Etkili aile iletişiminin okul başarısına etkisi

Çocuk kimliğini ailede oluşturmaya başlar.Çocuk ailenin yansımasıdır.Yapılan araştırmalar çocuğun başarısının etkisini %80 aileye bağlamaktadır.Ailede iletişim becerisinin doğru kullanılması sadece çocuğun değil, aile fertlerinin tümünü mutlu, kendini ve ne istediğini bilen bireyler olaraktoplumda yer almalarını sağlayacaktır.Etkili iletişim sağlıklı ve mutlu aile yapısı oluşturacaktır.Ailede iletişim doğru kullanılmıyorsa çocukta iletişimi doğru kullanmayacak devamlı etrafıyla çatışan , kavgacı bireyler olarak toplumda yer alacaklardır.

Aile içi doğru iletişim herkesin kendini hissettiği gibi ifade etmesi ile başlar.Yani annenin rahatsız olduğu konuyu babaya anlatması gibi .Aile bireyleri sevinçlerini, üzüntülerini, duygularını içine atmamalı çünkü içine atılan rahatsızlıklar birikim yapmakta ve ev halkının birbirlerini tanımasını engellemektedirler.Bu yüzden ev halkı eksik yönlerini de çekinmeden anlatabilmelidirler.Bu şekilde kendini ifade eden ailede herkes birbirini , başarı ve başarısızlıklarını daha iyi tanıyacaktır.Tabii her şeyi olduğu gibi anlatabilmek güven gerektirir.Bu duyguların suistimal edilmemesi veya inciltici bir tavırla alay konusu olunmaması gibi bir ortam gerekir. Bunun başını çeken duygu GÜVENDİR.

Aile ortamının güven içerisinde olduğu çocuğa hissettirilmelidir.Yoksa çocuk başka ortamlarda kendini arar.Karamsar, kaygılı ve tedirgin olan anne ve babanın çocukları başarısız olmaktadır.

Anne veya baba rahatsız olduğu konuyu gerek birbirlerine gerekse çocuklarına ifade ederken "ben"ifadesi ile sıkıntısını anlatmalıdır.Yani odasını dağınık bırakmış bir çocuğa anne rahatsızlığını söylerken"odanın dağınık olmasından rahatsız oluyorum" ifadesi etkili iletişim yöntemidir.Eğer anne "sen" dilini kullanırsa yani" sen nekadar dağınık bir çocuksun odanı temizle"ifadesi "sen"dilini kullanlanmış olururuz.Etkili iletişim yönteminde "sen" dili etkisiz ve hatalı kullanımdır. Çünkü emir verme , akıl verme , şiddetle istediğini yaptırma öğretme metodu değildir.Karşı tarafın kendinde hata aramıyoruz unutmayalım.Odasını toplamamasından rahatsız olunmuş bir ortam var ve anne bu ortamdan sıkıntı duymakta. Bu iyi ayırt edilmelidir.

Çocuk evinde kendini değerli hissetmelidir.Düşüncelerine değer verilmelidir.Hatta biz velilere her gün çocuğunuzla okulda geçen olayları konuşup gününün nasıl geçtiğini,hangi arkadaşını neden sevdiğini, bir şeye üzülmüşse neden üzüldüğünü, hangi öğretmeni neden sevdiğini öğrenin böylece çocuğunuzun duygularını anlamış olursunuz.Duyguların anlaşılması tartışmaları ve çatışmaları azaltır.

Aile içerisinde her birey sorumluluk duygusuna sahip olmalı ve alınana sorumluluğu yerine getirerek sonlandırmalıdır. Çocuğunuzunda bir sorumluluğu olmalı .Gazete ve ekmek alma görevi gibi. Çocuğunuzun ödevlerine yardım ederken yol gösterici olun.Ödevi birlikte yapmayın.

Ailede hiç kimse farklı gözükmemelidir.Samimi , gerçekçi, duygularını ifade edebilen ve güvenin yer aldığı ortam oluşturmaya gayretedin.Başarı ve mutluluk bu tür ortamlardan doğar.

Anne ve babalar öğretmek istedikleri davranışın nedenini , niçinini ve gerekliğini açıklarlarsa o öğrenme kalıcı olur.Niçini bilmeden davranış ezberci ve etkisiz olur. Öğüt vererek , akıl vererek öğretmek iletişim dilinde etkisizdir.

Aile güven duygusuyla başlar.Birbirlerine güvenen bireyler kendilerini, eksiklerini, rahatsızlıklarını çekinmeden ifade ederler ve bu yüzden birbirlerini daha iyi tanırlar. Birbirlerinin ihtiyaçlarını , rahatsızlıklarını, mutsuzluklarını tahmin edebilirler. Birbirlerini tanıdıkları için birbirlerinin ihtiyaçlarını ön planda tutarlar.Bu aile ortamı mutluluğun var olduğu, insana değerin var olduğu aile ortamıdır.Birbirlerini tanıyan eşlerde boşanma oranı düşüktür.Çünkü bayanlar erkekler ve çocuklar bir davranışı sergilerken ev halkını ve duygularını düşünerek hareket edecektir.