Ey okuyucular sizi sağduyuya davet ediyorum..

Türkiye'de herkesin ağzına sakız olmuş ve laçkalaşmış bazı terimler vardır.

Bunlardan birisi de uzlaşı kelimesidir, sağduyudur.

Herkes her önüne gelen yerde söyler bunu, uzlaşın, birleşin, kavga olmasın vs..

İşte dün 7 STK'nın başkanları bir araya gelip sağduyu çağrısı yaptı.

Kime?

Bilinmiyor.

Siyasette kaos olmasın, kavgalar bitsin vs..

Tamam, iyi, güzel de kime bu çağrı?

Açıkça Başbakan desenize, AKP desenize.

Meydana laf atmak kolay.

***

Ben açık olmayan, net olmayan, cesurca direkt hedefe yani iktidara çatır çatır ''Bu kavga ortamından sıyrılmalısın.'' mesajını veremeyen STK'ya STK demem, diyemem.

Bir mesaj veriyorsanız o mesajı hedefe iletmeniz gerekiyor, iletişimin en önemli öğesidir bu.

Mesajı iyi iletemezseniz sonuçlarına da katlanırsınız.

Hani ağzından türlü laflar kaçırıp ertesi günü de ''Yanlış anlaşıldım, öyle demek istemedim..'' diye kıvıran politikacılara benzer bu..

Sözler doğru, karar doğru ama uygulama hatalı.

Türkiye bu kaos ortamından çıkmalıdır.

Ülke içine düştüğü bataktan sıyrılmalıdır, bunun içinde medyadan, muhalefete herkese ayrı ayrı görev düşüyor.

***

Bu uzlaşı mesajına ilk adım Cumhurbaşkanı'ndan gelmiş.

1995 yılında İngiliz The Guardian Gazetesinde çıkan söyleşisindeki sözleri baz alarak ''Devletle kavgalı aday'' manşeti atan Cumhuriyet Gazetesine dava açmıştı.

Şimdi o davayı geri çekmiş.

Neden?

Uzlaşı adımı mı?

Hayır.

Sadece akıllı bir adım.

Cumhurbaşkanı hala kötü ve silik bir imaja sahip ve bu imajını güçlendirmek için de eline fırsat geçti.

Zira Cumhuriyet Gazetesi yanlış bir şey de yapmamıştır.

''Laik Cumhuriyet'in sonu geldi'' diyen de babam değildir.

Bizzat kendisidir.

***

Bakalım bu uzlaşı havası nereye kadar sürecek.

Dileriz ülke için hayırlısı olur.

STK'lardan daha cesur daha aktif adımlar bekliyoruz.

Yoksa bu devran böyle döner ve bir bakmışız ki arpa boyu yol gidilememiş..

Özgün Kaplama