Evlilik güzellikleri paylaşmak değildir.

Çocuklarım evlenmeye karar verdiği zaman onlara ilk sorum; 'Ten kokusu seni rahatsız ediyor mu?' oldu. Çünkü ömür boyu beraber olacağın ve aynı yatakta bir yastığa baş koyacağınız bir insan devamlı yanınızda kötü kokuyorsa bu dayanılmaz bir işkenceye dönüşecektir. İnsanın ten uyumu varsa ten kokusu bile parfüm gibi gelir.

Bu soru ve açıklamalarım, onlarda çok şaşkınlık yaratmıştı.

Bence gençleri evlenmeden önce bu tip kunularda hazırlamak ve uyarıcı olmak gerekir. Aksi halde evlilikleri kısa sürede sonlanabilir. Elbette bu uyarı için öncelikle anne ve babanın da bu konuda eğitimli, bilgili ve yeterli olması gerekir.

Çocuklarıma evlilik konusunda ikinci olarak; 'evliliğin iyi şeyleri paylaşmak değil, kötü durumlarda birbirlerine katlanmak ve destek olmak olduğunu' açıkladım. Şöyle ki;

Evlilikten beklenen bazı fiziksel ihtiyaçların karşılanması ise, kişi bunu evlenmeden arkadaşlık bazında veya para karşılığı da sağlayabilir. Evlilikten beklenen, tertipli bir ev, ocakta pişen yemek ve temiz bir ev ise, bu evlenmeden gündelikçi kadınlar tutarak da yaptırılabilir. Evlilikten beklenti, gezmek ve eğlenmek ise, bunu evlenmeden de sevdiğin arkadaşlarınla yapabilirsin.

Evliliğe doğru giderken aranan, zor günlerinde yanında olacak, birbirine destek olacak bir hayat arkadaşınıdır. Onu bulmak ise işin en zor yanıdır.

İlk ekonomik sıkıntıda bir birleriyle münakaşaya başlamayacak, hastalıkta gerekirse biri diğerinin altını değiştirecek, Allah kimseye vermesin daha kötü günleri olursa, yatalak olduğunda yıllarca bakımını üslenecek kişiler olmalıdır. Evin neşesi çocukları büyütmek ise tatlı bir dert olarak devamlı yanlarında olacaktır Buna katlanabilecek kişiler olmalıdır.

Gençlere tavsiyem. Bütün bu zorluklara göğüs gerebileceğine inanıyorsa ve birbirlerini hazır hissediyorsa o zaman 'evlensinler'.