- Kategori
- Şiir
Ey gönül

Kaç asır uzar bu yol sonsuza kaç zaman kaldı
Yetmez ey gönül bir lokma azık kendine gel
Kırk yerden kırılmasaydı kanadın ah uçmakda vardı
Öyle bir tövbe bas ki yarana şifası ömre bedel
Ağla yıkansın yanakların alnını secdeyle buluştur
Eğil ki bükülsün cüretlerin ezilsin arsız arzular
Koş çılgın gibi başlangıçlara cahili ilimle kavuştur
Yut hıçkırıklarını kır kalemi bitsin bu haksız yargılar
Ne çabuk havlu attın ey ahmak bir nebze yorulmadan
Kaç kaburgan kırılacak daha kaç kere tuş olacaksın
Tükür kokmuş cümleleri söz etme nazlı hatıralardan
Çarelere terket dertleri bir bir inayeti unutma sakın
Yücelerden şiirler oku ormanlar yeşersin hecelerde
Varsın tapınanların olsun puta dönük kağıt parçaları
Sen içindeki dilenciyi doyur aç yattığı gecelerde
Kazana gir yumuşasın etin sal gitsin çiğ acıları.
HAFİZE AYNACI