Mühendislik

Boğazın suları masmavi. Solda iki kıtayı birleştiren Boğaz Köprüsü. Karşıda Beylerbeyi Sarayı. Sultantepe, Nakkaştepe sırtlarından Boğazın kıyılarına dek inen yeşillikler. Üsküdar önlerinde, denizin ortasında nazlı nazlı süzülen Kızkulesi. Sağda yeşillikler içinde Topkapı Sarayı, Ayasofya, Sultanahmet Camisi. Biraz daha sağa dönüp, Dolmabahçe Sarayı’nı izliyorum. Beşiktaş Meydanı ve vapur iskelesi hemen yanımda. Önümdeki sahilde bir beşik gibi mavi sularda sallanan gemiler, suları yararak yol alan kayıklar, gemiler, yatlar..... Sadece bunlar mı? Kullandığımız araçlar, bu yazıyı yazdığım bilgisayarım, lambam, gözlüğüm, telefonum....... hepsi birer mühendislik ürünü.

Bütün bunları İstanbul’un kalbinde, Beşiktaş sahilindeki, Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nde yaşıyorum. Dostum, Prof. Dr. Ali Güngör’ün odasındayım. Boğaz’ın en güzel manzarasını seyreden odada Ali Güngör Bey’ den dinliyorum mühendisliğin öyküsünü. “ Mühendislik; içinde yaşadığımız çevreyi, bilimin sihirli dokunuşu ile şekillendiren, dünyayı daha yaşanabilir hale getiren, yaşamı kolaylaştıran ve insan ile doğayı kaynaştıran bilimsel disiplindir. Mühendislik insana saygıdır.”

İnsana saygıyı yaratılan ürünlerden önce; Prof. Dr. Ali Güngör’ün kişiliğinde gözlüyorum. Nazik, kendisine ve çevresine saygılı, mütevazı davranışları ile mühendislik tanımına yakışır bir kişilik izliyorum onda.
Önce sınıfları geziyoruz. Bilgisayar donanımlı, akıllı tahtalar, görsel malzemeler ve projektörle donatılmış çağdaş öğrenme mekanları. Tertemiz, pırıl pırıl. Her mühendislik alanının teorik derslerinden sonra uygulama alanlarını geziyoruz. Atölyeler, laboratuvarlar son model makinelerle donatılmış. Öğrenmenin uygulamalı yapıldığı alanlar özenle düzenlenmiş. Her öğrenci sınıflarda aldığı teorik bilgileri atölyelerde, laboratuvarlarda uygulayarak eğitimini pekiştiriyor.

Binadaki gezimize ara vererek, gerçekten birinci sınıf restoranlara özgü düzenlenmiş kafeden aldığımız çayları bahçedeki çimler üzerine yerleştirilmiş puflarda boğazı seyrederek yudumluyoruz. Her taraf cıvıl cıvıl. Kızlı erkekli gençler, öğretim görevlileri, konuklar ve Beşiktaş sahilini dolduran yaşlı genç insanlarla birlikte İstanbul’un en güzel manzarasını seyrederek yaşıyoruz bir bilim kurumunu.

Bilgisayar Mühendisliği öğretim görevlileriyle projelerini konuşuyoruz. Beni en çok DSİ ile birlikte yürütülen Türkiye’nin su gücü projesi ilgilendiriyor. Projeyi dinlerken çok keyif alıyorum. Bilim kurumlarının ülkenin sorunlarına el atması beni çok sevindiriyor. İngilizce eğitim alan öğrenciler, burada; sistem analisti, sistem mühendisi, sistem programcısı, satış- destek mühendisi, tasarım mühendisi, iletişim-ağ mühendisi, programcı, web tasarımcısı, bilişim teknolojileri uzmanı olarak dünyanın her yerinde sorumluluk alabilecek bilgi ve beceri donanımlarına sahip mühendisler olarak yetişiyorlar.

Benzer projeleri, Yazılım Mühendisliği öğretim görevlilerinden de dinliyorum. Ülkemizin ihtiyacı olan geniş kapsamlı yazılımları güvenilir bir biçimde geliştirebilen ve dışarıdan gelecek yazılımlarla rekabet edebilecek yazılımlar üretebilen, üniversite endüstri işbirliği ile yetişen yazılım mühendisleri her türlü olanağa sahip bir ortamda yetişiyorlar.

Endüstri Mühendisliği Bölümü olarak, sürekli gelişmeye ve değişmeye açık, takım çalışmasını benimseyen, geleceğin liderlerini yetiştirmeyi amaçlamışlar. Projeleri de bu oranda önemli konularla dopdolu.
Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; teknolojik yenilikleri titizlikle izleyerek, ders içeriklerini ve laboratuvarlarını en son gelişmeler doğrultusunda yenilerken, alanında uzman öğretim kadrosuyla üst düzeyde bir eğitim vermektedir.

Mekatronik Mühendisliği Bölümü; makine, elektrik- elektronik ve bilgisayar mühendislerinin kesişim noktalarında bulunan bir alandır. Mekanik parçaları hassas bir şekilde yönlendiren, izleyen ve onlarla etkileşen tüm elektronik sistemler ve onların uzantısı olan mekanik aksamlar, mekatroniğin uğraşı alanına girer. Savunma sistemlerinde kullanılan araçlar, çeşitli oyuncaklar, otomotiv elektroniği, uçuş sistemleri, bilgisayar ve robot destekli üretimde kalite kontrol sistemlerinde ve akıllı olarak nitelendirilebilen her türlü üründe görülebilir.

Enerji Sistemleri Mühendisliği; küresel ısınmayla günümüzde gerekli olduğu bir kat daha belirlenen doğal enerji kaynaklarının kullanıma sunulması, ekolojik yaşam mekanlarının yaratılması projelerini üstlenen bölüm, enerji sitemleri arasında en gerekli olanı önermek için çaba harcamaktadır.

Çevre Mühendisliği Bölümü ise, su kaynaklarının korunması ve geliştirilmesi, havza yönetimi ve çevre düzeni planları, içme suyu temini, iletimi, arıtma tesislerinin projelendirilmesi, yer altı ve yüzey suları kirliliğinin kontrolü, hava kirliliği yönetimi ve modellenmesi, gürültü kirliliğinin kontrolü..... alanlarında mühendisler yetiştirmektedir.
Özellikle, her mühendislik bölümünden aktarılan projelerde, özel sektör ve devlet kurumlarıyla yapılan işbirliği örnek gösterilecek çalışmalar arasında.

Bahçeşehir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ni gezerken geleceğin mühendislik harikalarını yaratacak mühendislerin yetişmesi için gereken her türlü ortamın yaratıldığını gördüm. Eğitimin kalitesi, alanında uzmanlaşmış olan, öğretim kadrolarındaki yoğun çaba, eğitim ortamlarındaki son model düzenlemelerle, buralardan yetişecek mühendislerin insana saygıyı artırarak, yaşamı kolaylaştıracak yeni araçları yaratacakları bir gerçek.

Hasan Barışcan
hbariscan@milliyet.com.tr