Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '13

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Eskiden şerefsizliğin bile bir ölçüsü olurdu... Artık o da kalmadı!

Eskiden şerefsizliğin bile bir ölçüsü olurdu... Artık o da kalmadı!
 

Eskiden, şerefsizliğin bile bir ölçüsü olurdu... Artık o da kalmadı! 

Son dönemde, ülkemizde öyle olaylar yaşayıp, öyle şeylere şahit olmaya başladık ki, kimi zaman, eskinin en şerefsizlerinin şerefsizliklerini bile arar olduk malesef!

Hani son zamanlarda çok moda olan bir deyim var ya... " Sözün bittiği yerdeyiz! " diye... Öyle şerefsizlikler yaşanır oldu ki, artık bu ülkede; en şerefsiz adamlar bile,  zemzem suyuyla yıkanmış kalır; yaşanan onca olay karşısında.

Eskiden, ülkesine ihanet edenlere, şerefini, namusunu parayla becayiş edenlere; şerefsiz denirdi... Para için, çıkarı uğruna ülkesini satanlar da, şerefsiz sınıfından sayılırdı... Kendinden aciz, kat kat güçsüz olanlara dayılık taslayanlar, orantısız güç kullananlar, anca gücünün yettiğine aslan parçası kesilip!; kendinden güçlü olana eyvallah eden, kuyruğu bacakları arasında kaçanlar da; toplumunun en şerefsiz familyasından sayılırdı...

Ya şimdi? Ya şimdi öyle mi? Şerefli olmak, artık eskisi kadar önemli mi? " Şerefli olmak mı, güçlü olmak mı istersin? " diye bugün binlerce insana sorsam; ve verdikleri cevapların gizli kalacağına onları ikna edebilsem; emin olun ki, o insanların büyük çoğunluğu şerefli olmak yerine güçlü olmayı tercih eder! Düşünün artık. İnsanlığımız ne hale gelmiş?

Eğer bir ülkede, şerefsizler, gün geçtikçe daha da güçleniyor; ömürlerini şerefli yaşamaya adayanlar; bir kalemde hain, şerefsiz ilan edilebiliyorsa...

Kimin şerefli, kimin şerefsiz olduğuna o ülkenin bireysel ve toplumsal değerleri yerine; kişiler karar vermeye başlamışsa...

Ve daha acısı, en tartışmalı şereflerin sahipleri; şeref dağıtıcısı, şeref alan, şeref satan, hem şeref hakimi, hem şeref savcısı olmuşsa!... 

Bir ülkede güçlü olmak, şerefli olmanın sırtını çoktan mindere yapıştırmışsa!...

Koca bir ülkenin, milyonlarca insanın şerefi, namusu kendisine emanet edilenler; bırakın o insanların şerefini, namusunu  koruyabilmeyi; kendi şereflerini bile tartışmalı hale getirmiş, kendi onurlarını bile koruyamaz  hale düşmüşlerse!...

Şerefli olmak, şerefiyle yaşamak, bir toplumun yaşamsal değerlerinden sayılmak yerine, nostaljik bir kavram olmaya başlamışsa; yavaş yavaş...

" Şerefsizliğin bile bir ölçüsü olur kardeşim! " sitemi; nicedir unutulur olmuşsa; herhangi bir toprak parçasında, ayakların üzerine vatan diye basatığı bir yeryüzü  bölümünde ya da insanların kendine yurt edindiği kuş uçmaz, kervan geçmez en çorak ovalarla en ıssız   dağların tepelerinde...

Onca şerefsizliğin yaşandığı yerde; gördüklerine seyirci kalabiliyorsa insanlar; şerefsizin yaptığı yanına kar kalıp, şerefli adamlar paçavraya çevrilirken; at izi iti izine karışmış, şeytanın ortağı olmuş bir şaşırmış; koca bir millete oluk oluk kan kustururken; sustalı maynun misali hazır olda bekleyenler: " İnsanım ben! İnsan!" diye ortalıkta gezebiliyorsa hala, bütün bunlar olup biterken; devekuşu misali, başını kuma gömenler, hiçbir şey olmamış gibi, şeref tüccarlığına soyunabiliyorsa, o ülkede; o zaman, cem-i cümlenin ve kendisini hala şerefli görebilen herkesin ruhu üçün, Allah rızası üçün:

EL FATİHA!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..