- Kategori
- Dil Eğitimi
Etkili Anadil Öğretimi Ve Öğretim Programları

Dil, insanlar arasındaki iletişimi ve bireyin toplumla bütünleşip kendini ifade edebilmesini sağlayan en önemli araçtır. Bir anlaşma ve aktarma aracı olan dilin etkin kullanımı da etkili bir ana dili öğretimiyle sağlanabilir. Ana dil eğitimi bir düşünce ve kişilik eğitimidir. Anadili eğitimi, bireyin doğumu ile ailede başlar; örgün eğitim kurumlarında sistemli bir şekilde devam eder. Bireyin anadili becerisi geliştikçe, bağıntısı olduğu milletin kültürüne hâkimiyeti de artar. Bu sebeple dil öğretimi, aynı zamanda kültür öğretimi şeklinde adlandırılır.
Anadili öğretiminde okul öncesi eğitimin önemi yadsınamayacak bir gerçektir. Çocuklar gramer kurallarının %90'ını 5-6 yaşlarında tamamlarlar. Duygularını ifade etmeye başlarlar ve 2-3 bin konuşma, 20-24 bin anlama kelime hazinesine sahiptirler (Dağabakan ve Dağabakan Ö., 2006: 6). Araştırmalara göre çocukların dil gelişiminin yaklaşık %70'i 0-6 yaş döneminde tamamlanmaktadır.
Ülkemizde okul öncesi kurumlar, eskiden olduğu gibi günümüzde de özellikle çalışan anne-babaların çocuklarının barınağı olarak algılanmaktadır. Bu görüşten dolayı annesi ev hanımı olan çocuklar çoğunlukla yedi yaşına kadar evde yalnızca ailesinde ve çevresinde gördükleri, duyduklarıyla dil gelişimlerini tamamlamaktadırlar. Son yıllarda okul öncesi okullaşma oranlarında büyük bir sıçrama gözlenmekle birlikte bu yeterli görülmemektedir. Bu durumda çocukların sağlam bir temel üzerinde ilk okula başlayamadığı açıktır.
Ana dilimizin gerek temel becerilerini kazandırma sorumluluğunu büyük oranda üstlenen Türkçe öğretiminde gerekse ileri düzey becerilerin gelişmesini amaçlayan edebiyat öğretiminde bu becerilerin kazandırılması sürecinde millî ve evrensel değerlere de yer verilmesi gerekliliği özellikle son yıllarda hazırlanan programlarda belirtilmiştir.
Ders kitapları, bu bağlamda toplumların kültürel değerlerinin aktarılmasında eğitim-öğretim faaliyetlerinin bir parçası olarak önemli rol oynamaktadır. Kültürel değerlerin öğrencilere anlatılabilmesi, benimsetilmesi ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması, öğrencilerin okuma zevk ve alışkanlığını edinmesi, eğitilmesi ve kişiliğinin şekillenmesinde ders kitabını oluşturan metinlerin içerik, tür, tema seçimi vb. durumlar bakımından seçkin olması oldukça önemlidir. Bakanlıkça bu konuda son yıllarda gerekli özenin gösterilmeye çalışılması olumlu ancak yeterli değildir. Nitekim öğrencilere ücretsiz dağıtılan 2017-2018 eğitim-öğretim yılına ait bazı ders kitapları, bazı bölümlerinde uygunsuz içerik bulunması nedeniyle toplatılmıştır.
2017 yılının Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından “Türk Dili Yılı” olarak ilan edilmesiyle birlikte, Türkçe eğitimi ve anadil öğretimi anlamında daha sorumlu bir duruş, daha ileri adımlar atılacağını umuyor ve diliyoruz.