- Kategori
- Dünya
Esad’ın yaptığına Amerika bile inanmıyor!
GIRGIR'dan... (gazeteciler.com)
Anlaşılan, Amerika, Esad’dan kurtulayım derken daha beterinin geleceğini gördü!
Birbirleriyle bağlantılı terör örgütleri olan El-Kaidelerin, El-Nusraların Suriye’yi ele geçireceğinden ve bunların tamamen kontrolden çıkacağından kaygılandı...
Kerhen de olsa, en azından şimdilik Esad’la devam edelim dedi!
Esad, hiç olmazsa Rusya’nın kontrolünde!
Onun için Rusya’yla uzlaştı...
Bir “Suriye Konferansı” yapılması için karar alındı... Bu toplantıya, hem Suriye iktidarının hem de muhalefetinin katılması ve bir “çözüm” aranması benimsendi.
Dolayısıyla, 2 senedir oluk oluk kan akan komşuda bir “çözüm” umudu belirdi...
Son yılların moda tabiriyle söyleyecek olursak, bir “çözüm süreci” başlaması ihtimali ortaya çıktı.
Hal böyle olunca, Reyhanlı’daki bombalar, bizdeki meşhur terör sorunuyla ilgili “çözüm süreci”ni değil de, Suriye’de başlaması tasarlanan “çözüm süreci”ni baltalamak için patlatılmış gibi gözüküyor.
Zaten, patlamalardan dolayı bizdeki “çözümün tarafları”ndan herhangi birini suçlayan yok ki, bizdeki “çözüm süreci”ne yönelik olsun!
Kaldı ki bu eylemi Esad yaptırmış olsa bile, “çözüm süreci”ni sabote etmek için değil, Türkiye’nin Suriyeli isyancıları desteklemesine karşı bir “uyarı” veya “misilleme” olarak düşünülebilir.
Buna rağmen, bu eylemi Esad’ın yaptığına Amerika bile inanmıyor...
Yeniçağ’ın Amerika’da yaşayan tecrübeli yazarı Savaş Süzal’ın, 14 Mayıs tarihli makalesinde bildirdiğine göre; “Konuştuğum uzmanlar, geçen hafta içinde ABD Dışişleri Bakanı Kerry ile Rus Dışişleri Bakanının ortaklaşa aldığı, Suriye konusundaki uluslararası konferans kararını bu saldırının esas gerekçesi olarak görüyor.
... Toplanacak olan yeni konferansta, Türkiye’ye rağmen bir uzlaşma yolu aranacak. İşte bu nedenle, Amerikalı iki istihbaratçı, bombayı da El Nusra cephesinin koyduğuna inanıyor. Amerikalı uzmanlar, bu inançları ile ilgili görüşlerini kuvvetlendirmek için de Şam ve öteki Suriye kentlerine konulan, çoluk çocuk yüzlerce sivilin ölmesine neden olan, otomobil bombası eylemlerini El Kaide ve El Nusra’nın yaptığına işaret ediyor.”
Diyebilirsiniz ki, “İstihbaratçıların adı yok, sanı yok, Süzal’ın doğru söylediğini nereden bilelim?”
Yandaş medyanın desteksiz atışları yanında, Amerika’dan yazan Süzal’ın bildirdikleri “kapı gibi belge” sayılır.
Nitekim, Rusya parlamentosunun alt kanadı olan Duma Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Aleksey Puşkov, “ABD ile açıkladığımız, Suriye iktidarı ve muhalefetini buluşturacak konferansı engellemek istiyorlar” dedi.
Öte yandan, Amerika bir başka şeye daha inanmıyor:
Esad’ın kimyasal silah kullandığına!
Bizim iktidarın, “Esad’ın kimyasal silah kullandığı kesin!” açıklama ve suçlamalarına karşın, Amerika ne dedi:
“Kimyasal silah kullanıldığına dair daha fazla kanıta ihtiyaç var”!
Biraz sakin olmak, temkinli konuşmak lâzım!
Türkçemizde güzel bir söz var:
“Ağır ol da molla desinler”!