Eskişehir-Kathmandu(13) Altın Tapınak

Sabah erkenden uyanıp , ortasında şadırvan olan avluya bakan odamın kapısını açtığımda şaşırıp kaldım. Tam kapımın önündeki taş döşeli zeminde yaşlı bir amcayla teyze huzur içinde uyuyordu. Ne kafalarının altında yaslanacak bir yastık, ne üzerlerinde incecik bir örtü. Sokaktan yürüyüp gelmişler ve zavallı bir sokak köpeği gibi kapımın önüne kıvrılıp yatmışlar. Hem de öylesine derin ve huzurlu uyuyorlar ki imrenmemek elde değil. Üzerlerinden atlayarak odadan çıktım.Ortak kullanılan duşlarda yıkanıp kahvaltılık bir şeyler atıştırdım, geldim hala uyuyorlardı. Hani yattıkları yerde yürümüş olmasam , onlara bakarak zeminin kuştüyü yatak kadar yumuşak olduğuna inanacağım.

Hindistan’daki ilk sabahımda beni bu kadar şaşırtan bu olaya sonraları çok alıştım. Tren istasyonlarında peronun ortasına yatıp uyuyan, nasıl olup da ciğerlerini üşütmediğine şaştığım çocuklar, yol kenarlarında, parklarda daracık bahçe duvarı üstünde horlayan, nasıl olup da o derin uykularında aşağı yuvarlanmadığına şaşırdığım işçiler, kafasını yolcu koltuğuna, poposunu seleye, ayaklarını gidona dayayarak yani sadece üç noktadan temas ederek kestiren, nasıl olup da boynunun, bacaklarının uyuşmadığına şaşırdığım rikşacılar ....

Altın tapınağın içinde de gece boyunca yerde uyuyan bir sürü insan olsa da 24 saat canlılık devam ediyor. Havuzun etrafındaki binalardan biri Sih’lerin parlamento binası, Akal Taht.

Kutsal kitap geceleri bu binada muhafaza ediliyor. Her gün sabaha karşı 04.00 te başlayan törenlerle , dar mermer köprüden havuzun ortasındaki kutsal altın binaya ( Hari Mandir) getiriliyor. Burada akşam 22.00 ye kadar aralıksız canlı müzik ve ilahiler eşliğinde ziyarete açık tutuluyor. Müzik tapınağın her köşesinden duyulacak şekilde iyi bir ses sistemiyle yayınlanıyor. Dingin , huzur veren, mistik bir melodi. Burada çalınan tabla (vurmalı bir müzik aleti)sesi uzun süre kulaklarımdan silinmedi.

Tapınağın en üst katındaki bir odada kutsal kitap birer saatlik nöbet değişimleriyle sürekli okunuyor. Bir kere baştan sona okunması 74 saat sürüyormuş. O odada yerde bana bir halı gösterdiler. Türkiye den gelmiş, el işi Hereke halısı.

Kutsal kitabın okunduğu yerin etrafında transa geçmiş tespih çekenler, kendinden geçip bayılanlar, ağlayanlar var. Ortam gerçekten mistik ve etkileyici. Bu noktada Sih dinine mensup olmayanlar bile tuhaf duygularla doluyor.