- Kategori
- Öykü
Evlenilecek Hanım !..

Hazreti Ömer zamanında da kadılık yapmış olan, meşhur Kadı Şüreyh’e birgün bir genç gelerek evlenmek istediğini ve lâkin evleneceği kadının tahsilli, üstelik de şehirli olmasını istediğini bildirerek nasihatta bulunmasını istemiş...
Kadı Şüreyh, o gence Müslümanın evinin cennet olduğunu ve Hazreti Resûlüllah’ın böyle buyurduğunu naklederek başından geçen evliliği şöyle anlatmış...
"Gençtim, artık evlenme zamanımın da geldiğini düşünmeye başlamıştım... Birgün, Benî Mahzun kabilesinin çadırlarının önünden geçerken bir kız görüp, ona talip oldum. Kız babası kısa bir tetkikten sonra hemen razı olup işi bitiriverelim dedi...
Kısa zaman içerisinde düğünler yapıldı, dualar edildi ve evlilik hayatına ilk adımımızı atmış olduk. Lâkin çok geçmeden beni bir pişmanlıktır almıştı. Çünkü ben, bu bir köylü kızıdır, üstelik tahsil de görmemiş, bununla ben nasıl geçinebilirim diye düşünüyor, bu kararımdan dolayı son derece pişman oluyordum...
Çok geçmeden bizim hanım birgün bana şu sözleri söyledi."
"Efendi!.. Sen âlim ve şöhret sahibi bir kimse imişsin... Ben ise yaylalarda gezen, şehir hayatından anlamayan bir köylü kızıyım. Aslında sen kendine göre bir evlilik, ben de kendime göre bir hayat kurmalı idim, ama kader bizi birleştirdi. Cenabı Allah benim gibi bir köylü kızını senin gibi bir şöhretli âlime nasip etti. Şimdi sen bana benim bilmediğim tarafları anlat ki, ben onlara dikkat edeyim, mesela; senin evine benim sülâlemden kimler gelebilir, senin akrabalarından kimleri misafirliğe alayım, kimleri kabul etmeyip onlara karşı soğuk davranarak eve gelmelerine mani olayım" dedi.
"Ben, hanımın bu anlayışı karşısında düşündüklerimden dolayı pişman olarak, ona şöyle dedim."
"Hatun sen bana öyle şeyler söylüyorsun ki, eğer bunları hakkiyle yaparsan beni bahtiyar edeceksin." Ve ardından...
"Dindar olmayan hiçbir kimseyi eve almayacaksın, dindar olanlardan da senin tarafın çok çok gelmesin, benim tarafımdan ise; şu, şu şahıslar gelmesinler, şunlar ise hiç gelmesinler" diyerek, gerekli talimatı verdim...
"Tam bir sene huzur içerisinde yaşadım... Bir sene sonra fetva dairesinden eve döndüğümde, evde son derece mütesettire bir hanım görüp kim olduğunu sordum. Hanım, annesi olduğunu söyledi. Kayın validem olduğunu öğrenince elimden gelen hürmeti esirgemedim. Bir müddet sonra kayın validem bana"...
"Oğlum hanımından memnun musun?" diye sordu ve ben de...
"Allah sizden razı olsun, kızınızdan çok memnunum... Bu zamana kadar hiçbir şikâyetim olmadı, diyerek memnuniyetimi izhar ettiğimde, kayın validem bana şunları söyledi"...
"Oğlum, kızımdan tabii ki memnun olacaksın!.. Çünkü biz onu cennette büyüttük!.. Evimiz Resulüllah’ın bildirdiği gibi bir cennetti. Kur’an ahlâkından başka birşey öğretmedik kendisine... Yine de sen hanımının üzerindeki otoriteni eksik etme!.. Çünkü kadınlar iki sebepten hemen şımarıverirler... Birincisi ona olan sevgini yüzüne söylediğinde, ikincisi ise bir hayırlı evlat dünyaya getirdiklerinde."
Kaynakça >>> Büyük Dini Hikâyeler