Ev yapımı Baileys ve filmli kış geceleri

Dün akşam çok sevdiğim bi arkadaşım atölyeye uğradı, biraz hoşbeş muhabbet ettikten sonra "hadi size gidelim film izleyelim" dedim. Zaten genelde misafirliğine gittiğim tek arkadaşım olduğundan ben böyle kendimi davet ettirme konusunda çok rahatımdır. Arkadaşım Fundik –ben ona öyle diyom- beni kırmadı beni evine davet etti tabii.

Eve gittikten sonra film izlerken çitleyelim diye karşıdaki bi marketten çekirdek, mandalina, elma, portıkal gibi çeşitli meyveler ve faydalı hububatlar alalım dedik. Bu arada size tamamen ev yapımı nası Baileys yapıldığını daha geçen gün denediğimizi de belirteyim. Denemelerimiz başarıyla sonuçlandı ve irish cream denilen ve kışın kahveyle içinizi ısıtmak için muhteşem giden bu güzel İrlanda içkisini çeşitli içkilerden evde ürettik sonuç süper lezzetli ve ekonomik oldu. Tarifini de aşağıda verdim, yazıyı okumadan direk tarife de geçebilirsiniz.

Neyse, efendim, meyveleri aldık, yine bi Baileys denemesi için orijinal tariflerde olmayan ama benim yeni icat ettiğim tarif için Hindistan cevizi sütü var mıymış diye marketçiye sorduk marketin en arkaaa ve ulaşılmaz rafında sıralanmış Hindistan cevisi sütü ve sularının olduğu konserve kutularından birini seçtik. Bu Hindistan cevizi sütünü özellikle Uzakdoğu – Tayland, Vietnam vs. gibi- mutfaklardaki sulu yemeklerde ve tatlılarda kullanıldığını öğrenip denediğimden beri çok severim. Bunu örneğin bi tavuk soteleme yemeği içine normal krema yerine kullanabilirsiniz hem çok güzel bi tat veriyor hem de bitkisel yağlı olduğundan normal inek sütlü kremadan daha hafif oluyor.

Hindistan cevizi sütünü de aldıktan sonra neskafenin yeni hafif içimli kahvesini denemek için aldık, ne de olsa ev yapımı irish cream’e kahve de konuyor. Sonra kasaya yöneldik, kasanın yanında çekirdekler vardı, arkadaşım ayçekirdeğinin tuzsuz olup olmadığını kasadaki marketçi beye sorduğunda ben daha önce tadımın çekirdeklerini bolcana yediğimden "bunlarınki tuzsuzdu galiba" diyerek olaya atladım ama hemen ardından çok da emin olamadığımdan içindekilerine bi bakiyim dedim.

Baktım ve şaştım:

"İçindekiler: Günebahan, duz."

O an içimden dedim ki ,hani böyle çıtlak pıtlak yiyeceklerin de paketlerine esprikli laflar yazıyolar ya “aha kırk yıllık tadım çekirdekçisi de bunlara uymuş” dedim içimden bi de Fundike döndüm köylü şiveyle “Bah, içinde günebahanla duz varmış Didim. Fundik anlamaz gözlerle bana baktı, gülüştük.

Sonra gayri ihtiyari daha başka komiklikler de var mıymış deyip paketin öbir tarafını çevirdim orda normal yazıyla :

içindekiler: "Günebakan, tuz” yazıyordu. Tabi ki benim okuduğum kısım Azerice “AZ” diye başlıyomuştu bunu da sesli söyleyince ben marketçi bey ve Fundik karşılıklı gülüştük.

Sonra eve geçtik, fundikin sevgili eşi beni görünce hiç şaşırmadı hatta “ya gel seni nüfusumuza alalım dedi baya baya. Ben de tabii oluuur hayırlı bi evlat olurum size hem yetişmiş, okumuş, hazır evlat” deyip altta kalmadım.

Gecenin ilerleyen kısımlarında daha önceden yaptığımız beyliizlerimizle kahvelerimizi yudumlayıp, çekirdeklerimizi çitleklerken, mandalinalarımızı yedik. Ben hep yaptığım gibi, mandaliyı öyle bi anda ağzıma atmadım görgüsüzler gibi. Önce kenarından emdim suyunu içtim, sonra da kalanını yedim.

Bu arada Salih’in bana vermiş olduğu Tony Gatlif’in “Exils ve Vengo, filmlerinin olduğu cd ne yazık ki bi türlü medya player’da açılamayınca bari internetten film düşürüp izleyelim dedik.

Aslına bakılırsa bi laptopla bütün gece film izlemeye çalıştık ve sonuçta sadece bi paket çekirdek çitleyip, ikişer kup baileys ve birer kupa kahve içip, yarım kilo da mandalina yediğimiz ve geyiklediğimiz halde hiç bi film izleyemedik. Zaten ben Fundike internette bi film bulup her soruşumda aynı yanıtı aldım.

Diyaloglarımız şöyleydi:

-Fundik bunu izledin mi? Bak çok güzel bi filmdi

-Evet.

Peki Fundik bunu izledin mi ?

-Evet

-Hay ebeni Fundik.

-Aha buldum filmin adına bak “Kürt Adam”.

-Ne?

-Ya pardon ya “Kurt Adam”ı “Kürt Adam” diye okumuşum. Kürt açılımı yüzünden oldu her şeyi Kürt diye görüyom da son günlerde. irlanda kreması içerken tam oldu yane.

-Muhahahahahaha

Sonunda film aramaktan vazgeçtim, dışarıda yağmur yağdığını, evde ve mahalledeki bi düzine kadar kedimin aç olduğunu hatırlayıp son otobüsü yakalamak için hızla fundiklerin evinden fırlayıp kaçarken ardımda yenmiş duzlu günebahan kabukları ve Almanca bildiklerimizi karşılaştırırken bulduğumuz “Her hauzın die bayndır”* lafını tekrarlayıp kendi kendine gülen bi insan bıraktım.

Ev yapımı güzel- ve kesinlikle daha ucuz- Baileys, Irish Cream

-15 cc Scotch Whiskey (Aslında orjinal tarife göre kesinlikle Irlanda viskisi kullanılması lazım daha yumuşak oluyirmış)

-Taze krema –tadını ayarlayın işte ölçüyü bilmiyom ama sanırım küçük paketin yarıya yakınını kullandık

-Süt – yaklaşık yarım bardak

-Yarım kaşık neskafe

Kahlua- kahve likörü- hem tat hem aroma veriyo-

Biraz şeker (şekeri sütte hafif ısıtarak eritebilirsiniz) -Aslında bunun yerine çikolata şurubu konmalıydı ama bizde yoktu.

Kokteyl şeysinde karıştırın güzelce ve içmeden önce buzdolabında biraz bekletirseniz çok daha güzel oluyo krema kıvama geldiği için. Bunu bi kaç günde tüketmek gerektiğinden biz şu sonuca vardık, süt ve krema dışındaki karışımı evde hazır tutup, kremayı iççeğimiz zaman eklemek daha pratik olabilir. Afiyet olsun, içiniz ısınsın.

*her hauzın die bayndır" cümlesinin tercümesi: Her havuzun dibi aynıdır