Ey İnsan zedeleme kişiliğini, çölde balık tutmak akıl kârımıdır!

Piyasa insan ilişkileri hakkında ne ve nasıl davranılabileceği hakkında milyon tane kitap, film gibi materyallerle dolu. Dünyada artık herkesinde bir insanla anlaşmazlığı detayına inersek eşi, çocukları, akrabaları, patronları,öğretmenleri, iş arkadaşları gibi birçok anlaşmazlık kategorisinden en az ikisi olmasada bir tanesinin olabileciği garantisinide vermek için alim olmaya gerek yok.

Ne oluyor bu insanlara!

Sorsan herkes sıkıntılı, sorsan herkes sikayetçi,sorsan herkesin derin derin yaraları var... Birileri gelir ve sana eski bir arkadaşlık ilişkisinden bahseder 'bir ton sıkıntı dert  problemler..' her neyse dost olursunuz,muhabbetiniz genişler ve bir de bakarsınız ki yavaş yavaş patlak vermeye başlar arıza sinyalleri hadi ama kabul edin bu hep böyledir sonuçda insanlar size nasıl davranmak isterlerse öyle davranırlar. Hatırlayın sizi doğuran insan annenizin; akşam gideriz diyip de götürmediği yerler babanızın; alırız diyip de almadığı şeyler hiç mi olmadı?

Ne yaptınız oturdunuz surat yaptınız daha ufaksanız ağladınız biraz büyükseniz çok kırıldınız....

İnsan kedine yetmeyi, kanaatkar olmayı ve yalnız yaşamayı öğrenir ama biraz zaman alır en garanti çözüm de budur aslında...

Unutmamak lazım ilişkiler algıyı genişletir, merakı azaltır, sahışları yakınlaştırır ama birçok sıkıntıyı da birbirine getirir.

Burada ki tema güvensizlik sağlamak veya bunu empoze etmek değil şunu anlatmaktır: Mutlu bir insan olmak istiyorsanız sorunun çözülemeyeceği yerlerden kaçacaksınız ancak ve ancak mutlak sevgi varsa katlanır veyahut mücadele edilir.

Bak büyük firmalar bile yardımları vergi kesintileri için yaparlar dert etmezler;fakiri, yoksulu, çocuğu 'genelleme' sen elinde olan kişilik sermayeni umutsuz çabalara koyup da zedeleme kişiliğini..

Bir dipnot cahilse girmeyin muhabbete, üzecekse durmayın üstünde, sevmeyecekse katlanmayın kimseye ve güven vermiyorsa gidin iki adım öteye