Eymir.. Eymir..

Eymir'e gitmek ya da gitmemek arasında kaldım.Gitmezsem pişman olacagımı biliyorum... Onun için ya allah.. ya bismillah demek lazım, cumartesi günü doğru Eymir'e gidiyorum ailemle birlikte.

Bakalım sevgili haşim'cenin de dediği gibi ''Laylon mu, yoksa gerçek mi blog arkadaşlarımız.. Nüfus cüzdanlarını göstermelerini isteyecem zaten herkesten:)) ya da haşim'cenin yerine hepsini çimdikleyecem.. dermişim.

Şaka bir yana, ilk toplantıya gidemediğim için, bu Ankara toplantısı benim için çok önem taşıyor.. keşke herkes tüm imkanlarını zorlayıp da kalkıp gelebilse. Çünkü hafta sonu yapılıyor bu toplantı herkesin gelebilmesi için. Tabii ki çook uzaklarda bulunanlara sözümüz yok da.. daha yakınlarda olup da gelmeye üşenenler olmasın demek istiyorum.

Böyle konuşup da ben de gidemiyormuşum falan:))

Sanal bir alemdeyiz. Odalarımızdaki bilgisayarların başında iken.. kalemlerimizden.. klavyelerimizden taşıp birbirimize aktardıgımız duygularımızı.. bloglararası tartışmalara yol açan konuları oturdugumuz yerden ahkam keserek degil de, yüzüyüze konuşarak anlaşarak halletmek güzel olurdu. Çünkü o kadar o kolay gelir ki insanlara sanal olarak tartışmak, eleştirmek.. insanların yüzüne söyleyemeyecegimiz şeyleri bile vebcamdan söylemek çok kolay gelir insana.

''Hadi.. cesaretin varsa buluşalım.. yüzleşelim.. anlaşalım'' diye düşünüp, uygulamaya geçemeyenler bile vardır belki aramızda.

Atalarımız bir karış topragımız için savaşmışlar Atatürk'ümüzün önderliğinde.. bu güzel toprakların sahibi olmuşuz, her türlü hakları.. Hürriyetleri elde etmişiz. Atatürk'müz sayesinde yapabiliyoruz ne yapıyorsak.. Burada isek.. özgürce birşeyler yazıp paylaşabiliyorsak birbirimizle.. bunu O'na borçluyuz..

Ve biz bu blogda, Atatürk çocuklarına yaraşır şekilde yaşamalıyız.

''Hürrriyet'' derken.. arkadaşlarımızın kişisel haklarına ve kişiliklerine saldırı yapacak kadar, onları suistimal edecek kadar da hür degiliz tabii.

Özgürce ama.. özgürlüğün sınırını bilebilecek kadar özgürüz burada.Bize saygı- sevgi çerçevesinde yaşamak yakışır bu blogda.. Kalem kaleme savaşmak düşer ama, kırmadan.. incitmeden.. hırsa gömülmeden.. birbirimize başka yollarla laflar çarpıtmadan. Söylemek istediklerimiz varsa dürüstçe, arkadan konuşmadan..

Ben gidiyorum Cumartesi günü EYMİR'E.. Allah'tan bir zeval olmazsa tabii.. sizleri de bekliyorum. Herkesin dost elini, dostça sıkmak istiyorum.. Eminim ki güzel kareler oluşturacagız EYMİR'DE.. güzel sohbetler yapacagız.. belki şarkılar söyleyecegiz.. Belki aramızdan biri çıkar da MİLLİYET BLOG'un şarkısını besteler.. olur mu olur:)) Birlikte hatıra fotografları çekinecegiz.. mailler.. telefonlar alınıp verilecek belki de...

Güzel bir EYMİR rüzgarı estirip gelecegiz yine bilgisayarlarımızın başına.. Gelemeyen arkadaşlarımızla bu güzel toplantıdan esinlenen yazılar döktürecegiz.


Ben Yagmurzamani olarak.. sevgili Akdenizli Arkadaşım Hakan KARADUMAN'a.. Sevgili arkadaşım Pirmete'ye.. ve mailleriyle bize sürekli bilgiler veren sevgili Fulya'ya şimdiden çok teşekkür ediyorum. Bizleri biraraya getirmeye çalıştıkları için.



Sevgi'Yle...