Ey İzmir, silkin ve kendine gel!

Son günlerde, malumunuz, İzmir pat diye gündeme oturmuş ve AKP artı DTP taraftarlarından faşistlikten bağnazlığa, aymazlıktan salaklığa kadar etiketlenmiştir.

Basit düşünen insanların ortak bir özellikleri vardır: İddia edilenlerin gerçek olmadığını kanıtlamak isterler, işte böyle düşünenler de İzmir’in üstüne biraz da bu yüzden gelmektedirler:

“Ey İzmir, silkin ve kendine gel,

Tez vakitte AKP’ye oy ver!”

……

Komik tabii ki…

……

Hele bir de İzmir’e yerleşmiş olanlardan bazıları var, artık ne gerekçe ile yerleştilerse, habire veryansın edip duruyorlar, il değil de bir kasabaymış falan, kardeşim beğenmiyorsan dön köyüne o zaman diyesi geliyor insanın, yani madem bu kadar sıkıntın var, nasıl ki göç etmişsen buraya, beğendiğin yere göç ediverirsin olur biter!

Eee, yani dedirtiyorlar insana!

……

DTP konvoyu gibi, Türkiye’de, hadi siz söyleyin, kaç ilde iki bin araçlık konvoy ve açılan resmi olmayan bayraklar, dahi Apo pankartları eşliğinde zafer işareti yaparak dolaşabilirlerdi ve kan akmadan dönebilirlerdi!

Burası es geçiliyor tabii ki, İzmir bizi taşladı!

Yaptıranın suçu yok, yani öyle mi?

……

Akılları sıra kendini aklayacak İzmir, bakın görün aslında ne demokratım, ne hümanistim diyerek aklına yatmayanı destekleyecek, yok canım!

……

Aslında, biliyor musunuz, Kürt analar haklıyken kocaları ve oğulları tarafından haksız durumuna düşmekteler; Müslümanlık da keza…

Oyunlara alet olundukça bir kesim sorgusuz sualsiz kabul edecektir elbette, zira tabudur neredeyse, ellenemez; ancak bir başka kesim, yani akıl süzgecinden geçirme gereksinimi duyanlar, insani, toplumsal, siyasi ortalamayı alma durumundayken yaptırımlar geri teper!

İzmir’e de acayip bir yaptırım uygulanıyor, oysa zamana bırakılsa, sağduyusuyla İzmir doğru olanı zaten seçer, ancak işte problem de burada olsa gerek, sağduyunun dışında gelişen olaylar söz konusu ki, bazıları bir takım yaptırımlara gerek duyuyor!

Boşuna değil yani bu tepkiler!

……

“Ey İzmir, silkin ve kendine gel,

Tez vakitte AKP’ye oy ver!”

Demokratlığını göster, gavur olmadığını… Kasaba değil de il olduğunu, hadi durma, destek ver!

Bu gazlara, sorarım size, hangi İzmirli “He” der?

Salakmışız, yok canım, o sizin güzelliğiniz…

……

Bir de tabii ki işin şu tarafı var, İzmir sorunlu il, ay pardon kasaba diyor bazıları(!), durumuna getirilip muhalefete gol atma taktiği de söz konusu, ama İzmirli bunu yemez, kim yazmıştı anımsamıyorum, “Varsın metromuz bitmesin, yeter ki özgürlüğümüz elimizden gitmesin!”

……

Eee, yani, durum budur!

……

Ahh, bir de şu atasözü var: Kedi ulaşamadığı ciğere mundar dermiş….

……

Selam ve sevgilerimle…

Gülgün Karaoğlu

Kasım,29/09