Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Temmuz '12

 
Kategori
İnançlar
 

Dudak kolay inanır

Dudak kolay inanır
 

Dudaklar ah o dudaklar. Kelime-i tevhid'i telafuz ederken çoğu kez yanmayan dudaklar. Atalardan kalmış bir miras gibi zikredilen tevhidin manasını, kaç kişi ruhunun zerrelerinde hissedebiliyor. Kaç kişi harflerin bir araya gelip çıkardığı sesten başka bir ses duyabiliyor. (LAİLAHE İLLALLAH)demeyi çoğunluk kabul ediyor varsayalım biz. Milyonlarca dudak, evet  ALLAH'dan başka ilah yoktur diyor peki öyleyse bu kadar putun yeryüzünde ne işi var. İlahın bir olduğunu kabul eden vicdan, eşsiz bir varlığa tapınmanın, sadece onun benzersizliğine hayran olunması gerektiğini, hangi mantıkla gereksiz görüyor? Sayısız benzeri olan güzel gözlü bir sevgiliye sevgisini ıspat için kırk takla atan insan, neden benzersiz olan sevgiliye ıspat gereği görmez? Hiç bir yere sığmayan sadece kulunun kalbine sığan ALLLAH c.c kalbe yerleştirirken nasıl olurda köklü bir temizlik yapmadan ALLAH benim kalbimde diyebilir.Ne oluyoruz? Kimi kandırıyoruz? Bilmiyoruz...Camiden mis kokuları saçarak sakalları sıvazlayarak konforlu evlerimize gidiyoruz. Üstünü çul çaputlarla örtüp şubat aynın ıslık çalan, bir gecesinde kaldırımda başını içeri gömen, morarmış aç susuz iki büklüm insanı görmeden geçip gidiyoruz. Göz ucuyla bakıp ALLAH yardım etsin diyenler oluyor evet. ALLAH vasıta kullanmadan mı yardım edecek? Maddesel yaşamda tabiatın kanuna aykırı birşey olsa gökten sıcak çorba inse veya çevresine donuk ve çaresizce bakan, sonra başını çulların altına sokan adam birden gökyüzüne çekilse ozaman mı inanacağız? ALLAH için kendine istediği iyiliği bir başkasına da samimiyetle istemiyorsa statüsüne uymuyanı küçümsüyorsa hasettir kibirlidir. Böyle bir kalp temizlenmeden, noksanlıklarda münezzeh olan ALLAH' ı kalbinde misafir edebilir mi ? Bu durumda kelime-i tevhid dudaktan olmaz mı?  Günah, hata aciz olan insana mahsustur elbette ki . İnsan yanılır. Bugday başağı misali sağa sola sallanır . Toza kirede bulaşır yol kenarına andıran zamanımızda . İnsanda tozlanabilir dev tırların egzos dumanlarından . Milyonlarca hileden üretilmiş dev araçlar geçtikçe yanından sarsılır hemde kirlenebilir. Rüzgar devirmez buğday başağını savurur sadece.İnsanoğlunu aydınlatan secdesi , pişmanlığını haykıran tövbesi var. Samimi bir imandan fışkıran kararları var. Yeniden yağmurlar yağdıran yakarışları var. Tekrardan yanılabileceğini bilen bir aklı ve bu acziyetten Rabbine sığınan ümidi var .Tevhidi yüreğindeki ateşte pişirip dudağına getirenler ise çok acı çekenlerdir belkide. Sevgiliye sitem etmez , cefasınıda sefasını da hoş bulurlar. Bilir ki kaldıramayacağı yük yüklenmez.

Cefa ister kuldan gelsin ister eşyadan vasıtalara diş bilemez. Ne zalim ne de zelil olurlar. Hazinede kendi payı olmayan kendindekini sahibi adına korur. İnsanda ki güzellikte insanın değildir. Sahibinin tecellisidir ki ; iman eden bu sirayetin halifesi olmakla şereflenir. Efendi köleye istediği süsü giydirir kim karışabilirki..  Allahtan korkan insan kimi korkutur diye düşünürüm hep . Çoğunluğu kitap ehli olan bir ülkenin insanı iman ehlinden neden korkar.. Putlarımızmı varki İmrahimler gelip yıkarlar diye korkacağız. Yahut ALLah'ın değerli kıldığından daha değerli hazinelerimiz mi var ki yağmalanmasından korkacağız. Kimin evinden kimi kovuyoruz . İnsan kim adına çalısıp cırpınıyor ki . Kimin bayrağını elden ele dolaştırmakla vazifeliyiz ? Sıramızı savdığımızda kime hesap vereceğiz. Namus, ahlak, şeref, haysiyet kimin için ? Birileri bize ne şerefli adam desin diye mi ? Bu değerler için mi göğsünü siper ediyor askerimiz.. Vatan, namus Allah adına değilse ne işimize yarar. Hangi ceza caydırıcı olabilirki veya hangi mukafat sonsuz olabilir ki cennet kadar ... ( Ölüm herkesi eşit kılar ) 

 
Toplam blog
: 105
: 153
Kayıt tarihi
: 14.01.12
 
 

44 yaşındayım. Memleketim Rize. İstanbul Fatih'te yaşıyorum. Bayan terzisiyim. Herhangi bir dalda..