Eskişehirspor-Fenerbahçe maçından notlar ve arkaplan

Eskişehirspor maçı Fenerbahçe’sini Twente karşısında, Twente maçı Fenerbahçe’sini Eskişehirspor karşısında bekliyordum. Daum’un geçtiğimiz hafta alınan kötü sonuçta ihaleyi oyuncuların üzerine yıkması, Twente maçında oyuncuların Daum’a cevap vermek istemelerini olası kılıyordu. Cevabı Eskişehirspor maçıyla verdiler. Futbolcusu tarafından sevilmeyen bir teknik direktörün, özellikle söz konusu olan bir lig maratonu ise başarılı olması olanaklı değildir. Eskişehirspor maçında kaybın değil ama oynanan oyunun arkaplanında yatan esas unsurun oyuncuların bu ruh hali olduğunu düşünüyorum. Kötü oyunun, planlı ve organize bir kötü oyun olduğunu düşünmüyorum. Daum nasıl geçen hafta “kendini koruma refleksiyle” ihaleyi oyuncuların üzerine yıktıysa, bu hafta da oyuncular “benzeri bir refleksin etkisiyle” hareket etmiş olabilir. Maçı kıran golün, tüm takımın savunmada olduğu ve rakibin çok kalabalık olmadığı bir pozisyonda atılmış olması bile takımın konsantrasyon durumu ile ilgili fikir veriyor. Takım yenik duruma düştükten sonra orta sahadan üç oyuncu çıkıyor ve yeni üç oyuncu giriyor. Daum’un teşhisi doğru. Fenerbahçe’nin maç boyunca yapamadığı şey, ön alanda oynayan oyuncularını topla buluşturamaması. Alex de Semih de sahada yok gibiydi.

Bu maçta oynanan oyuna benzerliği bağlamında, Emre’siz oynanan bir Bursaspor maçı hatırlıyorum. Ön alanda oynayan üç oyuncu Emre’sizliğin de etkisiyle topla yeterince buluşamadığı için sinirlenmiş ve üç itiraz sarısı görmüştü. Hatta hakeme omuz atan bile olmuştu! Bu maçta topla buluşamamak kimseyi rahatsız etmedi! Topun takımın ayağında kalmasını sağlayacak, topu ön alana taşıyacak oyunculara ihtiyaç var ve oyundan alınan üç orta saha oyuncusunun yerine oyuna giren oyunculardan biri bile Özer Hurmacı değil. Daum’un sadece oyuncularıyla değil, idareyle de saha dışı bir sorunu olduğu açık ve sanırım bu, takımın içinde bulunduğu hali yaratan unsurlardan biri. Eskişehirspor ne özel bir taktik uyguladı, ne de oyuncuları özel bir performans gösterdi; hatta takımın bu maç özelinde tek hücum silahı olarak görülen Youla takımın kötülerindendi. Fenerbahçe her deplasmanda oynadığı klasik kötü oyunu gibi bir kötü oyun oynamış olsaydı bu haftaki Eskişehirspor ile en kötü ihtimalle golsüz berabere kalırdı. Aziz Yıldırım bu maçın arkaplanını doğru okursa bu Fenerbahçe adına sezonu kurtarabilir. Aksi takdirde Ankaragücü maçı kazanılır; ama sezon kaybedilir. futbolteknik@hotmail.com