Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Mart '10

 
Kategori
Futbol
 

Eskişehir’de Galatasaray’a Acı Ders

Eskişehir’de Galatasaray’a Acı Ders
 

Resim: Alıntı


Geçen hafta Kasımpaşa önünde şov yapan Galatasaray’a acı ders Eskişehir’den geldi. Hakem Bülent Yıldırım’ın fahiş hataları maça damgasını vurdu!

Ortada Kuyu/Kuytu Var

Her iki takım geride çoğalan bir taktikle sahaya çıkınca benim hiç hazzetmediğim sıkış-tepiş taktiğine kaldı iş. Ortada kuyu var yandan geç ya da bilemedin üstünden atla diye hangi birini uyarayım ki. Hepsi orta yerde. Maazallah hakikaten kuyu olsa en az 6-7 oyuncu güme gidecek. Orta saha bölgesinde santimetre kareye iki futbolcu düşerken kale önlerine doğru kilometrekareye hiç futbol düşmedi.

Gol Olsa da Yatsak

Hali hazırda iki ekibin “gol olsa da yatsak” düsturunu benimsemesini de bu futbol felsefesinde yadırgamam. Yatmak fiili bildiğiniz anlamda yatmak değildir. Golün üstüne yatmayı kastettim. Bakalım öyle mi olacak ikinci yarıda?

Kol Böreği Servisi

Henüz maçın 15. dakikasında Eskişehir ceza alanı önünde topu kolu ile kesen Koray aradan geçen 28 dakikada bunu çok güzel içselleştirebilmiş ki “hazır hakem abi görmezken bir kol böreği götürüvereyim” dürtüsüyle dakikalar 43’ü gösterirken sıcak sıcak böreği Galatasaray kalesine servis edivermişti.

İlk yarıda ne var ki ne yazayım


Canım yazmak istemiyor. İstemezken bu kadar yazabilmek de marifet midir bilemem. Eziyet kısmı yadsınamaz da marifet kısmı pekala tartışılabilir. Galatasaray’ın oyunu domine edecek o kadar adamı varken hepsi de çocukluğuna dönmüş anlaşılan. “Saklambaç” oynuyorlar.
Top bir türlü takımda kalamıyor. Serseri mayın gibi ortada dolanıyor.

İveşa Varken

Anlayamadığım bir nokta da. Galatasaray kornerleri ne hikmetse kale içine ve havadan gönderiyor. Unutuyorlar galiba kalede iki metreden uzun bir kaleci var!

****
İlk yarı bitti
****


İkinci yarıda neler olmadı ki?

Normal şartlar altında iki defa elle oynamadan dolayı ikinci sarı karttan Kırmızı kart görerek oyun dışı kalması gereken Koray “KOL”ayca bir gol daha salladı GS kalesine. Sıcak börek servisi maç boyu devam edeceğe benziyordu!

Bu tip maçlarda ilk golü atan daima şanslıdır. Oyun kilitlenmiştir ve ilk golü atan yatarak durumunu korumaya çalışır. Hele ki Eskişehir gibi dirençli bir takım olunca işler daha da zorlaştı Galatasaray için.

Dos Santos’dan Salvo

Galatasaray oyunu bir türlü açamadı. Ne zaman Dos Santos oyuna girdi, o zaman hareketlendi maç Sağ kanatta ileri-geri gidip gelen Santos yalandan düşünce Bülent Yıldırım kıyamadı çocuğa ve penaltıyı verdi. Elbette Koray’dan KOL böreği servisine ses çıkartmadığından zan altnda kalarak ya da vicdan muhasebesinden mağlup çıkarak da bu penaltıyı vermiş olabilir; Dos Santos gibi şirin bir çocukcağızın düşmesine kalbi dayanmadığı için de… Sebep her ne ise de PENALTI yanlıştı. Buna penaltı verirsen bir maçta ben sana en az 15 tane penaltı gösteririm hocam.

Bülent Yıldırım bir hatasını başka bir hata ile kompanse etmeye (dengelemeye) çalışadursun oyuncular def gibi gerilmesin mi? Arda desen barut fıçısı, Jo bir alem, Ayhan zaten ezeli agresif. Hele Jo’nun düştükten sonra rakibine bir hamlesi vardı, geçen hafta Alex’e kırmızıyı veren hakem buna da kırmızı verirdi. (Haklı olarak)… Ama maçın dengesini daha ilk yarıda bozmuş olduğu için hakemimiz bu tip olayları görmezden geldi ne yazık ki.

Hasıl-ı kelam tatsız bir maç oldu. Kör dövüşü misali dan-dun sahnelerinin bolca yaşandığı bir maç. Takımların oyunu tatsızlaştırma girişimine hakemler de destek olunca tadından yenmeyecek bir maç izledik.

Özetlerimizi verip perdeyi kapatalım :)

Maçın adamı: Koray (şahane kol börekleriyle yakında tüm yurtta bayilikler verecekmiş)

Maçın atanı: Dos Santos (kendini çok güzel attı)

Maçın yatanı: Hangi birini saysayım ki; M.Topal, Ayhan, Arda, Keita, Sabri, Rijkaard.

Maçın tutanı: Bülent Yıldırım. Kendi bozduğu dengeyi tekrar tutturmaya çalıştı. Niyeti kötü değil yahu :)))

Maçın atıp-tutanı:
Bizzat şahsen ben kendim. Attım tuttum vallahi. Kimseciler de duymadı :)

Maçın şekere katanı: Zevce hazretleri. Şekerleme yapmış ikinci yarı. Masasında hem de :)

Akşama baben gelene oy önüne atem ben seni diyeni: Galatasaray’lı yönetici. Emre Çolak’ın şutu auta gidince galiba buna benzer şeyler söyledi tribünde. Sesini duymadık da hareketleri öyle gibi geldi bize :)))))

Bu Bir Murat HACIOĞLU Yapımıdır :))))

http://i.sabah.com.tr/2010/03/08/475x250/777582690241.jpg

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..