- Kategori
- Gelenekler
Nazar Boncuğu
Kimilerine göre batıl bir inanç kimilerine göre aksesuar, kimilerine göre ise vazgeçilmez bir bağlanış.
Mavi, lacivert ve turkuaz rengiyle bizlere mavinin en güzel tonlarını yaşatan nazar boncuğu. Boyutu ne olursa olsun girdiği her yere ve mekana ayrı bir özellik katar.
Nazarı kovar mı bilinmez ama onu taktığımız zaman içimizin ferahlaması belki de inancımızın en büyük göstergesi.
Adına şiirler yazılmış, şarkılar bestelenmiş bu boncuk kimi insanların ilgi alanı olmuş. Yaratıcılığın son noktasında ellerde işlenip şekillenip evimize, duvarımıza, takılarımıza, yediğimiz içtiğimiz sofra edavatlarına kadar girmiştir.
Kız çeyizlerinde en özel yerlerde tutulan, süpürgesinde, bohçasında, kapı kollarına kadar takılan en nadide parçadır.
İçerisindeki göz şeklinde ki kısmın bütün kötülükleri kovduğuna inanılır. Birde bu işçilikle birleşince ortaya muhteşem görüntüler çıkmaktadır.
Yeni doğan bebeklere, çiftçilerin hayvanlarına, kızların içliklerine taktıkları yegane bir boncuk olup, nesilden nesile ulaşan ananevi bir durum haline gelmiştir.
Bu boncuğu yapan işçiler sabahın köründe yakılan fırının başına geçip akşama kadar sıcağın başında çalışırlar. Büyük emekle ardı ardına yaptıkları bu boncukları kimlerin eline geçeceğini, kimi koruyacağını bilmeden bin bir zahmetle ter kan içerisinde kalarak yaparlar. Yapılan boncuklar bir yerlerde ki birini, bir atı, ineği, çeyizi…vs korumak üzere yola çıkarılırlar.
Kim neyden korkar ya da çekinir ise mutlaka üzerinde bu boncuğu taşır. Annelerin nazar değmesinden korktukları evlatlarına mutlaka taktıkları bir nesnedir nazar boncuğu.
Küçük büyük herkesin bir avazda sevdiği, bazen kıyafetlerine kadar taşıdıkları bu boncuk ortasındaki göz hariç, renkleriyle, duruşlarıyla değişiklik göstermektedir.
Kim nerede, nasıl olursa olsun bu göz hep onlarla olup, tek sebebi en güzel mavileriyle onları kötü gözlerden korumaktadır.
Nazarsız günler sizlerin olsun……