Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '11

 
Kategori
Şiir
 

Eylüldü

Eylüldü
 

HER EYLÜDE HATIRLANAN BİR ESKİ MASALDIR


UNUTMAK YOK

Nerelerdeydin diye sorarsan,
Ben hep o sensiz sahillerdeyim.
Hep eskisi gibiyim…,
Kayalardan kopan taşlardan,
Şırıl şırıl akan,akarkende ,
Kendini harcayan ırmaktan,
Yalnız kuşların, yitirdiklerini bilirim.
Gerilerde kalan denizi bilirim.
Birde ağlayan yüreğimi,
Neden ayrı şehirlerde anılıyoruz,
Hep eski günleri izliyor.
Neden koyu bir gece,
Birikiyor gözlerde karanlık her yer.
Nerden hatırlıyorsun diye sorarsan,
Anılar bölük börcük…
Kelimeler hep yarım.
Çoğu hayalimden çıkmış anılar,
Avutamadığım yüreğimdeki sızı,
Andaç değil yanımızda götürdüklerimiz,
Unutuşta uyuklayan sarımsı kumru değil,
Yaşlarla kaplı yüzler,umutsuz bakışlar,
Boğazımıza yapışan eller.
Yapraklardan sıyrılan çiğ taneleri,
Aşınmış bir günün karanlığı,
Acıyı kanımızda tatmış mutluluklar,
İşte menekşeler,işte kılangıçlar.
Bize sevinç veren ne varsa,
Küçüçük mutlulukların denizinde,
Kırık, dökük sandallarda limanını arayan kaptan,
Sınır ötesine geçmeliyim…..
Dişlemeliyim sessizliğin çevresindeki kabuğu,
Artık hüzün yağmurlarında ıslanmak yok.
Öyle çok ki hayallerini kurduğum masallar.
Ve öyle çok ki al güneşle yarılmış hendekler.
Öyle gemilere  vuran o beyaz köpüklü dalgalar.
Ve  öyle çok ki öpüşlerle kilitli eller.
Ve öyle çok ki unutmak istediklerim….
Ama unutmak yok, sende bunu unutma..

23.09.2011 Gülseren Akdaş






HAYAT BU..GERİSİ BOŞ..
Dalıp gitmişim peşi sıra yarattığım masalın,
Yaşamın karanlık bir geceye dönüştüğü,
Ondan ayrı,ondan uzak,yüreğimde sızın,
Artık şafak yok… Hiç sabah olmaz.
Güneş yalnızca batar, hiç doğmaz.
Senin karanlık gecelerinde, yıldızlar bile yok,
Onunla gözlerim kırpılmaz …
Nefesim bile durur onu dinlerken.
Birde sevdiğim ezgiyi dinlerken öyle olur insan.
Sürükler gidersiniz peşinden,
Ya heyecanla,ya hüzünle, ya gülerek.
Çiğ dolu gülüşlerin güzelliği onda sırdır.
Seninle ağlayabilir,sen yanında olmasan bile,
Sana  hiç dokunmadanda sarabilir de.
Gülerken anlattığı öykünün bir an.
Gözlerinizden süzülür özgür damlalar,
Yine bir anda her şey değişir,
Gözlerin çiğ,gülümsemeye başlarsınız…
Varlığında eriyip yok olduğum .
Gözlerimde çiğ taneleri,
Yüreğimde yalnızlığın, ince sızısı.
Ne ağlayabildim ne gülebildim.
Hayat bu … gerisi boş …  24.09. 2011 Gülseren Akdaş


AH BİR SÖYLEYEBİLSEM

Ah bir söyliye bilsem sana
Seni ne çok sevdiğimi
Uzanıp tutabilsem ellerini
Yüreğim yüreğine kavuşsa
Benden çok uzaklardasın sevdiğim
Sen içime çektiğim nefesim
Aldığım her solukta benimsin
Düşlerimde yalnız düşlerimdesin
Seni uzaktan sevmekte güzel
Bana uzakken sevgin bu kadar güzel
Ya benim olsan.. sevdiğim
O zaman bu yürek dayanırmı
Bu kadar büyük sevgiyi taşırmı
İçimden bir çığlık kopuyor
Kimsenin duymadığı bir çığlık
Seni seviyorum diyor seni seviyorum…
Hemde hiç kimsenin sevmediği
Sevemeyeceği kadar
Canımda can kadar
Bir gün kara toprak olana kadar
Bu yürek bu sevdayla kavrulur yanar….

Seni ne kadar sevdiğimi  öğrenmek  istersen, yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış;tutabildiklerin senin sevgin.
Tutamadıkların benim sevgim.



Bakmayin kuru bir yaprak gibi sallandığıma..Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam...... dalımdan! Öyle kolay değil rüzgarın önüne kapılıp gitmem. Son ana kadar vazgeçmem yaşamaktan..Ne fırtınalar koptu benim hayat dallarımda..Hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan.. içimde kıyametler kopsada... Ben baharıyım yarınlarımın, Çiçek açarım her kışın ardından. ARDA


Sevgilim olsun istemiyorum;sevdigim olsun istiyorum,HERGÜN:) görmek değil;benim olduğunu bilmek istiyorum,Elini tutmak değil;kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum,iki günlük değil;ebediyen sürsün istiyorum,Uğruna ölmek değil;onun için yaşamak istiyorum ÇOK MU ŞEY ISTIYORUM...SİZCE.. ARDA





Susuyorum ya Şimdi ben... Zafer kazandım Sanma... Edeptendir bu suskunluk..Gidiyorum Şimdi Sessizce Üzülüp kahroldugumu Sanma Verdigim Degeri Haketmediği Gördüğümdendir; Tek Kelime Etmeden Arkamı Dönüp Gidiyorum Hiç Bişey Söylemiycekmisin Diye Sorma

Bizde Şerefsiz İnsanlara Söylenecek Tek Söz Vardır

Hakettiğin gibi yaşaa . . //ARDA
















Canım Seninle Olmak İstiyor

Nasıl oldu anlayamadım
Tanıştık
Birdenbire
Nedenini sorma boşyere
Seni kucaklamak geldi içimden
Kendimi tutamadım işte geldim yanına

Anladım sendin aradığım hayatım boyunca
Kim koşup açmaz hemen aşk kapıyı çalınca
Yalnız yaşamak zor beklemek ondan da zor
Çektiklerim artık yeter gel benimle ol
Mantık irade kuvvet
Sevince pek işlemiyor
Canım seninle olmak istiyor

İnanmazdım sevgiye
Gülerdim ben herkese
Derdim; insan kısmetini kendi bulur isterse
Oysa sözler ne kadar boş insan sevince
Kalbim sanki deli gibi seni görünce

Mantık irade kuvvet
Sevince pek işlemiyor
Canım seninle olmak istiyor

Zuhal Olcay



YAŞIN KAÇ OLURSA OLSUN

 Hayatımızda yaşadığımız sevgiler vardır
 Arkadaşlarımız vardır vazgeçemediğimiz
 Dostlarımız vardır uğruna ölünecek
 Aile sevgimiz vardır
Hayatımızda bir çok şeyi severiz
Yada sevdiğimizi sanar öylece yaşarız
 Ama birde gerçek sevgi var.
 Gelirse selamsız sabahsız kapına
 İzin bile almadan girerse gönlüne
 Yakarsa seni alev alev yanmaktan zevk alırsan
 Hayatı toz pembe görürsen,
 Çocuktan beter çocuk olursan
 Yemekten içmekten kesilirsen
 Butlutarda uçarsan eğer.
Yıldızları toplarsan gökyüzünden
 İşte gerçek sevgi bu dersin yaşın kaç olursa olsun

Ayrılıklar yaşarız hayatımızda
Ağlarız gidenlerin ardından
 Dostlarımızı kaybederiz birer birer
 Yanlızlıkla dost oluruz zamanla
 Ama birde sevgiliden candan ayrılmak var
 Geldimi ayrılık anı kırılır kolun kanadın
 Uçamazsın masmavi gökyüzünde
Güneş bile kaybeder ışığını
 Alevlerin bile canı yanar
 lanet ederın yaşadığına
 Yüreğini söküp atasın gelir
 Göz yaşlarınla yıkarsın yastığını
 Uykuların haram olur. Rüyalarin kabus
 Gülmeyi unutursun dost olursun gözyaşlarınla
 Şarkılarda ararsın teselliyi
 Bu ne yaman bir ayrılıkmış dersin
YAŞIN KAÇ OLURSA OLSUN

Eylüldü,sabahtı,
Sokaklarda düşen yapraklar savruluyordu,
Hafiften yağmur çiseliyordu..
Sana sevmeyi anlatıyordum.
Anlamıyordun…
Bana özlemeyi anlatıyordun,
Bende onu anlamıyordum.
Eylüldü…
Sabaha yakın karanlıktı.
Her şey kaygandı, yollarda,
Orman yanıyordu..
Biz ormandan yangın….
Haziran başlarının baharı gibi.
Nilüferlerin nazenin süzülüşleri,
Geliyordu bulutların arasından.
Eylüldü.. Aydınlıktı…
Sevmeyi anlatıyordum,
Yüreğim kıpır kıpır.
Değdimi ellerim parmak uçlarına.
Sen özlemeyi anlatıyordun.
Yangından kararmış yanaklarıma,
Göz bebeklerim de sen, acıtıyordun.
Gözlerini açamıyordum.
Ellerini arıyordum, sevmeyi anlatamıyordum.
Eylüldü …aydınlıktı,
Her şey bize karşıydı,biliyorduk,
Seviyor ve özlüyorduk.
Yağmur çise çise yağmur yağıyordu.
Yollar ıslak, yürekler ıslaktı.
Gözlerin ıslaktı,dudakların aralıktı…
Yağmuru özlemek, sis sevmek.
Anlatıbilrmiş…
Aydınlığa gülünsenir,
Karanlığa da gülünebilirmiş.
Söylemiştim sana ..
Mutlu olunabilirmiş…
Eylül baharlarındaki gibi aşkla..

27.09.2011 Gülseren Akdaş



 

 
Toplam blog
: 140
: 595
Kayıt tarihi
: 31.08.10
 
 

18.03.1950 yılında Samsun'un Bafra ilçesinde dünyaya gelmiş. Altı çocuklu bir işçi ailesinin üçün..