- Kategori
- Futbol
Fenerbahçe-Ankaraspor maçından notlar ve arkaplan

Milliyet.com.tr.
Daum'a Özer ayarı!
Maç öncesi Alex, Gönül dışında Fenerbahçe’nin hücum etkinliğine veya skora katkı sağlayacak oyuncusu olmayacağını düşünüyordum. Daum Özer’i oynatarak beni yanılttı. Bu seçimin Daum'un seçimi olduğunu düşünmüyorum. Özer uzun süredir hazır olduğu halde oynatılmıyordu. Bir iş yerinde verim düşerse kabahatlisinin saygınlığı azalır, talimatlar artar. Verilen talimatlar da kabahatli tarafından paşa paşa uygulanır. Özer ile takım ön alanda bir kişi fazla oynadı + Özer, anadan doğma futbolcu olduğunu 75.dakikada El Yasa'ya göğsüyle attığı çalımla gösterdi + son dakikada kale çizgisi üzerinden ustaca bir top çıkarttı. Türkiye’nin en iyi üç orta saha oyuncusundan biri. Emre yokken Emre’nin yerinde, Emre varken sol kanatta oynamalı. Esas yeri Emre’nin yeri, ama takımda bu tip oyuncu az olduğu için iki oyuncuyu da bir arada kullanmanın yolu aranmalı. Emre dışta oynayamayacağı için Özer bu işi yapabilir. Bu, bazı maçlarda Alex'in dinlendirilmesini de olanaklı kılacağı için takıma artı katkı sağlayabilir. Olası Alex'sizlik diğer oyuncuların daha çok sorumluluk almasını da sağlayacak ve takımın oyununun gelişimine artı katkı sağlayacaktır. Yani, bir Özer deyip geçmemek gerekir. Ankaraspor maçı bu nedenle Fenerbahçe'ye sezonu kazandıran bir maç olabilir; olası Özer talimatı da dönüm talimat! Aziz Yıldırım Zico'ya da benzer bir ayar çekmiş, takım tek santraforlu, takıma yarı final oynatan oyuna bu ayar sonrası geçiş yapmıştı.
Daum bu maçta Selçuk ve Christian'dan birinin yerine Uğur’u kullansaydı takım maçı daha rahat kazanırdı. Deivid’in sakatlığı var mı bilmiyorum; ama Topuz’un oynadığı takımda Deivid oynar. Aziz Yıldırım Daum'a bir ayar da Deivid için çekmeli! Alex üzerine oyun kurmuş bir takımda oyuna arkadan katılım gelmezse hücumda üretken olunamaz; çünkü Alex’in marifeti, oyunun gelişimine ilişkin bir marifet değil, açık beklemeye ilişkin bir marifet. Alex rakibin oyununa odaklı bir oyuncu. Fenerbahçe de Alex’in üzerine oyun kurduğu ve Alex takımın hem teknik hem psikolojik lideri olduğu için Alex’in karakteri takıma sirayet ediyor. Fenerbahçe’nin rakibe göre güçlü ya zayıf görünüyor olmasının nedeni Alex'in rakibin oyununa odaklı oyun karakteri. Geçen sezon Aurelio’nun, bu sezon Emre’nin olmadığı maçlarda Emre’nin çok aranmasının nedeni desteksiz Alex'i(ya da Fenerbahçe'yi) savunmanın kolay olması. Bu nedenle Daum’un orta alanda iki ön savunma ile oynamak istemesi hataydı. Bu, Ankaraspor’lu oyuncuların oyun içinde Alex’i savunmasını kolaylaştırdı; çünkü arkadan destek gelmeyince Alex markajdan çıkamıyor. Alex’in iki golü Gönül ve Özer destekli. Hücum oyununa katılım gösteren yalnız bu iki oyuncuydu. Demek ki daha çok oyuncu hücum oyununa katılım gösterse Alex’in verimi de artacak. Fenerbahçe’nin oyun içinde rakibe baskı kuramamasının ana nedeni bu. Özer ve Gönül dışında rakip savunmayı zorlayan oyuncu yok.
Atama trajedisi sürüyor
Özkahya'nın, Bursaspor-Galatasaray maç performansı sonrası bu maça atanması trajik. Hakemin söz konusu maçta yaptığı hata teknik bir hata değildi, hakemlik hatasıydı. Sarı kart gösterme kararı verdiği oyuncuya rakip antrenörün tepkisi sonrası kırmızı kart gösterme kararı veren bir hakem, iki hafta sonra bir diğer büyüğün maçına atanıyor. Özkahya'ya ve onun üzerinden diğer hakemlere verilen mesaj: "büyük takımların ve hocalarının nabzına göre şerbet verin!" Bu nedenle bu hakemin Fenerbahçe aleyhine 90+4’ de tartışmalı bir gol kararı vermesi bir kıyamet alameti olurdu. Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş. Neeskens vakası sonrası kendisi de uzun süre yayın maçı alamayacağını düşünüyor olmalıydı ki, bu maça atanması onda eşeğini bulma hissi yaratmış. Özkahya'nın ağzı maç boyunca kulaklarındaydı. Arslanboğa'ların kızakta olduğu memlekette Özkahya'lar güler. Allah bize gülmeyi nasip etmesin!