- Kategori
- Deneme
Eskimek güzeldir

Enver Ercan' ın ' Geçtiği herşeyi öpüyor zaman ' adlı kitabını şiir severler bilirler, severler, bağırlarına basarlar.
Aslında geçtiğimiz herşeyi üzmektedir zaman.
Çocukları üzmektedir mesela; zaman yüzünden en sevdikleri pantolonları kısalmakta, oyuncakları eskimekte, tatilleri bitivermektedir.
Sonra anneleri üzer, çocuklarını büyütüp uzaklara gönderdiği için.
Dedeleri üzer, kum saatini hızla boşalttığı için.
Hepimizin kalbini dağlayan dünyanın eskime hızıdır.
Bir gün gelecek tanıdığımız hiç birşey kalmayacak dünyada.
Cemal süreyya' nın deyimiyle, ' başkalrının dünyası ' nda yaşamaya başlayacağız.
Ölümsüzlük düşüncesi cazibesini kaybediyor bu gerçek karşısında; kendimi iki yüzyıl sonraki insanların dünyasında eski model bir araba gibi dolaşırken hayal edemiyorum.
İskoçyalı filmindeki kahraman gibi, yeniden ölümlü olmanın yolunu arardım herhalde... Arar ve bulamazdım.
Sonuçta dünyanın bir eskime hızı var. Bunu düşünmeden ölümsüzlük hesapları yaparsak, sonumuz gül parmaklı Şafak tanrıçası Eos gibi olabilir. Hani sevgilisinin de kendisi gibi ölümsüz olmasını dileyen Eos gibi. Adamın yaşlanmasını önlemeyi unutunca onun bir hortlağa dönüşmesini üzülerek izleyen, en sonunda da kaçıp giden Eos gibi...
Yani zamanın serseri kurşunu en sağlam görünen şeyleri bile vurabiliyor. Ne demiş ak sakallı Karl Marx: ' katı olan herşey zamanla buharlaşıyor. '
Eskimek herşeye rağmen güzel şey aslında...
Bizi kusursuz taş bebekler ya da gıcır gıcır vitrin mankenleri olmaktan kurtarıp insana dönüştürüyor.
Gözlerimizin altındaki birkaç çizgi, saçımızdaki birkaç beyaz tel, avucumuzdaki küçük bir yara izi... Onlar sayesinde anlıyoruz zamanın altın tozuna bulandığımızı.
Eskimenin getirdiği güzel şeyler de var onlara da ' YAŞANMIŞLIK ' diyoruz... Zamanın bile eskitemeyeceği yaşanmışlıklarınız olması dileklerimle...