği, bilenlerin de bildiğini sandığı “kurallar”ı çok iyi bilir.
Kuşkusuz, her “kural”ın uygulanmasında bir yorum/ takdir hakkı vardı.
İşte, Toroğlu, bu yorum/ takdir hakkını sadece kendinin kullanacağı gibi bir yol izliyor.
*****
Maçlardan, özellikle “derbi”lerden sonra, futbolun değil de, hakemin ön plana çıktığından, hakemi konuşmaktan futbola zaman kalmadığından söz edilir.
Aslında bu, bir saptırmadır.
Hakemi değil, futbolu konuşursun, olur biter.
Demek ki, yakınanlar, aslında o durumu yaratanlardır.
Erman Toroğlu’nun “penaltı”, “kırmızı” kart ya da değil değine, bir başka eski hakem- yeni yorumcu “ters” bir şey söylüyor.
Söylenenlerden hangisine inanacağız?
O zaman, işine gelen, işine gelene, inanıyor.
*****
Erman Toroğlu, futbolun kurallarını çok iyi bilen bir hakem/ yorumcu.
Futbol oynadığı için “futbolcu”nun, hakemlik yaptığı için de “hakem”in “numara”larını çok iyi bilir.
Erman Toroğlu’nun vazgeçemediği bir huyu var ki...
O da....
“Üç Büyükler” arasındaki “derbi” diye adlandırılan maçların önüne geçmek istemesi.
Yani, Erman Toroğlu, “derbi maçlar”dan daha büyüktür!