Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '11

 
Kategori
Futbol
 

Hırvatistan-Türkiye: 0-0 (Gittik, göremedik, dönüyoruz)

Hırvatistan-Türkiye: 0-0 (Gittik, göremedik, dönüyoruz)
 

Hayaldi, öyle kaldı!

Hayalleri gerçek kabul etmek gibi bir huyumuz olduğu için, hep hayal peşinde koştuk. Batıl inanç mı, yoz inanç mı diyelim, İstanbul’daki maçı yayımlayan televizyonun spor sunucusu, 11 üzerine ne kelamlar et/mişti ne...

İnanın, böyle yavanlığa yazacak sözcük çoktu, ama ben bulamadım! Güçlerinin üstünde güç katılan, ilahlaştırılan futbolcular adına üzüldüm.  Bir kez görüldü ki, kahraman olmayan nice kahramanlar yaratıyoruz.

*****

Hayaldi, öyle kaldı!

A Milli Takım, 11 Ekim’de, Hırvatistan’a 3-0 yenilmesi bir yana, ulusal duygudan/ ahlaktan yoksun taraftarın, kimi futbolcularımıza karşı davranışları yüzünden TT Arena’dan boynu bükük ayrıldı. Öyle ki, oynanan futbol, alınan sonuç, Zagrep’teki maçın turistik geziden öte bir anlam taşımayacağını gösterdi.

Öyle de oldu:

Gittik, göremedik, dönüyoruz!

*****

Hayaldi, öyle kaldı!

Hiç kuşkunuz olmasın, yarın öbür gün “şike iddianamesi” açıklanınca, yine görülecek ki:

Suçlanan takımların futbolcularından beklenen “milli görev” alınamayacak...

TFF’nin UEFA eliyle ödüllendirdiği takımın futbolcularının bir “şey” yapamayacağı görülecek...

Olumsuzluklardan, bir rastlantı “şike”den sıyrıldığı için mutlu olan, başkanlarının tutumu yüzünden“fırsatçı” damga yiyen takımın futbolcuları da öyle...

*****

Hayaldi, öyle kaldı!

Hayalciler çoktu; onlar, “Top yuvarlatır”, “Maç 90 dakikadır” genellemelerine sığınarak, olumsuzları, kimilerinin “kusur”larını küllendirmeye yöneldiler. Hayalle peynir gemisi yürütmeye çalıştılar, olmadı, olmasına olanak da yoktu.

Yine de hayali gerçeğe dönüştürmek umudu/ çabasıyla başladık maça. Bir bakıma, tükenmezkalem gibiydik. Tükenmezkalem, biteceğine doğru dağıtır, koyu yazar ya, öyle göze batan bizdik. Hırvatistan, ilk maçta elde edeceği etmiş, “vaziyeti idare etmek” havasında oynuyordu. Biz ise, giden gitmek zaten, başka gidecek ne varcasına asılıyorduk oyuna.

Asılıyorduk, ama sonuca gidecek bir oyunumuz yoktu. Topun bizde olmasının bizi etkili oynuyor göstermesinden başka bir durum yoktu ortada. Yine de, önceki maça göre, bir çabamız vardı. Olmayan ise goldü, gollerdi.

İlk yarı, bizim istediğimizden çok, Hırvatistan’ın istediği biçimde bitti. Biten sadece ilk yarı değildi, “mucize” bekleyenlerin umutlarıydı. Zaten işi “mucize”ye bırakan/ bağlayanlar, “Ah, oyunun başında o top, direkten dönmeseydi, dönen topu Kazım gole çevirebilseydi,...” demeyi bir avuntu sayacaklardı.

Okan Burak’un deyişiyle, ilk maçtaki hayal kırıklığını silmek için sahaya çıkılacaktı. Gördük ki, “hayal kırıklığı”na uğramak,  “hayal” peşinde koşmaktan başka bir şey değil/miş!

Zagrep’te gol yemedik, atamadık da, zaten İstanbul’da yiyeceğimiz kadar yemiştik!


*****

Hayaldi, öyle kaldı!

Hiddink’in suçu yok, suçlu aranıyorsa, ona sınırsız olanakları tanıyan, her dediğine “He!” diyenlerdir suçlu olan!

Futbolcuların suçu yok, suçlu aranıyorsa, onlara o fırsatı veren Hiddink’tir suçlu olan!

Avrupa Şampiyonası’na gitmek, hayalde kaldı; biz de baş başa kaldık.

Benim alkışım, yine de futbolculara; çünkü onlar, futbol emekçileri.

*****

Hırvatistan: Türkiye: 0-0

Stat: Maksimir

Hakem: Pedro Proença (Portekiz)

Hırvatistan: Pletikosa, Vida, Simunic, Schildenfeld, Pranjic, Srna, Rakitic, Modric, Vukojevic (Dk. 88 Eduardo), Olic (Dk. 61 Perisic), Mandzukic (dk. 78 Jelavic)

Türkiye: Sinan, Serkan Balcı, Egemen, Ömer Toprak, İsmail, Selçuk İnan, Selçuk Şahin, Kazım, Hamit, Caner (Dk. 35 Gökhan), Umut (Dk. 71 Halil)

Sarı Kartlar: Caner; Vida, Serkan, Mandzukic, Egemen, Hamit, Selçuk İnan


TURGUT ÇELİK/ Mersin (Geçici olarak İstanbul)

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..