Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

16 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Milli Takım ve EURO 1212'ye veda (Gazete başlıklarının dili)

Milli Takım ve EURO 1212'ye veda (Gazete başlıklarının dili)
 




Avrupa Şampiyonası’nda “en iyi ikinci” olmayacağımız oynadığımız futboldan belliydi. Oynayan futbolculardı, ama sonuçlarda oynatanların payı büyüktü. Milli Takım’ın ilk 11'i, sonra yedekleri kura ile belirlenseydi, sanıyorum, daha iyi sonuç alınırdı!

Hiddink’in 4 gün önceki kadrosuyla 4 gün sonraki arasında 8 değişiklik varsa, gerisini siz düşünün. Son maça gelmişsin, cezalı ve sakatları bir yana bırakalım, daha takımı takım yapma gibi bir anlayışın yok. Cezalı duruma düşen futbolcular, güvensizlik ortamında, kendilerince bir çözüm bulmuş oluyorlar.

Değişikliğin adı da ilginç, “gençler”e yer vermek!

Olan olmuş, ama bu, “arkaya bakmayalım”, “geçmişi unutalım” demek değildir. Geçmişten dersler çıkarmak gerekiyor. Geçmişe sünger çektiğiniz zaman, günübirlik düşünmeden, günü kurtarmaktan çıkar umduğunuz bellidir.

Geçmişte ders çıkararak geleceğe bakma zamanı geldi.

Sorun sadece teknik direktör sorunu mu?

Ya yöneticiler?

Onlar günü kurtarma peşindeler: Aman bana dokunmayan bir yaşasın, yerimizde kalalım.

Unutmayalım, bizdeki yöneticiler, daha çok “idare edici”dir. Böyle olunca da, onlar, onların kafasındakiler iş başında kalır, kesin sonuçlardan sonra ya hiçbir şey olmamış gibi davranır ya da kendilerine bakmak başkalarında “suç” ararlar.

Sonra da, kısa sürede bize benzeyenleri yerden yere vururuz!

Ne güzel, bize benzemiş, bizim huyumuz ne çabuk kapmış!

Bakıyormuşsunuz, Hırvatistan Teknik Direktörü Bilic’in kendi takımı ve bizimle ilgili söyledikleriyle kendimiz avutuyoruz. Bilic, bizi üzmemek/ kırmamak gibi bir anlayışla konuşuyor, sözcükleri ona göre seçiyor. Sözcükleri, sadece düz anlamıyla anlamaya alışmış olanlar için Bilic’in sözleri bize bir teselli oluyor.

Başarısızlıkların ileride başarıya dönüşeceğini, 3 Temmuz’un Türk futbolu için bir milat olduğunu düşünenler, boşluktan yararlanarak parsayı toplamak isteyenler de, hedef seçtiklerine saldırarak teselli görevini üstleniyorlar.

Hiddink gider, Avcı gelir, Sağlam gelir, bilmem kim gelir. Kafalar değişmedikçe, gelenlerin adı değişir sadece.

Gelen, gelirken kucaklanır, giderken  neredeyse arkasından teneke çalınır.


*****

Gazeteler, başlıkların diliyle düne nasıl baktılar?

İşte birkaç seçme başlık:

Zagrep’te sessiz gece (Cumhuriyet)

Böyle elen canımı ye! (Fanatik)

Gel de kahrolma (Fotomaç)

Asla arkana bakma (HT Spor)

Hadi gel köyümüze dönelim (Hürriyet)

Acı hayat (Milliyet)

Hoşça kal iki gözüm (Radikal)

Eve dönüş hiç bu kadar ızdırap vermemişti (Sabah)

Edirne’den ötesi  millere haram (Star)

Şerefimizle yenildik (Vatan)

Zagrep’te sürpriz yok (Zaman)


TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara