- Kategori
- Futbol
Antalyaspor-Galatasaray maçından notlar ve arkaplan

Milliyet.com.tr
Caner, yeşil çay olabilir!
İlk yarı Galatasaray, ikinci yarı Antalyaspor etkindi(!). Galatasaray her deplasmanda olduğu gibi silik, sahaya bir karakter ortaya koyamayan bir görüntüdeydi. Fenerbahçe de deplasmanlarda benzer görüntü veriyor. Bu, son haftalarda duran toptan fazla açık vermiş olma bilincinin yarattığı korkuyla savunma oyuncularının ofsayt yapmak istemesiyle birleşince Antalyaspor bir yarıda iki gol birden buldu. İkinci yarıda ise klasik Antalyaspor’u izledik. Beşiktaş ve Trabzonspor ile oynadıkları maçlardan da anlaşıldığı üzere, savunma anlayışları bir büyük ile oynadıkları bir maçtan puanla ayrılmalarına engel. Öyle ki Fenerbahçe maçında yedikleri komik son dakika golüyle de Beşiktaş ve Trabzonspor maçlarından yansıyan bu düşünceyi geçerli kılmışlardı. Söz konusu savunmayı yıkmaya Kewell’ın zekası yetti. Attığı golün yaratıcısı Keita; ama atmadığı iki golü Kewell yaptı. Kalecinin beklemediği anda vurma kararı vermesi topu kalecinin kontrol edememesi ile, sonucunda da rakibin gol yemesiyle sonuçlandı. Elano’nun golünde vücuduyla yaptığı asist harikaydı. Bence, ülkenin en yetenekli oyuncusu.
Beşiktaş’ın savunması Tigana döneminde genellikle önde yakalanır ve savunmacılar oyun içinde bu nedenle ofsayt yapmak isterdi. Savunma oyuncuları bu durumu Ricardinho ile Delgado’nun dönmemesi sonucu ortada açılan boşluğu kapama kaygısıyla öne çıkmak zorunda kalmaları ile izah etmişti. Benzer durumu Galatasaray savunmacıları da yaşıyor olabilir. Önde oynayan dört forvet, savunma oyuncularının "artı" öne çıkmak zorunda hissetmesine neden oluyor olabilir. Antalyaspor'lu oyuncular maç boyunca Galatasaray savunmasının arkasına kolay top attı. Bu sorun çözülmediği takdirde savunma anlayışı "Antalyaspor" olmayan takımlar Galatasaray'ı kolay yener ya da kolay puan alır.
* “Bir takımın iyi yaptığı o takımın en iyi oyuncularının iyi yaptığıdır” anlayışıyla olmalı, Skibbe geçen sezon takımın güçlü olduğu alanda çok oyuncu oynatmak istemişti. Yarım orta saha Ayhan'ın önüne 5 forvet yerleştirdiği maçlar hatırlıyorum; doğal olarak sezonun devamında bundan vazgeçti. Söz konusu iyi oyuncular forvet oyuncusu olunca bu anlayış geçerliliğini yitiriyor. Savunma oyuncuları iyi olan bir takım savunma merkezli bir oyun oynayabilir, orta saha oyuncuları iyi bir takım oyunu orta saha merkezli kılabilir; ama iyi forvetleri doldurduğunuz da etkin bir hücum oynunu oynayamıyor, bir nevi kabız oluyorsunuz. Hep et yenmez, sebze de lazım. Metabolizma az et, çok sebzeyle hızlı çalışır. Son dönemlerde Galatasaray’ın oyununun yavaşlığından şikayet ediliyor. Galatasaray hızlanmak istiyorsa olabildiğince sebze yemek istemeli. Sebze bulamıyorsa yeşil çay da olur. Caner bir yeşil çay olabilir!