Evlilikte Anlaşmazlık

Bundan bir kaç hafta önce memleketimden ziyaretime gelen yakın komşum Dursun ile dünya meseleleri ve geçmiş anılarımıza dair uzun sohbetimiz sırasında evlilik konusuna da değinmiştik. İki çocuk babası ve ailesiyle son derece mutlu Dursun'un evlilikle ilgili söylemiş olduğu bir sözünü çok beğendim. Daha doğrusu 'tuttum!' o sözünü..

Şöyle söylemişti sıcak sohbetimiz esnasında;

- Evlenince sadece eşini ortak etmiyorsun hayatına. Hem eşinin ailesine kendin ortak oluyorsun hem de eşin senin ailene ortak olmuş oluyor anne baba kardeş hala teyze dayı vb.' ..

Çok doğru ve çok yerinde bir tespitte bulunmuştu komşum..

Gidin bakın görün, anlaşamayıp ayrılmak isteyen eşlerin anlaşamama sebeplerin en başında "senin ailen, benim ailem" tartışmasından doğmakta olduğuna şahit olursunuz.

Evliliği, çok bilinmeyen denklemleri çözmeye benzetirim.

Beraber denklem çözme yeteneği olgunluğuna erişim sağlanmadıysa evliliğe hazır olunmadığını gösterir. Hele Dursun komşumun söylemiş olduğu gibi eşlerin her iki tarafı birbirinin ailelerini kabüllenemiyorsa bu işi başlamadan bitirilmelidir diye düşünüyorum.

"Efendim eşimle mutlu olduktan sonra başkaları beni ilgilendirmez!" derseniz mutlu gibi görmüş olduğunuz evliliğiniz bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa yirmi yıl sonra evliliğiniz derin yaralar alabilir.

"Günümüzde de aşk evliliği mi olurmuş?" demeyiniz!

Aşk devamında sevgiyi doğurur.

Seni sevdiğimi söylüyorsam, aile bireylerini de seviyor sayıyorum demektir.

Aşk 'biz olmak' demektir.

Kendimdeki yarısını sana veriyorum sendekilerin yarısını alıyorum demektir.

Bir de gelin-kaynana durumları var ki ekonomik bağımsızlık kazanılmadan evlilik yanlış zaten. Aynı evde oturmak yerine yakın evde oturmak en iyisi.

Sosyo ekonomik koşullar 'günü kurtarma' şeklinde yürüdüğü için bazı evliliklerin gelecek endişesi nedeniyle de tamamen maddi koşullara dayalı kararlarla evliliğe gidildiğini görebiliyoruz. Bu çok daha tehlikeli bir durumdur evlilik açısından.

Ne kadar kötü bir durumdur değil mi sevgili okurlarım eşlerin bir birlerinin gözlerine bakamamaları?

Bakamazlar zira aşk sevgi yerine meta aşkı vardır. Sadece 'mış' gibi yapılır hepsi bu.

Kısacası eşler birbirlerini kandırıyorlar aşk'ı ve sevgiyi oynuyorlar.

Oysa karşı tarafa hislerimizin duygularımızın ne kadar aktarabildiğimiz önemlidir. Elbette ki karşı tarafın algilaması da çok önem taşır.

Biraz fazlaca oldu galiba ahkam..