Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Aralık '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eskiciiiiiiii geldi hanııııım !!!

Eskiciiiiiiii geldi hanııııım !!!
 



Önceden eskiciler olurdu hani... eskileri alıp yerine yenilerini verirlerdi..
eskiler alıyoom.. demir alıyoom.. bakır.. aliminyum tencereler alıyoom.. eskici geldi eskici haaaanıımm!!!!! diye

çığırarak geçerlerdi mahallelerimizden. Taa alt mahalleden bile seslerini duyardık.
Eskileri yenileriyle değiştirirdi eskici. Verilen eskilerin karşılığında cafcaflı göz alıcı renkleriyle naylon leğenler,
plastik kaplar, rengarenk mandallar, kovalar verirdi.

At arabasının arkasına doldururdu.. yanlarına asardı iplerle tutuştururdu. Atının boynunda da çıngırağı vardı,
"çıngıl.. çıngıl.." sesler çıkarırdı.. ha bir de; atın nal seslerine hayran kalırdım o taşlı sokakta yürürken.. Atın kendinden emin duruşu, yürüyüşü bende hayranlık uyandırırdı.


Eskici geldi haaanıımm !!!! diye yinelerdi bagırtısını.

Eskicinin sesini duyan evlerin içlerindeki kadınlar evlerinin içlerinde, bahçelerinde harıl, harıl değiş tokuş yapabilecekleri eski aramaya başlarlardı. Kimi üzülürdü o gün eski bulamadığı için.. "bugün bende yok" diyerek hayıflanırlardı birbirlerine.

Kendileri için önemini,değerini yitirmiş birkaç parça eski bulup çıkarıp koyarlardı eskicinin önüne. Eskicinin başı bir anda kalaba olurdu. Kimi de evinin avlusuna dikilip izlerdi olan biteni. Mahalle şenlik yeri olurdu yapılan pazarlıklarla.

Eskici memnundu, kadınlar mutluydu..

Eskileri sunarak içlerindeki eskilerden de kurtuluyorlardı sanki.. yenileniyorlardı.. Ellerinden gelse "eski" dedikleri herşeyden kurtulmak için herşeyleri eskiciye vereceklerdi.. Eskici alır mıydı ki?

O bir eskiciydi ne de olsa... belki alırdı.

Eski olan, eskiye ait olan ne varsa alır, yerine yenisini verirdi.. kapış kapış olurdu, eskici gülümseyerek izlerdi kadınları..

Kadınların mutluluk kaynağı olmuştu..

Bazen de aynı anda iki el uzanırdı arabadaki cafcaflı naylonlardan, leğenlerden kaplardan birine.. Çekişirdi kadınlar kavga ederlerdi. Ara bulmak yine eskiciye düşerdi." tamaam.. haftaya sana da aynısından getircem söz!" der bitirirdi olayı.

Neden eskiciydi ki o ?.. adı çıkmış dokuza, inmez sekize... başındaki kadınlar yetmezmiş gibi, durup durup bağırırdı yine" " eskiciiiiiii " diye.

Ben de izlerdim onları bir yerden.. parlak leğenlerin, tasların, plastik kapların, renk renk içlerine gelincik deseni çiçek deseni döşenmiş emaye kaselerin ışıltısında kaybolurdu kadınlar.

Eskici bilirdi mahalleli kadınların yolunu gözlediğini.. her gün geçmezdi de zaten. Onun bir zamanı vardı ve o; o zamanı bilirdi.

Kadınların, eskimeye yüz tutmuş, tazelenme değişme zamanını.

Ben hep düşünürdüm o zaman çocuk aklımla.. "bu kadar eskiyi nereye götürüyor, ne yapıyor" diye.. elle tutulur eskiler tamam da, ya kadınların içlerinden aldığı eskiler?. eskici bıkmaz usanmazdı kadınların dırdırından, kavgalarından.

Ama eskici kadınları mutlu etmekten hoşnuttu işte !!

Uzun yıllar sonra ilk kez böyle bir "eskici" sesi duydum.. eskileri alıyor.. yerine yenilerini veriyordu.. gülümsedim.. Kalkıp baktım... eskisi gibi tam teşkilatlı değildi elbet bu eskici ama.. yine de etrafında bir-iki kadın vardı. eskicinin elinde terazi ölçüyordu değerini yitirmiş eskileri..

Ben de gitsem ne verebilirim ki diye düşündüm.. aklımın köşelerinden bulup çıkarttım... eskiye ait ne varsa döktüm herşeyi ortaya bir... bir.. kıyamadım eskilerime..

Versem; para eder miydi ki?

Hepsini soktum sakladım kendime, kendi içime..

"Eskiciiiiii.... "diye diye uzaklaştı eskici...

Atın boynundaki çıngırıağın sesi duyulmaz oldu.





Kurban bağışlarımız HAYAT bulsun.. LÖSEMİ artık hiç kimseyi üzmesin...

Tüm bankalardan hesap numarası: 0660' dır..

www.losev.org.tr
 

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..