- Kategori
- Gündelik Yaşam
Eski kırmızı karanfil

Eskiler yaşattım bugün kendime.
Mayıs'ın birinci günü heyecanlarımı canlandırmaya çalıştım.
Umut vardı, heyecan, umut yüzünden vardı.
Yaşamayı düşlediklerimiz, herkese iyi bir yaşam vaadediyordu.
Bana göre, kimse düşman değildi.
Siyasi ve genel dünya görüşü herneyse ne, düşlenenler herkes içindi.
Benden farklı düşüneni sokaktan çevirip dövenlere bayrak açmam,
muhalif tavır sayıldı.
Kırmızı karanfilimizi yakamızın sağ mı, sol mu tarafına takalım seminerlerine kafa tutmam, ukalalık ve sivrilik görüldü.
Yapılanan açık dünya görüşüm kimseninkine uymadı.
Adım solcu, söylemim hain sayıldı.
Kendim gibi düşünenlere aynı teraneyi tekrarlamamam eylemsizlik.............
Bana uygun olmayan görüşlere, sizin gibi düşünmüyorum,
öyle yaşamıyorum ama sizi dinliyorum dememem gerektiği tavsiye edildi.
Taksim, 1977, Kanlı 1 Mayıs ilan edildi.
Provokasyon lanetlenmedi.
Eğlenceli bulundu.
Ortalığı kan gölüne çevirip, uzaktan sırıtarak bakanlar her durumda nemalandı...
Kıs kıs izledi.
Görev tamamdı.
Her 1 Mayıs günü, yakınımdaki çiçekçiden aldığım tek kırmızı karanfili evimdeki vazoya yerleştirip, onunla konuşma ritüelim yıllardır sürdü.
Aklım ve yüreğim, eski bir aşka ağıt yakmakla yetindi...
Hiç yakınımda olamayan, özgürce elimi uzatamadığım, hesapsız ve katı kuralsız olamadığım, benim olmayan eski aşkımla vedalaşıyorum bugün.
Taksim'e giriş muhteşemdi.
Geç kalmış bir cenazenin hüznü geçti bana.
Sadece hüzün aldım izlerken...
Kırmızı karanfilimi öptüm, kokladım, gözyaşlarımı gizledim ondan.
Üzemezdim, hakkım yoktu.
Vedalaştım gizliden.