Ev alma komşu al…

Şöyle bir apartman düşünün.
Aidatlar ödenmiyor...
Otomatikler sürekli kesik.

Yönetici yok...(Oysa en az 8 bağımsız bölümden oluşan apartmanda olması gerek.Bilen de yok.)
Yönetici yoksa, kapıcı zaten yok.
Komşunuzun sürekli havlayan köpeği yüzünden rahatsız oluyorsunuz..

Binanızın en üst katında oturan komşu, çatıya çıkan merdiven boşluğuna demir kapı yaptırmış,terasa çıkamıyorsunuz...(Kime sormuşsa..)
Üstünüzdeki dairede tadilat yapılırken tavanımız zarar görmüş.

Girişteki iş yeri kötü kokular saçıyor.

Tabelaları önünüzü kapamış.

Yukarıdan sarkıtılan halılar pencerenizi kapatmış,pis pis kokuyor.

Apartman kapısı han kapısı gibi,giren çıkan belli değil.

Merdivenler pislik içinde.

Gürültü eksik değil.

Siz uyarsanız da dikkate alan yok.

Bu durumda komşuluk ilişkileriniz nasıldır acaba…

Normal ilişkilerden bahsedilemez herhalde.

Tüm bunlara neden olan insanlar nasıl bu kadar duyarsız,sorumsuz olur,anlaşılır gibi değil.

En azından bu yazıyı okuyan bir çok insan bunlara benzer olayları yaşamıştır.

Bu duyarsızlığı,sorumsuzluğu yaşam biçimi haline getiren insanlar da okuyordur umarım.

Yine umalım ki, duyarsız ve sorumsuz olanlar kendilerine bir çeki düzen verir,daha duyarlı ve sorumlu olur.

Her yere apartmanlar diktik,ama içinde nasıl yaşanacağını da öğrensek….

Atalarımız ne güzel söylemiş.

“Ev alma,komşu al.”

Onlar demesine demiş de; günümüzde bilen kaç kişi acaba…