- Kategori
- Güncel
Ermenilerin katlettiğini söylediğimiz kişiler için ne yaptık bu güne kadar?

Hapishaneye götürülen Ermeniler (Harput, Nisan 1915)
29 Aralık 2008 tarihli Milliyet gazetesinde emektar gazeteci, köşe yazarı Hasan Pulur'un bir makalesi yayımlandı. Makalesi aynen şu başlığı taşıyordu; "Evet, “tehcir” yapıldı ama..." Ardından da, Ermeni çetelerinin (Ermenilerin değil!), Birinci Cihan Harbi esnasında Büyük Ermenistan hayalleriyle Türklere arkadan saldırdıklarından bahsetmiş. Osmanlılar da eli kolu bağlı oturamayacağına göre, onları tehcire (zorunlu göç) yani bile bile ölüme göndermişiz.
Peki Birinci Cihan Harbinde, bağımsızlık hayalleri olan tek topluluk Ermeniler'miydi? Eğer haddini aşıp bağımsızlık hayali kuran her milleti bir yerlere gönderseydik; Arapları, Yunanlıları, Bulgarları, Sırpları, Romenleri de bir yerlere göndermemiz gerekmez miydi? Bulgarların, Yunanlıların Türklere yaptığı zulmü, işkenceyi bilmeyen var mı aramızda?
Nasıl bir dünya görüşüdür bu Allah aşkına! Tehcir yapildi ama… Ama ne? Hangi sebep masum insanları bile bile ölüme göndermeyi haklı kılabilir ki? İçinde biraz insanlık olan bu lafı söylemez, söyleyemez. En azından hiçbir şey söylemez, susar ve oturur oturduğu yere.
Tehcir gerçekten yapıldı. Tehcir esnasında masum kadınlar, çocuklar, yaşlılar öldü. İnsanlar yüzyıllardır yaşadığı topraklardan zorla gönderildi. İnsanların malına, mülküne el konuldu. Bütün bunların gerçekten olduğunu Hasan Pulur beyefendi bile inkar etmiyor. Eğer bağımsızlık istediler, o yüzden tehciri hakettiler deniyorsa, aynı muameleyi Kürtlere de uygulamak gerekmez mi? "Ya sev ya terket", günümüzde nerdeyse sağ-sol tüm partilerin ortak sloganı değil mi ? gerçekten bağımsız bir ülke olsak, yapardık da belki, kim bilir!
Hemen söyleyeyim, Ermenilere karşı da özel bir sempatim yok. Onların haklarını da savunmak haddime düşmez. Olaya sadece insancıl tarafından bakıyorum. Adına ne denirse densin, umrumda değil. Tehcir edilenler savaşacak yaştaki gençler değildi. Onların anneleri, bacıları, nineleri, dedeleriydi. Yani savunmasız kişilerdi. Ermeni çetelerinin Türkleri katletmeleri tehcir ile aynı kefeye konamaz, tehciri haklı gösteremez. Eğer Ermeni çeteleri gerçekten Türk hamile kadınlarının karnını oymuşlarsa o zaman gidersin, o hamile kadının karnını oyan çeteleri bulur, sende onların gözünü oyarsın. Kimse de sana neden yaptın demez bu durumda.
Her şeyi bir köşeye bırakın. Biz, zamanında Ermenilerin katlettiğini söylediğimiz kişiler için ne yaptık bu güne kadar? Andık mı onları bir kere olsun, bir anıt, bir taş parçası mı diktik? Uluslararası camiaya bunu anlatmaya mı çalıştık? Hiçbir şey yapmadık, unuttuk gitti. Ermenilerin sayesinde hatırladık sadece. Peki Ermeniler ne yaptı? Acılarını sabırla tüm dünyaya anlattılar. Üniversitelerde kürsüler kurdular. Birlik oldular ve başarı sağladılar.
İlkokul çocuklarının bile ağzında (ben ilkokula giderken de benim ağzımda vardı); tehcir yapıldı ama onlar da bizim ninelerimizi, dedelerimizi öldirmüşler, kadınlarımıza tecavüz etmişler, karnını deşmişler... Yani bile bile ölüme gönderilmeyi haketmişler. Artık bu söylemi terkedip, gerçekten bir şeyler yapma zamanı geldi. Önce acılara saygı duymalı, acılar içtenlikle paylaşmalı, daha sonra da bizim acılarımıza saygı duyulmasını beklemeliyiz.
Bu sorun başka türlü çözülmez.