Ey ölüler! Mezarda burnunuzu karıştırmayın!

Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk Hocamız, bildiğiniz gibi geçen sene 10 aya yakın Show Tv’de Cuma günleri “Saba Tümer ile Bugün Programı”na konuk oldu. Bu Sezon ise Perşembe günleri konuk oluyor...

Geçen haftaki (28 Eylül 2012) Program’da söyledikleri ile ilgili Prof.Dr. Yaşar Nuri Öztürk (Kur’an’daki İslâm) Facebook Sayfası’na bir İzleyicisi “Kendisi’nin Sayfası” sanarak 2 Soru sormuş... Kendisine “Sayfa’yı benim yönettiğimi ve Hocamız’ın 15 yıl önce yayınlanan ve bugün artık piyasada bulunmayan ‘Kendi Sesi’nden Kur’an Meâli’ni yayınlamak için açtığımızı, Yaşar Nuri Hoca’nın Facebook ve Twitter’de olmadığını” anlattım ve Soruları’nı “kendi bilgim”le cevapladım. “Teşekkür” etti ve “aklına takılan başka sorular olursa o soruları da bana sormak istediğini” söyledi...

Söz konusu Facebook Sayfamız’a http://www.facebook.com/yasarnuriozturk.kurandakiislam  linkinden / bağlantısından ulaşıp Üye olup düzenli takip edebileceğinizi hatırlatarak, sorulan soruları ve verdiğim cevapları siz Okuyucularım’la paylaşmak istiyorum…

Soru şuydu:

Merhaba... Bu haftaki Saba Tümer Yayını’nda sorulan bir soruya verdiğiniz cevap, dünden beri kafamı kurcalıyor. “Ölülere Kur’an okunur mu” sorusuna, “hiç bir şekilde okunmaz, hatim indirilmez, böyle şeylerin onlara bir faydası yok” dediniz... Saba Hanım“ne yapalım” dedi, siz ise “fakire-fukaraya para verin” dediniz.

E peki “Amel Defterleri kapalı” olan Ölüler’e Kur’an’ın faydası olmadıktan sonra, bunun ne gibi bir faydası olacak. Şimdiden teşekkürler…(G.C.Yılmazer | 28 Eylül 2012)

> KUR’AN’DA ÖLÜLER’E “1 TANE” BİLE“EMİR” veya “YASAK” YOK!!!

Gözde Hanım!

Kur’an-ı Kerim’i okuduysanız veya okuyorsanız, hatırlarsınız; hiçbir yerinde Ölüler’e ilişkin “1 tane bile Emir” yoktur… Ayetler’in “TAMAMI” yaşayanlara yöneliktir…

Meselâ Kur’an der ki “teraziyi doğru tart”… Adam ölmüş-gitmiş, teraziyle “ne işi” var?

Veya der ki “uzun vadeli borç alıp-verirken bunu yazıya / kayda geçirin”… Ölmüş-gitmiş kişinin borç alıp-vermeyle “ne işi” olur?

Okuyun Kur’an’ı ve kendiniz görün, Ölüler’e ilişkin 1 tane bile Emir veya Yasak bulamayacaksınız… Meselâ atıyorum Ölü’ye “mezarda bacak bacak üstüne atma” veya “burnunu karıştırma” diye bile, hiçbir şey yoktur…

Burada “neden yoktur” sorusunu sormak gerekir! Çünkü yukarıdaki izahımdan sonra gündeme ve akla o gelir. Facebook’taki cevabımda sorup-cevaplamadım ama bunu şimdi sizlerle yapmak istiyorum:

“Neden” yoktur?!

Bu sorunun, yani “Kur’an-ı Kerim’de Ölüler’e yönelik neden herhangi bir Emir veya Yasak yoktur” sorusunun cevabını bulmak için saatler ve günler boyunca Felsefi Tartışmalara, arayışlara gerek yoktur, çünkü sorunun “cevabı”nı Kur’an “kendisi” vermiştir:

Diri olanı uyarsınve İnkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirdik!(“Yasin” Suresi | 104.Ayeti)

Bu Ayet ve Yasin Suresi ile ilgili ayrıntıları; yayınlanacak bir sonraki Çalışmam olacak olan “KUR’AN’A YASİN SURESİ SUİKASTİ / Tarih’teki ‘Asıl Truva Atı’ Yasin Suresi” adlı Makalem’de anlatacağım…

> 3 MADDE ve AMEL DEFTERİ!

“Fakir-Fukara’ya yapılan yardımın sevabı Ölüler’e ‘nasıl ulaşır’ sorunuz”a gelince… Dinde buna “Sadaka-i Cariye” denir… Anlamı da “devam eden hizmetler bıraktıysa Dünya’da Amel Defteri kapanmaz”dır… Sadaka-i Cariye ise;

1- KAMU’NUN FAYDALANABİLECEĞİ BİNA:

Okul, Cami, Hastane, Çeşme gibi, insanların devamlı faydalandığı şeylerdir…

2- KAMU’NUN FAYDALANABİLECEĞİ ESER:

Bilimsel bir Kitap-Araştırma-Yayın gibi hizmetlerden, gene insanların devamlı faydalandığı şeylerdir

3- HAYIRLI EVLÂT…

İşte Hoca’nın bahsettiği gibi imkânı varsa Fakirler’e yardım eden, parası yoksa ne bileyim düzgün yaşayan, insanlara elinden geldiğince yardım eden evlât…

Bu 3 Unsur’u veya herhangi birini Dünya’da bırakabilenlerin Amel Defterleri kapanmaz…

Soruyu böyle cevapladım ama yukarıdaki 3 maddeyi aynen verip de sadece ilkine Saka-i Cariye diyen de var… Fakat bu 3 maddeye de “ayrı ayrı isim” bulmak yerine, üçüne birden Sadaka-i Cariye demek bence yanlış olmaz… Neticede her üçü de “devam eden bir hizmet”i içeriyor…

> ÖLÇÜ; TOPLUMA FAYDALI “HERHANGİ” BİR ESERDİR!

Cevabım yukarıdaki bilgilerle sınırlı iken, bunu makaleye çevirirken biraz daha araştırma yaptım ve “çok güzel” yorumlara denk geldim… O cevabımda yoktu ama bu yazımda onları da aktarmak istiyorum…

Konya Yerel Gazeteleri’nden “Anadolu’da Manşet” Gazetesi Köşe Yazarları’ndan Şükrü Özdoğru’nun yazısından yukarıdaki 3 maddelik Hadis’in kaynağını öğreniyoruz:

Riyâzü’s Sâlihîn | Cilt 3 | Hadis No: 1412

Aynı yazısında şunu da söylüyor Özdoğru:

Bir Müslüman’ın, toplumun hayrına olan ve kendisinden istifade edilen herhangi bir eseri bulunduğu sürece amel defteri devamlı açık kalacağı için ona sürekli sevap yazılır.(“Salih Amel ve Sadaka-i Cariye” Yazısı | 25 Nisan 2012)

Bu özellikleri taşıyan “herhangi bir eser” konusunda da, çok güzel bir açıklamaya denk geldim. Yazıda imza yok ama Site’nin Mehmet Ali Demirbaş’a ait olduğu yazıyor, sanıyorum bu cevap-yazı da onundur… Sadaka-i Cariye ile ilgili bir soruyu cevaplarken, cevabının bir yerinde şöyle demiş:

“Faydalı Eser”den maksat; dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna dahildir. Fıkıh Kitabı, Tefsir Kitabı, İlmihal Kitabı, Tıp, Fizik, Kimya Kitabı faydalı kitaplardandır.

Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile hepsi sadaka-i cariye hükmündedir.

Faydalı olmak şartı ile bir radyo, bir televizyon, bir gazete, bir dergi, bir internet sitesi gibi her çeşit yayın, sadaka-i cariyeye dahildir.(“Sadaka-i Cariye” Yazısı | “Dinimiz İslâm” Sitesi | Tarhisiz)

Doğrusunu isterseniz ben “Fıkıh-Tefsir-İlmihal türü Kitapları” gibi aynı zamanda “Tıp-Fizik-Kimya türü Eserler”i “Sadaka-i Cariye” içine katıyordum ama Demirbaş’ın bu yazısını okuyuncaya kadar “Radyo-Televizyon Programları”nı veya “Gazete-Dergi-Site Yayını”nı katmıyordum… Düşünememiştim… Fakat bana “çok isabetli” geldi yazdıkları…

> TARİH ÖNÜNDE ve TARİHİ SÜREÇTE KENDİMİ “İŞE YARAR BİRİ” GİBİ HİSSETTİM!

Çünkü eğer ki işin “ölçü”sü “insanlara faydalı eser”se, elbette bir Gazete Yayını da Sadaka-i Cariye olabilir…Yani 3 yıldır yayınladığım ve 15 Eylül’de 4.yaşına giren internetin “İlk ve Tek” Gerçek “E-Gazetesi” olan “Dönence” Gazetesi eğer insanlara faydalıysa, ölmüş babama halâ sevap gidiyor, yani Amel Defteri açık kalıyor…

Ne yalan söyleyeyim, bunu okuyalı / öğreneli beri, bir başka mutluyum… Kendimi “bir işe yaramış” gibi hissediyorum… Çünkü ben 26 Eylül itibariyle bu dünyada tam “42 yılı” geride bıraktım… Ve bu 42 yıla şimdiye kadar 350 sayıyı geçen İnternet Gazetesi “Dönence”yi, toplamda 180 bölümü geçen 2 İnternet Programım “Beyyine Arayışları” ve “Kur’an’daki İslâm” Programlarımı ve de 12 Kitap’ı sığdırdım…

Yani; eğer ki Allah, Tarih ve İnsanlar, bu Eserlerim’i “insanlığa faydalı” bulur ve “gerçekten faydalı” olurlarsa, demek ki ben ölüp-gittikten sonra hem benim hem de anne-babamın Amel Defteri açık kalacak…

Şu fani dünyada, bir insan Allah’tan “başka” ne ister!

KİTAP SİPARİŞLERİNİZ İÇİN:
- Site: www.yataganbaba.com
- E-Posta: muratyataganbaba@gmail.com
- Telefon: 0537 411 59 83

FACEBOOK SAYFALARI İÇİN:
- Dönence Gazetesi: www.facebook.com/egazete.donence
- Beyyine Programı: www.facebook.com/eprogram.beyyine
- Konser Kayıtları: www.facebook.com/turk.agir.muzigi
- Yazı ve Kitapları: www.facebook.com/m.yataganbaba
- Kur’an Meâli Programı: www.facebook.com/yasarnuriozturk.kurandakiislam