- Kategori
- Gelenekler
Etmeyin efendiler
İnancımıza göre farz olmayan, vacip olan kurban kesmek meselesi ile ilgili tartışmalar bayram yaklaştıkça her yıl yapılır. Tartışmalar sonrasında da hiç bir sonuç çıkmaz, kısırdöngüye devam...
Ulemalara ve hocalara sorulur "Efendim borcum var, kurban kesmelimiyim?"..
Cevap; "Kesmesen de olur ama kesersen "efdal olur", iyi olur, daha çok sevap alırsın"..
Bizimki, malum çok günahlar işlediği için çok sevap alacağını düşünerek bir türlü bitiremediği borçlarına borç eklemek için kollarını sıvar, kurbanlık koyununu keser, bayram süresince kendini kahraman olarak ilan eder mahallesine.
Bizimki dört günlüğüne kahramandır kahraman olmasına da borç ile almış olduğu kurbanlığın ödemesini nasıl yapacağını düşünür durur bayram sonrasında..
Pat! acil servis kapıda!
Bakın sizler için Real ve Carrefaur ne düşünmüş?
Kurbanlıklarınızı bu alışveriş merkezlerinden almak koşuluyla kredi kartlarınıza 12 ay taksitle vekalet sistemiyle kesilip size kapınızın önüne kadar karkas (yani derisi alınmış, soyulmuş kemikle birlikte et) et olarak getiriyor..
Kapınıza gelen et'in kestirmiş olduğunuz kurbanlığınızın eti olup olmadığını bilemiyorsunuz ve derisinin akibeti hakkında bilgi de alamıyorsunuz..
Olsun, bizimki kurbanını kredi kartıyla taksitle kestirip mahallesinde kahraman oldu ya, bir şey sormasa da olur..
Peki kolay yol diye seçmiş olduğu" taksit ile kurban kesmek" yöntemi caiz mi dır?
Bu konu Diyanet'i ilgilendiriyor, beni ilgilendirdiği, bizimki'nin kredi kartı taksitlerini aksatır ve ödeyemez duruma geldiğinde banka tarafından uygulanan faizlerin durumudur...
İnancımıza göre faiz haramdır, biliyoruz...
Bizimki böyle bir durumda sevap alacağı yerde faiz ödediği için günah mı alır ne olur?...
Bu soru'nun da bir cevabı yok...
Sisteme bakın hele...
İnsanın dini duygularını nasıl da sömürüyor sistem?
Duygular sömürülüyor, yetmiyor banka kanalıyla kapitaller de sömürülüyor...
Etmeyin efendiler, yapmayın beyler lütfen...