Evliyim ama uygunum, ama neye uygunum?

Onur Baştürk Hürriyet’e yazısına şöyle başlamış “Ey bana eş değiştirme partisini yazdıktan sonra "topluma empoze etmeyin böyle şeyleri" ya da "yuh, bu kadar da olmaz Onur Bey, ayıptır" diyen okur okyanusu...

Bir dakika dur (kal orada) ve beni dinle: evliyimamauygunum.com diye bir site açıldı.

Belki son günlerde medyada yapılan haberlerine denk gelmişsindir.

40 gündür açık olmasına rağmen 50 bine yakın üyeye ulaşan bir site bu. Az buz değil.”

Elli bin üye sayısı bana o kadar fazla gelmedi, altmış beş milyonluk ülkede kırk bib evli ama uygun insan sayısı devede kulaktır. Meraktan bu siteye girenlerin sayısı da sanırım ihmal edilemeyecek miktardadır- vallahi ben üye falan değilim, evliyim ama uygun değilim, merk da etmiyorum şu anda- öyle olunca kırk günde elli bin üye hiçbir şeydir. Ben gerçek üye sayısının evli çift sayısının yüzde ellisini aşmasını beklerdim. Evlenme anlayışı , evlilik ile ilgili değer yargıları ve evliliğe yüklenen anlam bağlamında bir çok yanlışların yapıldığı bir toplumuz. Yanlışların başında insanların bu dünyada evlenmelerinin olmaz ise olmaz bir kural olması geliyor, özellikle kadınlar için. Evde kalmış terimi yalnızca kadınlar için kullanılır, kız kurusu buna acıma ve alay olarak eklenir, kısmeti bağlı sözü ise talihsizlikle özdeşleşir. Yani evlenmeyen bir kadın, yalnız, talihsiz kuru bir ağaçtır.

Hal böyle olunca, ne olursa olsun evlenelim, kötü de olsa “evlilikte keramet vardır” adam düzelir mantığı çalışır ve onbinlerce mutsuz evliliğin temeli atılır.

Bunlara bir de feodal kafaların, berdel, töre, ve daha bir çok saçmalıkla çocuk yaşta kız ve erkekleri evlendirerek hayatlarını kararttığını düşünürseniz önümüze kocaman bir mutsuz ve fakat suskun evlilikler mezarlığı çıktığını görürsünüz. Evli olmak ile uygun olmak arasındaki ilişki biraz insanları çekindirmiş olabilir. Sitenin adının evliyimamauygunum olması yerine evliyimamamutsuzum olması daha fazla kişyi siteye çekecektir. Evliyimamauygunum deyince olayın ruhsal boyutundan daha fazla cinsel boyutunun ağır bastığı görünüyor.

Olaya salt ahlaki endişelerle bakanlar tabii ki siteye, bu site konusunda yazana tepki göstereceklerdir, bu tepkilerin içerisinde ahlaki görünmekle birlikte şu unsurların olması da söz konusudur

- eşlerden birinin gözünün açılıp diğerini şutlaması korkusu

- sitede yakalanıp eylem yaparken yakalanma korkusu

bu nedenlerle de ahlaki kılıfa sarınarak tepki gösterenler olabilir.

Bakınız, bana göre olayın ahlaki, değerler sistemi yönleri mutlaka vardır, ama en önemlisi yeni dönemin, yani yeni devrimin toplumu sallaması noktasında çok önemli zamanları yaşıyoruz.

Her devrim gibi, bilgi devrimi; bilgiye ve insana ulaşma kolaylığı sağlayan teknolojilerin insan emrine sunulması, bireyin öne çıkması, insanların kendilerini ve toplumu sorgulamaya başlaması gibi sonuçları da beraberinde getirirken hiç alışkın olmadığımız başlıkları da hayatımıza soktu, sokuyor.

Aşk, evlilik, insan, toplum, birey derken sanayi devriminden sonraki en büyük sarsıntıyı yaşıyoruz. Sanayi devrimi, feodallerin saltanatına son vermişti, Fransız devrimi ulus kavramını ve laikliği öne çıkarmıştı, tarihi okuduğumuzda bu devrimlerin o dönemde nasıl sancılara sebebiyet verdiğini görüyoruz. Bilgi devrimi de bir çok saltanatı sallamaya başladı, bir çok değeri, değerler sistemini alt üst etmeye başladı.

Bunların sonucunda ne olacak, yaşayacağız ve göreceğiz. Tarihteki tüm değişimler ve devrimler, bana göre insan için yararlı olmuştur, aynen bir çocuğun dünyaya gelişi gibi tüm sancılara rağmen çocuk doğunca yaşanan bir mutluluk gibidir büyük değişimlerin sonuçları. Çünkü insanlar her büyük değişimden sonra insan tabiatına aykırı ne varsa yaşamın içerisinden soyutlayıp atıyor. Kralları, derebeylerini, engizisyon papazlarını, köleliği, ve daha bir çok şeyi attı tarihe gömdü bu devrimler sayesinde, var olan kalıntılar da gidecek yakında. Bu dönemde bakalım neler temizlenecek, neler tarihin çöplüğüne atılacak?

İnsanlar bu temizliğe kara vermek için her türlü fanteziyi de dener oldu. Çılgın sandığımız sitelerde bile yeni devrim döneminin sancılarının yaşandığını hissedebilir, duyumsayabilirsiniz. Her devrim döneminde olduğu gibi egemen zihniyet ve güçler öncelikle yasakların gerekliliğinden bahsetmeye başlayacaklardır, insan beyninin başka insan beyinlerini kontrol etmesini koruma eylemi olarak nitele ilkelliği halen sürdüğü için bu yasaklamalar olacaktır, tarihte de olmuştu ama maalesef değişimin ve sosyal, teknolojik devrimlerin önüne geçebilen olamamıştı, yine aynısı olacak , olan devrimin ilk döneminde yaşayanlara olacak.

Dilerim evliyimamauygunum sitesinden yola çıkarak değinmeye çalıştığım konuların, aslında sitenin anlatmaya çalıştığı ile ilgisini kurabilmişimdir. Karşımıza çıkan her durum, yani you Tube, evliyimamauygunum, bloglar, vs. vs. hepsi bilgi ve teknoloji devrimin yaşanması gereken durumlarıdır. Canınızı sıkmayın, su yatağını bulur, sudan yararlanın, fayda sağlayın mutluluklar için kullanın, akışa direnmeyin