Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '10

 
Kategori
Siyaset
 

Evet, hayırlı olsun

Aylardır Türkiye’ nin gündemini meşgul eden referandum nihayet, kayda değer bir olay çıkmadan sona erdi. Bu referandumdan hayır da çıkabilirdi, evet çıktı. Bu sonuçla ilgili siyasi partilerin çıkarması gereken o kadar çok ders var ki, umarım bunu yapabilme becerisini gösterirler. Anayasa değişikliğine yönelik halk oylamasında evet oyu kullanmış biri olarak ben kendi payıma düşen dersi aldığıma inanıyorum. İlk olarak, hayatın devam ettiği, üstelikte sürekli yenilenerek, değişerek devam ettiği gerçeğini bir kez daha anladık. Hayatın kendisi kadar, bizler de değişen ve gelişen koşullara ayak uydurmak zorundayız. Gelişimin önünde durmak isteyeni hayat öylesine süpürüyor, öylesine savuruyor ki; insanlar hiç de hak etmedikleri yer ve konumda buluyorlar kendilerini… Kendi milletvekilleri mecliste hayır demeyen bir parti, halk oylamasında üyelerinden hayır demesini bekliyor. Hayır kampanyasını da oylanan anayasa değişiklikleri üzerine değil de, AKP karşıtlığı üzerine kurgulama gafletine düşüyor. Sanki AKP için bir güven oylamasına dönüştürülen bu referandumda çıkan sonuçla da bir anlamda AKP yi aklamış duruma düşmenin şaşkınlığıyla, şimdi suçlu arama telaşına düşülüyor. Kampanya süresince gösterdiği fiziki performansını takdirle karşıladığım Kemal Kılıçdaroğlu, ne yazık kampanya konuşmalarında aynı performansı göstermediği gibi, kendisine hiç de yakışmayan bir uslupla Tayyip Erdoğan’ a benzemeye çalıştı. Bu konuda kendisini hayli geliştirmiş biri olarak Tayip Erdoğan da kendi minderinde Kılıçdaroğluyla istediği gibi oynadı. İktidar alternatifi, ülkeyi yönetmeye talip bir partinin genel başkanı olarak Sayın Kılıçdaroğlu, Türk siyasi tarihine” oyunu bile kullanamayan ilk siyasi parti başkanı” olarak geçecek. CHP yüzde kırkiki hayır oyundan kaçını kendi hanesine yazar bilemem ama sonuç olarak yanlış başlayan bir referandum sürecini iyi yönetemediğini kabul edip, sonuçtan ders çıkarmak zorundadır. Kendi dışındakileri düşman gören, küçümseyen, dışlayan ve hatta çoğu zaman yok sayan; statükodan yana olup, değişime direnenler her zaman yenilmeye mahkumdurlar. Referandum sonucunda aslında AKP kazanmadı, statüko kaybetti. Kenan Evren’ le aynı saflarda oy kullanmanın utancını yaşamadığım için kendimi şanslı sayıyorum. 12 Eylül öncesi darbeciler bizleri korkularımızla terbiye etmeye çalıştılar, şimdi de hayırcılar toplumu korkularıyla yönlendirmeye çalışıyorlar. Ancak daha düne kadar, kendinizi bu ülkenin sahipleri, ötekileri de hükmetmek için kullandığınız vatandaşlar olarak gördüklerinizin gözü açıldı artık. Onlar sizden çok önce yüzleştiler korkularıyla, sizlerden çok önce gördüler, değişimin önünde durulamayacağını. Soğuk savaş dönemlerinden başlayarak; önce komünizmle korkuttunuz insanları, sonra alevi-sünni diye, daha sonra sağcı-solcu diye kamplara bölüp, terör var diye korkuttunuz, memleketi bölecekler diye uyutmaya çalıştınız. Bütün bunlar yetmedi, şimdi de şeriat tehlikesi var diye insanları korkutmaya, tüm bu korkular üzerinden egemenliğinizi sürdürmeye çalışıyorsunuz. Ama yok efendiler………………. Halk uyandı, eskisi gibi korkutamayacaksınız. İnsanların inançları, umutları, çaresizlikleri ve en fenası kan üzerine bina ettiğiniz o korku imparatorluğu yıkıldı artık ve tarihin çöplüğüne atıldı. Bu güzel ülkenin, güzel insanları; hangi dinden olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, artık bir arada, barış içerisinde, eşit koşullarda, özgür bireyler olarak yaşamak istiyorlar. Darbelerle, korkularla, çaresizliklerle yaşamak istemiyorlar. Bundan sonra, isteseniz de, istemeseniz de bu gerçeği kabul etmek; vesayeti terk ederek, herkes gibi bu ülkenin sıradan bir yurttaşı olduğunuz, ötekileştirdiklerinizden hiçbir üstün yanınız olmadığını, imtiyazlarınızdan arınarak birlikte yaşamak zorunda olduğunuz gerçeğini görmek zorundasınız. ayhanongun@gmail.com
 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..