Euro 2008'e doğru

2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'na beş gün kadar kısa bir süre kalmışken; turnuvaya genel olarak bakmanın doğru olacağını düşünüyorum. Bu yazıda ayrıntılı olarak Türkiye Milli Takımı'nı ele almayacağım; gereği kadar konuşulduğunu inanıyorum ve Türkiye için turnuva bittikten sonra bir değerlendirme yapmak daha doğru olacaktır.

Turnuvada 1992 veya 2004'teki gibi büyük sürpriz yaşanmazsa kupayı kazanabilecek sadece altı takımın bulunduğunu söylemek yalan olmaz: Almanya, Portekiz, İtalya, Hollanda, Fransa ve İspanya. Bu takımlardan Hollanda son beş şampiyonanın dördünde yarı finale çıkarken, Portekiz son iki turnuvada yarı final-final oynamayı başardı. İspanya 1964, İtalya ise 1968'den beri şampiyon olamadılar.

Bu altı takım arasında dengesizlik var. C Grubu'nda toplanan İtalya-Fransa-Hollanda üçlüsünden en az birisi gruplarda elenecek. Diğer favorilerin ise ilk turda elenmesi fazlaca hayal olur. C Grubu üçlüsüne baktığımızda Hollanda'da Ryan Babel'in sakatlanması önemli bir eksiklik olarak göze çarpıyor. Hazırlık maçlarında izlediğimiz Hollanda son derece heyecan verici ve atak oynayan bir takım. Sneijder-Van der Vaart-Robben üçlüsünün etkileyici oyunları ve Ruud van Nistelrooy'un bitiriciliği, gerekirse Klaas Jan Huntelaar gibi önemli bir golcüye sahip olmaları gol noktasında sorun yaşamayacakları anlamına geliyor. Hollanda'nın sorunu büyük ihtimalle geride olacak. Orta alanda Mark van Bommel'in ne zaman ne yapacağı kestirilemiyor. Savunmanın göbeğinde Mathijsen-Heitinga da eski havayı vermiyor, kaleci Van der Saar her zamanki gibi oynarsa gruptan çıkabilirler.

Son dünya şampiyonu İtalya normal olarak kadrosuyla fazla oynamadan katılıyor. Savunma dörtlüsü belli: Zambrotta-Cannavaro-Materazzi-Grosso. Bu dörtlü son derece sert ve rakibe pozisyon vermeyen bir dörtlü. Kanat adamları zaman zaman ileriye çıkıp tehlike yaratmakta. Orta alanda Camoranesi haricinde defansif orta alan oyuncuları var. Pirlo-Gattuso-Ambrosini-De Rossi-Perrotta. Andrea Pirlo gününde olduğunda takımını şampiyon yapabilecek bir kapasiteye sahip. Gattuso da müthiş enerjisiyle etkileyici. İleride ise Del Piero-Toni ikilisi biraz soru işareti yaratıyor.

Fransa fazla yaşlı olmayan bir kadroya sahip. Tecrübeli savunma oyuncularının önünde Vieira-Makelele var. Kanatlarda Ribery-Malouda ikilisi son derece tehlikeli. İleride ise Anelka-Henry gibi çok tehlikeli forvetler var. Yedekte ise bana göre turnuvanın patlama yapabilecek ismi Bafetimbi Gomis var, Karim Benzema ve Samir Nasri isimlerini de unutmamak gerekir.

Bu üçlüden elenmeye en yakını savunma kusurları nedeniyle Hollanda diye düşünüyorum. Gruptan çıkan bir takım İspanya'yla çeyrek final oynayacak. İspanya yıllardır her turnuvaya favori olarak gitmesine rağmen 1964'ten beri hiçbir turnuvada yarı final göremeyen dünya sıralamasında dördüncü olan bir ülke. Bu turnuvaya giderken de favoriler. Kalede dünyanın en iyilerinden Iker Casillas var. Savunmada Sergio Ramos-Carles Puyol ikilisi, orta alanda rüya gibi bir takım; Cesc Fabregas-Xavi-Iniesta-Xabi Alonso. İlerde ise David Villa-Fernando Torres. Gerçekten çok etkileyici bir kadroya sahipler ve çok aç geliyorlar. İspanya takımının şampiyon olması veya çeyrek finalde elenmesi beni hiç şaşırtmaz; bu takımdan herşey beklenir.

Tablonun üst tarafına geliyoruz. A Grubu'nda Portekiz, B Grubu'nda Almanya var. Deco-C.Ronaldo-Simao-Quaresma-Moutinho gibi son derece üst seviye yıldızlara sahip ve çok tecrübeli olan Portekiz takımının gruptaki diğer takımlar ikincilik mücadelesi yaparken grubu lider bitireceğine inanıyorum. İkinci turda gelmesi muhtemel Hırvatistan-Polonya galibini de rahatlıkla geçerek yarı final oynamaları hiç zor gözükmüyor kağıt üzerinde.

Almanya da benzer bir konumda. Son dünya üçüncüsü çok güçlü bir orta alana ve etkili golcülere sahip. Karşı taraftan gelen ikinciye karşı da favori olacaklar. Tek handikapları grupta Hırvatistan'la oynayacak olmaları. Hırvatistan'a geçilip ikinci olabilir ve çeyrek finalde güçlü Portekiz'le eşleşebilirler.

Çok önceden söylemiştim; favorim Portekiz. Portekiz-İspanya finalini umut ediyorum, umarım sadece umut ettiğim olarak kalmaz. Keyifli seyirler...